Farklı bir konu gibi gelse de, yazdıklarımızın genelinde yaşadığımız meseledir, yazmak istediğim konu! Yazmak mı zor,  okumak mı? Bana göre yazmak okumaktan kolaydır! Tabi ki bu görüş, kişilere göre de değişkenlik gösterir, yani göreceli bir kavramdır! Yazan, kendi seviyesince, bilgisince yazarken, okur kitlesinde,  nitelik, nicelik, eğitim seviyeleri ile okuduğunu yorumlama farklılıkları gösterir. Hatta ki, aynı kişinin aynı yazıyı farklı zamanlarda, aradan geçen zaman sürecinde farklı yorumlamaları olur ki gayet tabiîdir, çünkü algı ve bakış açısını değiştirmiştir, kendisini yenilemiştir. Bu açıdan bakıldığında, okurlarımız bizlerin veli nimetleridir. Yazdıklarımızı, Mutlâk mânâda, bizim yazdığımız anlâmda yorumlayacaklar demek çok lükse kaçar.  Okur, yazara değer vermezse, eleştirmez veya yazdıklarına katkı koymazsa, varsa yazarın hataları onun düzeltilmesi ve giderilmesi çok kolay olmayacak, hatta yanlışlarda süreklilik arz edecektir. Yazar, okurundan aldığı, özellikle yapıcı eleştirilerden, bolca nemâlanır, kendisini ilmî, edebî, içtimaî ve siyasî alanlarda okuyarak, araştırarak, sorgulayarak geliştirir ve bunları da okuyucuna aktarmaya çalışır. Yazar, ister ki her görüşten okuru olsun! Hiçbir yazar, okurunun söyle düşünmesini istemez: “Bu yazar Bizden!” Bu mantık (yazar, yazılarında, Vatana, kutsiyete, devletine ihânet eden yazılar kaleme almadıkça ve yazıları ile milletinden ayrı düşmedikçe) ne yazar, ne de okur için sağlıklı değildir! Olması gereken, Hizipçilik yapılmamasıdır. … Değişirken Gelişmek Bu konuyu neden kalem alma ihtiyacı htiğim aklınıza gelmiştir! Konu önemli, ancak nedense çok fazla alâkâdar olmayız bu mesele ile. Yazar, kitap, deneme, roman gibi şeyler yazmıştır, okunmasını istediği. Bazen bizim gibi bir sayfa mâkâle yazısı ile çıkar okur karşısına. Bir sayfadan da ne çıkar diye düşünmek peşin hükümlü olmaktır ki, bu o kadar büyük yanlışlara yol açabilir farkında olmayız. Belli mi olur, o bir sayfalık yazının içinde, okur, öyle bir cümle yakalar, belki yıllardır sorduğu sorunun bulamadığı cevabı oradadır. Okurun değişik yazılar eserle okuması, kendisi içinde, okuduğu yazılar içinde yeni yeni kapılar aralayacak, farklı görüş ve düşüncelerle yepyeni pencerelerden bakış açısı oluşturacaktır, kendisine. Belki de, Anlâm ve m:ânâ yüklemlerini değiştirecektir okur. Bilgi birikimini, kelime dağarcığını yükseltecektir. Böylelikle okuduğuna farklı aralıklardan ve açılardan bakarken, değişik ihtimâllerin varlığını, olabilirliğini de görecektir. Okuduğu yazı, eser üzerinden yazarına,, olumlu, yapıcı veya eleştiriler katkılar sunmaya çalışacaktır. Yazarın yazısının başında, önyargılardan arınmış olacak, daha güçlü bir muhâkeme imkânının oluşturacak, tutarlı bir mantıkla, yorumlamaya, eleştirmeye başlayacaktır. Yazarın en çok sevdiği, muhâkemesi güçlü, mantığı kuvvetli, kültürü yüksek, dolu dolu bir okurun karşısında yazı yazmaktır. Okur kültürü yükseldikçe, mantığını sağlam kurdukça, yorum ve eleştirilerini sağlam zemine oturttukça, yazar da, varsa, beynindeki, yüreğindeki kelepçeleri, prangaları kıracaktır. Okur, kendiyle birlikte yazarı da değiştirmeye, değiştirdikçe karşılıklı gelişmeye başlayacaklardır. Okur Yazar hakkında, yazar okur hakkında, bir birlerinin jest ve mimiklerini, iç dünyalarını, vücut dillerinin ne dediğini karşılıklı göremedikleri için, yazılanı ve okunanı ön yargılardan arî düşünmek gerekmektedir. Okuyucunun da, yazarında bu kutlu mücâdelede birlikte yoğrulması, birliği, bütünlüğü, güçlenmeyi, sefere çıkılan yolda, zafere erişmeyi beraberce üstlenmiş olacaklardır, inşâallah! Fî Emenillâh!