Kahve Kitap
Mustafa BAYGIN
Köşe Yazarı
Mustafa BAYGIN
 

Altılı Masa’nın MÛTÂBÂKÂT METNİ

Altılı Masa’nın MÛTÂBÂKÂT METNİ    Altılı Masa olarak kendilerini tanıtmış ve kamuoyunda bu adla bilinirliklerin arttırmış olan Millet İttifakı'nın, “Ortak Politikalar Mûtâbâkât Metni” altı liderin de katılımıyla, basın önün de kamuoyu ile paylaşıldı. Öncelikle, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesinde gölgelenmiş, kendinden menkûllerin çoğunlukta olduğu Ak Parti’ye, benden Oy Moy Yok.   Mûtâbâkât Metni, 9 ana başlıkta sunulurken bir çok yeni düzenleme içerdiği bilgisine yer verilmektedir. Söz konusu yenilik diye sunulanların birçoğu Mevcût durumda fââliyettedir.   Mûtâbâkât Metni’nden Başlıklar ve Yorumlarımız   *Milletlerarası sözleşmelerden geri çekilme yetkisinin Meclis'e ait olduğunu anayasal güvence altına alacağız.* demişler, Hâlbûki bu yetki mevcûtta zâten TBMM'dedir... Milletlerarası bir anlaşmada, TBMM'nin onayına bağlı bir Uluslararası sözleşmenin kaldırılması da, yine TBMM'nin tasarrufu ile mümkün olabilmektedir.   *Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz.* demekle, Yerel yönetimlerde istenilen ûsûlsüzlük, bölücülük, terör destekçiliği yapmakta özgür olduklarını mı söylüyorlar?   *Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak yapılandıracağız.* diyorlar. Amma velâkîn öbür taraftan,  ortakların biri, “İstanbul Sözleşmesi ve ikiz yasalar bu ülkede uygulanamaz, cinsiyetsizlik kâbûl edilemez, LGBT'ye âlân açılamaz” derken, bir diğerleri (HDP, CHP, İP) İstanbul Sözleşmesi hâyâta geçirilecek ve LGBT'lilere özel konum verilecektir diyorlar.   *Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nı İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı şeklinde yapılandıracağız.*  denilmektedir. Diğer taraftan da, bakanlıkları böleceklerini açıklıyorlar, hangi söylemleri doğru?   *Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kuracağız.* diyerek Bir önceki açıklamaları ile kendi kendilerini TEKZÎP ediyorlar. Kaldı ki, AFAD bu işi başarıyla yürütmektedir...   *Strateji ve Planlama Teşkilatı kuracağız.* derken Kendi kendilerini aynı metin içinde (GİRİŞ KISMINDA), ‘Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki ofisleri ve kurulları lağvedeceğiz’ diyerek, yaptıkları veya hazırladıkları MÛTÂBÂKÂT metninde ne yazdıklarından, kendilerinin bile bî hâber olduklarını ortaya koyuyorlar.   *Bilişim ve Yenilikçilik Bakanlığı kuracağız.* denilmektedir. Mevcût Cumhurbaşkanlığı sisteminde, “Bilişim Sistemleri Daire Başkanlığı” olarak fââl hâlde ve çalışmaktadır... Bakanlıklar azaltılacak, birleştirilecek, yapılandırılacak derken, çoğaltılmaya çalışılarak, Masada yer alan her parti için yeni BAKANLIKLAR mı oluşturulmaya çalışılmaktadır?     *Strateji ve Planlama Teşkilatı kuracağız.* derken, “Strateji ve Bütçe Başkanlığı” adı altında böyle bir teşkilâtın var olduğunu ve çalıştığını bilmiyorlarsa, bunlar Devlet'i nasıl idâre edebileceklerini ZÂNNEDİYORLAR?   *Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nu* kuracağız. Derken; Mevcûtta Tarım Bakanlığı bünyesinde,  "TÜTÜN ve ALKOL DAİRESİ BAŞKANLIĞI" zâten var ve işlevseldir... Ayrıca,  MÛTÂBÂKÂT metninde imzası olan kişi (ÖZTRAK) biliyor olmalıdır. "Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu, IMF ile 1999 yılında gerçekleştirilen destekleme düzenlemesi anlaşması çerçevesinde. Tütün üretimine yönelik destekleme mekanizmasına son verilmesine ve TEKEL'in özelleştirilip bu sektöre ilişkin yetkilerin bir kurula devredilmesine karar verilmesi üzerine. 09.01.2002 tarihli ve 24635 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4733 sayılı, "TÜTÜN ve ALKOL PİYASASI DÜZENLEME KURUMU TEŞKİLAT ve GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN" ile söz konusu bu Kanun ve diğer Kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere. Kamu tüzel kişiliğini haiz, idârî ve mâlî özerkliğe sahip bir kurum olarak kurulduğunu. Bağımsız idârî otorite niteliğindeki Kurum, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilişkilendirildiğini unutmuş olabilir mi? Durum böyle ise, bunların yönetimindeki MİLLET'in vay hâline...     *Türkiye Şeker Kurumu'nu kuracağız.* diyorlar da, Ân itibâriyle, “Şeker Dairesi Başkanlığı” olduğunu bilmeyecek kadar bilgi yoksunu iseler, DEVLET kurumlarının işleyişinde,n KÜLLÎYEN BÎ HÂBER olduklarını ortaya koyuyorlardır.   *Ortalama büyüme hızının yüzde 5'in üzerinde gerçekleşmesini sağlayacağız.* demişler ya; Hani, Strateji ve Planlama Teşkilatı kuracağız. dedikleri ve mevcûtta "STRATEJİ VE BÜTÇE BAŞKANLIĞI" olarak hizmet veren başkanlığa sorsaydılar, Türkiye'nin yıllara sârî büyüme oranlarını, sağlıklı olarak alabilirlerdi. (Her ne kadar masada bir Eski başbakan, ekonomi sorumlusu olan Eski bakanın vereceği bilgiler size güvenli gelmemiş olsa da.)   *Haksız gelir ve servet transferi ile rant devşirmeye dayalı politikalara son verecek, gelirin bireyler, haneler ve bölgeler arasında adil ve dengeli dağılımını sağlayacağız.* denilmektedir. Bunları gerçekleştirmek için, Öncelikle Borsa İstanbul başta olmak üzere, iç ve dış sermaye Yatırımlarını, Ülkenin kalkınmasına yönelik projeleri durdurarak, aslında FAİZ LOBİSİNE destek sağlanmış olacaktır. Dolayısıyla da, ülkenin yüksek faizle BORÇ ALMASINI sağlamış olacaklardır.   *Kaynakları “Kanal İstanbul” gibi rant projeleri için değil Güney Doğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) kapsamındakiler başta olmak üzere tarımsal sulama projelerinde kullanacağız.* diyorlar. Kanal İstanbul, Türkiye için Bağımsızlık simgesi, Deniz ve İstanbul, dolayısıyla da Türkiye’nin güvenlik kapısı ve kazanç kapısı olacaktır. Zâmânın Başbakanı Davutoğlu ile yine Zâmânın Bakanı Babacan, Kanal İstanbul için övgüler dizerken, sâf değişiminde fikirlerinin de değiştirdiklerine göre, 6’lı masada istediğini alamayınca aynı durumda da karşı safta yer alıp, yıkıcı muhâlefete kalkışmayacaklar mıdır?   *Çalışanlar üzerindeki vergi ve sigorta prim yükünü indireceğiz.* denirken; Mevcût hâl içinde, TBMM tarafından kabul edilen ve 25.12.