Evet, itiraf ediyorum:
2 milyarlık Müslüman âlemi 17 milyon Yahudi’ye karşı aciz kaldı.
Her biri 1 bardak su dökse İsrail suda boğulur ama 100 yılı aşkındır Filistinlileri katlediyor, yurtlarını işgal ediyor, işkence ediyor ama 2 milyar Müslüman seyrediyor.
Afganistan, Irak, Suriye, Çeçenistan, Yemen, Bosna, Libya, Sudan, Lübnan bombalandı, milyonlar katledildi ve hep seyrettik.
Myanmar’da, Patani’de, Moro’da, Doğu Türkistan’da, Orta Afrika’da, Nijerya’da, Hindistan ve nice coğrafyalarda Müslümanlar katledildi/katlediliyor ama 2 milyarlık Müslüman âleminin tepkisi cami çıkışı slogan atmak, bayrak yapmak ve gıyabi cenaze namazı kılmaktan öteye geçemedi bir türlü.
Ne acıdır ki Cihadımız, ABD’nin istediği yerde ve istediği kadar oldu.
Siyasette, ticarette, medyada, akademik eğitimde, orduda, bürokraside bir avuç Yahudi/Masonun kuşatması altındayız.
İslam coğrafyasını milliyetçilik mikrobuyla paramparça ettiler.
Kalabalığız, cemaatlerimiz var. Ama cemaatlerimiz cem olmaktan uzaklar.
Hamaset ve milliyetçilik, bizi birbirimizden uzaklaştırdı.
Birbirimize karşı anlamsız bir öfke, dışlama ve küçümseme var.
Milli çıkarlar, milli hesaplar ümmet çıkarının önüne geçmiş.
Yahudilerden arta kalan dünyalıklara/makamlara öyle bir sarılmışız ki onları kaybetme korkusuyla imanımızdan/insanlığımızdan taviz veriyoruz.
Yöneticilerimizden hayır yok.
Güya Müslüman bir ülke olan Mısır, Filistinlilere/Gazze’ye karşı İsrail’den daha şedit davranıyor.
Bu 2 milyar içinde elbette yiğitler de var. Ama birkaç gülle bahar olmuyor ki.
Geriye kalan koca sürü, dünyalık suyundan öylesine kana kana içip işkembesini şişirmiş ki korkaklık ve umutsuzluk bataklığında çırpınıp duruyor.
Ya Rab!
Mazlum coğrafyalar çaresiz ve yalnız.
Biliyorum, Sünnetullahın gereği Müslümanların olduğu yerde ebabiller gelmez.
2 milyar olduğumuza bakma; ya bize gayret ve cesaret ver ya da bizi yok say, ebabillerini gönder.