İnanç ve din Avrupalılar için çok önemlidir!
Bizde neden tartışma konusudur, hem de siyaset malzemesi yapılarak.
Türk topraklarında operasyon yapan, yaptıran ve “ADAM YETİŞTİREN AKIL” kendi içinde değerlerine son derece bağlı bir tutum içerisinde iken, neden tüm bunlar Bizde ise tam tersidir?
Söylenmek istenenlere dikkatlice baktığımızda ne demek istediğimi daha iyi anlamak mümkündür.
İçimizde, bizden olduğunu söyleyenlerin düşüncelerine bakar mısınız? Onlara göre;
Müslümanlık ilkel bir şeydir! Hatta ilkelliktir!
Namaz kılan gericidir!
Bu konuda en çok kim konuşuyor dikkat edin! Hayatında bir kez bile abdest almamış, namaz kılmamış, alnı secdeye varmamış adamlar DİN hakkında ileri geri konuşuyor. Olacak şey mi? Bu memleketin insanlarına, DİN kurallarında değişimi dayatamaya çalışanların, İslam’ın emir ve yasaklarına uymayanlar olması garip ve manidar değil mi?
Oruç tutanları anlamak imkânsızdır ve oruç tutmak anlamsızdır! (Diyorlar ama kendilerine rejim, diyet adına aç kalmalarını öğretenler, bunu halka unutturmaktan öte, bütün topluma dayatmaya çalışırlar ki, ürettikleri ürünlerle bozdukları insanların fiziki yapıları için yeni ürünler üretip satabilsinler.)
Sakal bırakan irticacıdır!
Başını örten örümcek kafalıdır!
Bu ülkenin değerlerine sırtını döneneler, arkalarına bakmadan, yönelmekten öteye, BATI'ya gidenler kullandıkları kelimelerin anlamlarını bile bilmiyordur.
İçeride, bu ülkede yaşıyorlar ama ne yazık ki bu topraklara yabancı olduklarını anlamayacak, bilmeyecek kadar cahil yetiştirildiklerini de okumuş olmalarına rağmen bilmiyorlar. Yani okumuş cahil oluyorlar. En acısı da böyle olduklarını da, bilmediklerini de bilmiyorlar.
Bu başörtüsü meselesi aslında Türkiye üzerine oynanan oyunları bozuyordu. Büyük resmi neden görmüyoruz, görmek istemiyoruz? Gerçeklerin öğrenilmemesi için bu resmi görmemiz istenmiyor. Bütün çabalar bu yönde..
Hafta içinde mecliste yaşananlara bakınca şunu düşündüm; Sadece 4 kadın vekil (yeni haftada sayıları 5 olacak olan) başörtüsüyle Meclis'e girmekle kalmadı, aslında 150 Yıldır MARMARAY gibi projeleri engelleyen, Türkiye ve Türk milleti üzerinden sahnelenen, belki de kendileri için ADAM yetiştirenlerin 150 yıldır sahnelenen oyunlarına son verilmiş oluyordu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “ellerindeki oyuncaklarını aldık,. Oyunlarını bozduk” derken kendileri ile çeliştiklerini unutuyor. Öyle olsaydı Grubunu serbest bırakmaz, farklı görüş serdedilmesinin önünü alırlardı.
Bakar mısınız? İngiltere Başbakanı David Cameron kendi ülkesinde düzenlenen Dünya İslami Ekonomik Forumu'nda, salonda bulunan 800’e yakın önemli misafirine hitap etmek ve konuşmasını yapmak için kürsüye geldiğinde, sözlerine "Selamün Aleyküm" diye başladığında, İNGİLTERE’de kimse, “ ‘ŞERİAT İSTERMİYORUZ’, ‘ülke elden gidiyor’, ‘sekülerizme aykırı hareket ettin’ “ diye ayağa kalkmadı.
Bizim kendini akıllı zanneden bazı aklı evvellere ne oluyor?
Unutulmamalıdır ki, “Usul esasa mukaddemdir!”.
Düne kadar başörtüsünün siyaset malzemesi olarak kullanılması için zemin oluşturanların, başörtüsün bağlama şekline dahi karışanlar değil midir? Başörtüsünü engellemeye çalışanlar, “inançlara” saygılı(!) oldukları için simge olarak kullanılmasını istemediklerini deklare edenler değil mi?
Kimseyi kandırmaya, ülkeye zaman kaybettirmeye değil, bu milletin daha müreffeh bir yaşantıya kavuşması için efor sarf edilmesi ve ülkenin âli menfaatleri için “adam” yetiştirmeye çabalanması gerekir. …….