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yer alan ücret ödemelerinin vergilendirilmesinde çok önemli bir düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeye göre, 1.1.2022 tarihinden itibaren, işverenler tarafından çalışanlara yapılacak ücret ödemelerine uygulanmak üzere, hizmet erbâbının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin, aylık brüt tutarından işçi SGK primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isâbet eden ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Yani sadece asgari ücret tutarı gelir vergisi ve damga vergisinden istisnâ edilmemiş, tüm çalışanlara bu istisnânın uygulanması sağlanmıştır, dolayısıyla da, MÛTÂBÂKÂT metninde vâ’âd ettikleri şey, 1.1.2022 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.     *Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Diplomasi Akademisi kuracağız.* derken, Bunu metne yazarken, masanın diğer ortaklarını ile Ali Babacan'ı da vâzgeçtim, Ahmet Davutoğlu görmemiş, okumamış mıdır? Ben de size derim ki, bilmiyorsanız öğrenin de gelin: "DİPLOMASİ AKADEMİSİ", 22 Ocak 1968 tarihinde Dışişleri Akademisi adıyla kurulmuş. 24 Haziran 1994 tarih ve 4009 sayılı “Dışişleri Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ile “Dışişleri Eğitim Merkezi” adını almış, 2010 yılında 6004 sayılı “Dışişleri Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ile bugünkü ismi olan "DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI DİPLOMASİ AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI" haline dönüştürülmüştür. Ayrıca bu şekliyle görev alanı da genişletilmiş ve Bakanlığın yardımcı hizmet birimlerinden birisi olarak yeniden yapılandırılmıştır. Tarihi 1968’e dayanan Diplomasi Akademisi, Son Cumhurbaşkanlığı Seçiminden sonra,  10 Temmuz 2018 tarihli 3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de bu yapılanma korunmuştur. Daha fazla, sözde, MÛTÂBÂKÂT METNİNİ irdelemeye gerek kalmadığına kânî oldum. Son olarak; *Sigortalının çalıştığı süre arttıkça aylık bağlama oranın (ABO) da arttığı bir sisteme geçecek, daha uzun süre çalışanın daha fazla emekli aylığı almasını sağlayacağız.* deniliyor, Ki, bu âslâ doğru değildir. Çünkü ‘EYT ile uğraşacağınıza, ABO'nun 2008 öncesine döndürülmesini sağlamak için uğraşın’ diye, defâ'etle çağrı yapmış birisi olarak, bunu YAPAMAYACAKLARINI HERKESTEN ÇOK Bay Kılıçdaroğlu da çok iyi bilmektedirler. Sâmîmi olsaydılar, en iyi mûhâlefet konusu yapabilecekleri ve kamuoyunu arkalarına alabilecekleri, ABO'nun düzeltilmesi için TBMM'de, sokakta, hemen her yerde politika üretebilirlerdi, ÜRETMEDİLER, yetmedi, BİR KEZ OLSUN GÜNDEME DAHİ GETİRMEDİLER.   Bu tespitlerden sonra, söz konusu ORTAK MÛTÂBÂKÂT METNİNİ, okumaya, İrdelemeye gerek kalmamıştır. Çünkü tamâmen, CEK - CAK yüklü ifâdeler, VAR OLAN ve çalışan KURUMLARIN yokmuş gibi gösterilerek, bazılarının âdlarına eklemeler yaparak, yeni KURULACAK, OLUŞTURULACAK, İHDÂS EDİLECEKMİŞ gibi TOPLUMU, algı ve manipülasyonlarla oyalamaya çalışmaktan ibâret, çelişkiler yumağı durumunda bir metin olduğu ortadadır...   Bu bir MÛTÂBÂKÂT METNİNDEN ziyâde, kamuoyunun, "11 Ây'dır ne yapıyorsunuz" sorularını geçiştirmek için oluşturulmuş, düşünce metninden öteye geçemez... Bu düşüncelerle bezeli olan bir metne imzâ atanların ülkeyi yönetmesine izin verilmeyeceği GÜN GİBİ ÂŞÎKÂRDIR. Böyle bir Oluşuma, benden, Oy Moy Yok.   (30 Ocak 2023 Günlü Yazım)            
Ekleme Tarihi: 30 Ocak 2023 - Pazartesi

