BU NASIL BİR KAÇAK BÜRO? Adana Medya ve Yüksel Evsen, biri araştırmadan haber yapıyor ve diğeri yapılan haberin doğruluğunu soruşturmadan televizyon ekranına taşıyor. İşte benim en çok kızdığım olay bu tür haberler. Bu gazetecilik değil. Ahmet Zenbilci, Sarıçam Belediye başkanı ve yine AK Parti’den Belediye Başkan Adayı gösterildi. Taner Talaş’ın haberleştirdiği konu bir vatandaş ağzından dillendiriliyor ve deniliyor ki, “Kamuya ait bir alana seçim yasağına rağmen konteyner koyarak mensubu olduğun partinin reklamını yapmak ne kadar ahlaki? Diğer partilerin adaylarına karşı haksız bir rekabet ortamı yaratmak doğru mu?” devamında oranın Pazar yeri olduğu vurgulanıyor. Şimdi bunun neresini doğrultalım. Bir- orada oturan vatandaşların % 90’ı o arsanın bir kamu malı olmayıp, vatandaşın tapulu malı olduğunu bilirler, oradaki esnaflar dâhil. İkincisi-  orası Pazar yeri değil. Başkan Zenbilci zamanında arsa sahibinden rica ederek, orada oturan vatandaşların Pazar alışverişi yapabilmeleri için, mal sahibi kullanmak istediği güne kadar geçici olarak, izin istemiştir. Arsa sahibi Başkan ile aynı siyasi görüşte olmamasına rağmen vatandaşın kolaylığı açısından ricayı kabul etmiştir. Üçüncüsü- Halen Sarıçam Belediye Meclis üyesi olan ve yine AK Parti’den meclis üyesi Aday adayı olan Ertuğrul Aytekin, arsa sahibi ile dostluğundan dolayı orayı seçim süresince kullanması için izin istemiş, o da orada geçici olarak bir seçim bürosu açmış. Dördüncüsü ve en önemlisi; belediye başkanlığına, meclis üyeliğine talip olanların imar mevzuatında neyin nasıl yapılacağına, nerede, nasıl bir yapı tarzı oluşabileceğine dair inceleme yapmadan sadece “haber yapmış olmak, yada muhalefet edebilmek” adına kamuoyunu yanlış bilgilendirmek ne basın etiğine, ne de toplumumuzun İslami değerlerine sığmaz. Kanunda DOP olarak bilinen düzenleme ortaklık payı; 3194 sayılı İmar Yasasının 18’inci Madde Uygulama Yönetmeliğinin 4/cmaddesince;  “DOP; Düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, yeşil saha, genel otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile MEB’na bağlı ilk ve orta öğrenim kurumları, ibadet yeri, karakol yerleri ve ilgili tesisler için kullanılmak üzere, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların, düzenlemeden önceki yüzölçümlerinden %40 kadar düşülebilen miktar ve/veya zorunlu hallerde malikin muvafakati ile tespit edilen karşılık bedeldir.” Zenbilci’nin konteynere astırdığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın posterindeki  “Siyasetin Tek Limanı Aklaktır” yazısı ise dikkat çekiyor. Ak Partili Belediye Başkanı Ahmet Zenbilci’nin kamu alanını kendi siyasi reklamı için kullanması vatandaşın tepkisine neden oluyor. Vatandaş, ‘Kamuya ait bir alana seçim yasağına rağmen konteyner koyarak mensubu olduğun partinin reklamını yapmak ne kadar ahlaki?’ ‘Diğer partilerin adaylarına karşı haksız bir rekabet ortamı yaratmak doğru mu?’ diye soruyor. Asıl şu da unutuluyor;  bu olay artık NEFRET SUÇU KAPSAMINA ALINMIŞTIR; Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle; bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını, işe alınmasını, olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Keşke aynı hassasiyet şehirdeki kaçak yapılaşmalar içinde gösteriles, babasının kaçak yapısını yıkacak olan belediye başkanlarına, yardımcı olup eşi dost ilişkisi ile kaçak yapılaşma yapanları engellemeye matuf kamu hakkı aranıp gözetilse daha çok yaralı ve hayırlı olacaktır. Otellerin süresiz kapattığı yeşil alanlar işgal edilirken, kiraya verilirken, imar değişikliği ile yapılaşması için imara açılırken ses çıkartmayıp, muhalefet etmek için konteynere ses çıkartmak hangi değerle izah edilecek? Bu haberi yapan her iki gazeteci de yakın arkadaşım ve sevdiğim, değer verdiğim insanlardır. Onları burada eleştirmek hiç düşünmediğim işti.