1 TL’lik trafik canavarlığına soyunan Şoförler var bu memlekette.
Saygıdan yoksun, yolların sahibi, şehrin kralı gibi hareket edenler yüzünden, tüm özel toplu ulaşım araç sürücülerini aynı kefeye koymak zorunda kalıyoruz.
Özellikle dolmuş ve halk otobüsleri sürücüleri içerisinde, öylesine saygısızca hareket edenler var ki, sanki dokunulmazlarmış gibi.
Araçta, velinimeti olan yolcusuna hakaret eden mi dersiniz, sefere çıktığında bazen kaplumbağa hızıyla, bazen rallici gibi davranan, içindeki yolcularının durumunu gözetmeyen mi dersiniz.
Durak haricinde yolcu gördüğünde, sağında solunda gelenlere dahi dikkat etmeden zınk diye gelişi güzel duranı mı dersiniz, yolcu indirme bindirme duraklarına geldiklerinde de istediği gibi yolun sanki tamamı kendilerininmiş gibi davrananları mı dersiniz. Yolda giderken sürekli klakson çalanları, etrafını rahatsız edenleri mi dersiniz. Bu hareketleri yapan, yapılmasına göz yumanlar bütün bir dolmuşçu esnafına aynı gözle bakılmasına sebebiyet veriyor.
Bu konuda hemen hemen tek söz söylemeyeceğimiz Dolmuş Kooperatifi yok mu derseniz, ben de TOPEL Dolmuşları var derim. Onlar da toplu taşıma yapıyor, diğerleri de. Neden TOPEL, saygı kurallarına, trafik kurallarına, yolcusunu indirme bindirmeye, yol kurallarına dikkat edip takdir topluyor da diğerleri neden toplayamıyor?
Suçlu sadece toplu taşıma araç sürücüleri mi, elbette ki değil. Bana göre birinci sorumlu Adana Büyükşehir Belediyesidir. 3. Dünya ülkelerinde dahi göremeyeceğimiz davranışları Adana’mızda görüyorsak tek sorumlu Adana Büyükşehir Belediyesi Yöneticileridir.
HASTAHANE ACİL RÖNTGENİ ARIZALI OLURSA
Özel Adana Hastahanesi, geçen pazartesi günü acile müracaat eden, trafik kazasına maruz kalmış bir hastanın acil mr ve röntgen filmi çekilmesini söylüyor, acil doktoru.
Görevli hanımefendi, görüntüleme cihazlarının arızalı olduğunu söyleyince, doktor, hastanın beklemesini, cihazlar çalışınca filmlerinin alınmasını istiyor.
Hasta yakını, arızanın ne zaman giderilebileceğini, 5 dakika mı, 1 saat mi, yoksa gün boyu mu beklemeleri gerektiğini sorunca, doktor hiçbir bilgisinin olmadığını ve beklemeleri gerektiğini söylüyor.
Doktorlar Darp Ediliyormuş!
Düşünebiliyor musunuz? Trafik kazasına maruz kalmış, iç kanama ihtimali olan hastayı, doktor başka hastahaneye yönlendirmek bir yana, tamiri/bakımı ne zaman biteceği belli olmayan cihazlar için belirsiz zaman diliminde bekletilmesini talep ediyor.
Doktorlar (hiç tasvip etmememize rağmen) darp ediliyor deniliyor ya, hayır işte böyle bir hastahanenin acilindeki durum ve doktorun davranışı ile darp edilmeye davetiye değilse nedir?
Darp edilen Doktorun, olayın yaşandığı hastahanenin hiç mi suçu yok? Suç sadece hasta yakınlarının mı?
Acilde dahi MR veya röntgen hizmeti veremeyen hastahane niçin acili var gibi gözüküyor ki? Enjeksiyon, tansiyonsa acilin ve doktorun işi, onun için hastahaneye dahi ihtiyaç yok ki.
Tüm Kamu Hastahaneleri Başkanlığı ile il genel sekreterliği bu işlerden bî haberler mi? Hastahanelerin, özellikle özel olanların acillerinde günlük yapılan ve yapılmayan işlerle ilgili rapor alıyorlar mı? Bu listede adı geçen hastaları rastgele arayıp, yapılan işlemlerin neler olup olmadığı hakkında bilgi alıyorlar mı? Alınan bilgi ile kayıttaki bilginin örtüşüp örtüşmediğini denetliyorlar mı?
Bunları yapmıyorlarsa, yaptıkları işin adı ne? O zamanda Sağlık Bakanı görevini yerine getirmeli, o da yetersiz kalıyor ise Başbakan direkt bu işin sorumlusu değil midir?