Altılı Masa’nın MÛTÂBÂKÂT METNİ

Altılı Masa’nın MÛTÂBÂKÂT METNİ 

 

Altılı Masa olarak kendilerini tanıtmış ve kamuoyunda bu adla bilinirliklerin arttırmış olan Millet İttifakı'nın, “Ortak Politikalar Mûtâbâkât Metni” altı liderin de katılımıyla, basın önün de kamuoyu ile paylaşıldı.

Öncelikle, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesinde gölgelenmiş, kendinden menkûllerin çoğunlukta olduğu Ak Parti’ye, benden Oy Moy Yok.

 

Mûtâbâkât Metni, 9 ana başlıkta sunulurken bir çok yeni düzenleme içerdiği bilgisine yer verilmektedir.

Söz konusu yenilik diye sunulanların birçoğu Mevcût durumda fââliyettedir.

 

Mûtâbâkât Metni’nden Başlıklar ve Yorumlarımız

 

*Milletlerarası sözleşmelerden geri çekilme yetkisinin Meclis'e ait olduğunu anayasal güvence altına alacağız.* demişler,

Hâlbûki bu yetki mevcûtta zâten TBMM'dedir...

Milletlerarası bir anlaşmada, TBMM'nin onayına bağlı bir Uluslararası sözleşmenin kaldırılması da, yine TBMM'nin tasarrufu ile mümkün olabilmektedir.

 

*Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz.* demekle,

Yerel yönetimlerde istenilen ûsûlsüzlük, bölücülük, terör destekçiliği yapmakta özgür olduklarını mı söylüyorlar?

 

*Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak yapılandıracağız.* diyorlar.

Amma velâkîn öbür taraftan,  ortakların biri, “İstanbul Sözleşmesi ve ikiz yasalar bu ülkede uygulanamaz, cinsiyetsizlik kâbûl edilemez, LGBT'ye âlân açılamaz” derken, bir diğerleri (HDP, CHP, İP) İstanbul Sözleşmesi hâyâta geçirilecek ve LGBT'lilere özel konum verilecektir diyorlar.

 

*Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nı İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı şeklinde yapılandıracağız.*  denilmektedir.

Diğer taraftan da, bakanlıkları böleceklerini açıklıyorlar, hangi söylemleri doğru?

 

*Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kuracağız.* diyerek

Bir önceki açıklamaları ile kendi kendilerini TEKZÎP ediyorlar. Kaldı ki, AFAD bu işi başarıyla yürütmektedir...

 

*Strateji ve Planlama Teşkilatı kuracağız.* derken

Kendi kendilerini aynı metin içinde (GİRİŞ KISMINDA), ‘Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki ofisleri ve kurulları lağvedeceğiz’ diyerek, yaptıkları veya hazırladıkları MÛTÂBÂKÂT metninde ne yazdıklarından, kendilerinin bile bî hâber olduklarını ortaya koyuyorlar.

 

*Bilişim ve Yenilikçilik Bakanlığı kuracağız.* denilmektedir.

Mevcût Cumhurbaşkanlığı sisteminde, “Bilişim Sistemleri Daire Başkanlığı” olarak fââl hâlde ve çalışmaktadır...

Bakanlıklar azaltılacak, birleştirilecek, yapılandırılacak derken, çoğaltılmaya çalışılarak, Masada yer alan her parti için yeni BAKANLIKLAR mı oluşturulmaya çalışılmaktadır?

 

 

*Strateji ve Planlama Teşkilatı kuracağız.* derken,

“Strateji ve Bütçe Başkanlığı” adı altında böyle bir teşkilâtın var olduğunu ve çalıştığını bilmiyorlarsa, bunlar Devlet'i nasıl idâre edebileceklerini ZÂNNEDİYORLAR?

 

*Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nu* kuracağız. Derken;

Mevcûtta Tarım Bakanlığı bünyesinde,  "TÜTÜN ve ALKOL DAİRESİ BAŞKANLIĞI" zâten var ve işlevseldir...

Ayrıca,  MÛTÂBÂKÂT metninde imzası olan kişi (ÖZTRAK) biliyor olmalıdır. "Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu, IMF ile 1999 yılında gerçekleştirilen destekleme düzenlemesi anlaşması çerçevesinde. Tütün üretimine yönelik destekleme mekanizmasına son verilmesine ve TEKEL'in özelleştirilip bu sektöre ilişkin yetkilerin bir kurula devredilmesine karar verilmesi üzerine. 09.01.2002 tarihli ve 24635 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4733 sayılı, "TÜTÜN ve ALKOL PİYASASI DÜZENLEME KURUMU TEŞKİLAT ve GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN" ile söz konusu bu Kanun ve diğer Kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere. Kamu tüzel kişiliğini haiz, idârî ve mâlî özerkliğe sahip bir kurum olarak kurulduğunu. Bağımsız idârî otorite niteliğindeki Kurum, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilişkilendirildiğini unutmuş olabilir mi? Durum böyle ise, bunların yönetimindeki MİLLET'in vay hâline...

 

 

*Türkiye Şeker Kurumu'nu kuracağız.* diyorlar da,

Ân itibâriyle, “Şeker Dairesi Başkanlığı” olduğunu bilmeyecek kadar bilgi yoksunu iseler, DEVLET kurumlarının işleyişinde,n KÜLLÎYEN BÎ HÂBER olduklarını ortaya koyuyorlardır.

 

*Ortalama büyüme hızının yüzde 5'in üzerinde gerçekleşmesini sağlayacağız.* demişler ya;

Hani, Strateji ve Planlama Teşkilatı kuracağız. dedikleri ve mevcûtta "STRATEJİ VE BÜTÇE BAŞKANLIĞI" olarak hizmet veren başkanlığa sorsaydılar, Türkiye'nin yıllara sârî büyüme oranlarını, sağlıklı olarak alabilirlerdi. (Her ne kadar masada bir Eski başbakan, ekonomi sorumlusu olan Eski bakanın vereceği bilgiler size güvenli gelmemiş olsa da.)

 

*Haksız gelir ve servet transferi ile rant devşirmeye dayalı politikalara son verecek, gelirin bireyler, haneler ve bölgeler arasında adil ve dengeli dağılımını sağlayacağız.* denilmektedir.

Bunları gerçekleştirmek için, Öncelikle Borsa İstanbul başta olmak üzere, iç ve dış sermaye Yatırımlarını, Ülkenin kalkınmasına yönelik projeleri durdurarak, aslında FAİZ LOBİSİNE destek sağlanmış olacaktır. Dolayısıyla da, ülkenin yüksek faizle BORÇ ALMASINI sağlamış olacaklardır.

 

*Kaynakları “Kanal İstanbul” gibi rant projeleri için değil Güney Doğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) kapsamındakiler başta olmak üzere tarımsal sulama projelerinde kullanacağız.* diyorlar.

Kanal İstanbul, Türkiye için Bağımsızlık simgesi, Deniz ve İstanbul, dolayısıyla da Türkiye’nin güvenlik kapısı ve kazanç kapısı olacaktır. Zâmânın Başbakanı Davutoğlu ile yine Zâmânın Bakanı Babacan, Kanal İstanbul için övgüler dizerken, sâf değişiminde fikirlerinin de değiştirdiklerine göre, 6’lı masada istediğini alamayınca aynı durumda da karşı safta yer alıp, yıkıcı muhâlefete kalkışmayacaklar mıdır?

 

*Çalışanlar üzerindeki vergi ve sigorta prim yükünü indireceğiz.* denirken;

Mevcût hâl içinde, TBMM tarafından kabul edilen ve 25.12.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yer alan ücret ödemelerinin vergilendirilmesinde çok önemli bir düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeye göre, 1.1.2022 tarihinden itibaren, işverenler tarafından çalışanlara yapılacak ücret ödemelerine uygulanmak üzere, hizmet erbâbının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin, aylık brüt tutarından işçi SGK primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isâbet eden ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Yani sadece asgari ücret tutarı gelir vergisi ve damga vergisinden istisnâ edilmemiş, tüm çalışanlara bu istisnânın uygulanması sağlanmıştır, dolayısıyla da, MÛTÂBÂKÂT metninde vâ’âd ettikleri şey, 1.1.2022 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

 

 

*Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Diplomasi Akademisi kuracağız.* derken,

Bunu metne yazarken, masanın diğer ortaklarını ile Ali Babacan'ı da vâzgeçtim, Ahmet Davutoğlu görmemiş, okumamış mıdır?

Ben de size derim ki, bilmiyorsanız öğrenin de gelin:

"DİPLOMASİ AKADEMİSİ", 22 Ocak 1968 tarihinde Dışişleri Akademisi adıyla kurulmuş. 24 Haziran 1994 tarih ve 4009 sayılı “Dışişleri Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ile “Dışişleri Eğitim Merkezi” adını almış, 2010 yılında 6004 sayılı “Dışişleri Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” ile bugünkü ismi olan "DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI DİPLOMASİ AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI" haline dönüştürülmüştür. Ayrıca bu şekliyle görev alanı da genişletilmiş ve Bakanlığın yardımcı hizmet birimlerinden birisi olarak yeniden yapılandırılmıştır. Tarihi 1968’e dayanan Diplomasi Akademisi, Son Cumhurbaşkanlığı Seçiminden sonra,  10 Temmuz 2018 tarihli 3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de bu yapılanma korunmuştur.

Daha fazla, sözde, MÛTÂBÂKÂT METNİNİ irdelemeye gerek kalmadığına kânî oldum.

Son olarak;

*Sigortalının çalıştığı süre arttıkça aylık bağlama oranın (ABO) da arttığı bir sisteme geçecek, daha uzun süre çalışanın daha fazla emekli aylığı almasını sağlayacağız.* deniliyor,

Ki, bu âslâ doğru değildir. Çünkü ‘EYT ile uğraşacağınıza, ABO'nun 2008 öncesine döndürülmesini sağlamak için uğraşın’ diye, defâ'etle çağrı yapmış birisi olarak, bunu YAPAMAYACAKLARINI HERKESTEN ÇOK Bay Kılıçdaroğlu da çok iyi bilmektedirler. Sâmîmi olsaydılar, en iyi mûhâlefet konusu yapabilecekleri ve kamuoyunu arkalarına alabilecekleri, ABO'nun düzeltilmesi için TBMM'de, sokakta, hemen her yerde politika üretebilirlerdi, ÜRETMEDİLER, yetmedi, BİR KEZ OLSUN GÜNDEME DAHİ GETİRMEDİLER.

 

Bu tespitlerden sonra, söz konusu ORTAK MÛTÂBÂKÂT METNİNİ, okumaya, İrdelemeye gerek kalmamıştır.

Çünkü tamâmen, CEK - CAK yüklü ifâdeler, VAR OLAN ve çalışan KURUMLARIN yokmuş gibi gösterilerek, bazılarının âdlarına eklemeler yaparak, yeni KURULACAK, OLUŞTURULACAK, İHDÂS EDİLECEKMİŞ gibi TOPLUMU, algı ve manipülasyonlarla oyalamaya çalışmaktan ibâret, çelişkiler yumağı durumunda bir metin olduğu ortadadır...

 

Bu bir MÛTÂBÂKÂT METNİNDEN ziyâde, kamuoyunun, "11 Ây'dır ne yapıyorsunuz" sorularını geçiştirmek için oluşturulmuş, düşünce metninden öteye geçemez...

Bu düşüncelerle bezeli olan bir metne imzâ atanların ülkeyi yönetmesine izin verilmeyeceği GÜN GİBİ ÂŞÎKÂRDIR.

Böyle bir Oluşuma, benden, Oy Moy Yok.

 

(30 Ocak 2023 Günlü Yazım)

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri

siyahbet