Corona Virüs- Müslümânlara Hatırlatıyor Önceki yazımız; Dünya- Corona Virüsten Küçüktür başlığını taşıyordu: O yazımızda özetle- Dünyayı sarıp sarmalayan- adetâ beyinleri dûmura uğratan- Corona Virüsünün her ne kadar BİYOTERÖR yada baka bir deyimle BİYOSİLAH olduğundan bahisten öte- insanlığı esir aldırttıran bu salgının bir de MÂ'NEVÎ YÖNÜ olduğundan bahsetmeye çalışmış- sonunda da;. “Siyonun Ehl!i Sâlip'inin HAYDUT DEVLETLERİ ve embeddedleri- 'DÜNYA BİZDEN SORULUR' diyorlardı. Kendilerini "MEDENİ(")" olarak lânse ediyorlardı. Gördük: gözle görülmeyen bir virüs hepinizi- topyekûn TUŞ ETTİĞİNE” dikkât çekmeye çalışarak- “Kimden ve neyden- nereye bu Kaçışınız- Kıyâmetten mi?” diyerek bitirmiştik. O yazıdan hareketle- Corona Virüs Gayr!i Müslîmlere mesajlar içeriyorda biz Müslümânları es mi geçiyordu? Yani Âlem!î İslâm’a herhangi bir uyarı- mesaj yüklemi yok mudur? İşte bu yazımızda da- İnşâAllah bu konuya- içerdiği mesajların ne olabileceğine bakalım. Önce Kur’ân!ı Kerim ne diyor- bir Âyet ile anlamaya- Corona üzerinden Mâ’nevi mesajları yorumlamaya başlayalım: “Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne yahudiler- ne de hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. De ki- gerçekten de Allah'ın hidayeti- hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için- sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra- kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan- sana Allah'dan ne bir dost bulunur- ne de bir yardımcı.” (Bâkâra Sûresi- 120. Âyet!i Celile) Peki bu Âyeti Celile- aslında bize- Müslümânlara ne anlatıyor- biraz açalım mı: Âyet’te Diyor ki; Sen onların- yani- Siyonun Ehl!i Sâlip’inin (Siyonist ve Emperyalistlerin) HAYDUT DEVLERİNİN- onların destekçileri olan milletlerinin- amaç ve emelleri ile zûlüm düzenlerine tâbi olmadıkça- Yahudi ve Hristiyanlar (Fark etmeksizin)- asla ve kat’â Senden ve dolayısıyla da- Hz. Muhammed(sav)’in dâ’vetine icâbet eden Ehl!i İmândan/Müslümânlardan ne râzı olacak ne de sizden memnun kalacaklardır. Ancak- “Ama hem Yahudi olanlar ve hem de Hristiyan olan devletler ve yönetimleri- milletleri ile birlikte- bizim Müslümân olduğumuzu da bilmelerine rağmen- hem bizi seviyorlar- bizden memnunlar ve bu nedenle de bizlere hemen her konuda yardım ediyorlar” diyorsan- anlamalısın ki- sen yolunu kaybetmişsin- onların yoluna girmişsindir. Müslümân için tek bir kurtuluş ve doğru yol vardır o da- Allah(cc)’ın yoludur. Dolayısıyla da o yolda rehberlik eden ve izlenecek rotayı çizen Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (SAV)’in sünneti ve sistemidir. Hiç Şüphesiz ki- Âyet!i Celile’de de ikâz edilmiş ve uyarılmış olmana rağmen- Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin- HAYDUT DEVLERİNİN- sistem- istek- arzû ve hevâlarına (şeytâni uygulamalarına) uymaya başlarsan- onların yolundan ilerlersen- bilki- artık sana kûlluk vâzifelerini bildiren ve sisteminiden ayrılmamanı emreden Allah(cc) tarafından- sana ne bir dost- ne de bir yardımcı kalmayacaktır- dost tuttuğun/edindiğin Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin sistemleri ve adamları da seni tuzaklara çekecektir" İlahî uyarı- ikâzı- hâyr ve şerrin ne olacağı anlatılmış olmaktadır. Bakalım- bu uyârı ve ikâzların hangilerine uyulmamış ki- bu kez de- Corona Virüsü üzerinden yeniden hatırlatma yapılıyordur" Allah(cc) ne Emrediyor- Biz Müslümânlar ne yapıyoruz: “Namazı kılın- zekâtı verin. Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı eksiksiz görür.” (Bâkârâ Sûresi- 110. Âyet!i Celile) Müslümânlar Allah(cc)’ın mı emrine uydu- yoksa Siyonun HAYDUT DEVLETLERİNİN isteklerini mi emir kâbûl etmiştir? Allah(cc) (İslâmiyet öncesini hesaba katınız veya katmayınız- siz bilirsiniz)- Dünyanın en zenginleri de- en fâkirleri de Müslümânlardan çıkmıştır. Peki- bu zenginlerimiz- Fâkirlerin hâkları olan- Zekâtları- infâkları verdiler mi- yoksa gösteriş olsun- şeytâni ârzûlarına uyarak Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin HAYDUTLAŞMASI ve zenginleşmesi İÇİN ONLARIN İSTEDİKLERİ YERLERE Mİ VERDİLER? Bu tutum ve davranışlarınız nedeniyle- Müslümân fâkirler- açlıktan- yokluk- yoksulluk- yoksunluktan sefâlet içinde yaşamaya çalışıyor- hayatlarını kaybediyorlar- sen zenginleştikçe HAYDUT DEVLETLERİ senden daha zengin ediyorsun ama DİN KARDEŞLERİN OLAN MÜSLÜMÂNLARIN sefâlet içinde kalmalarına rızâ gösteriyorsun. Allah(cc) sana yarım eder mi? “Ey Âdemoğulları" Her namaz kılacağınızda güzelce giyinin- yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Â’râf Sûresi- 31. Âyet!i Celile) Yediniz- içtiniz- giydiniz- gezdiniz- şâtâfâtlar içinde hayat sürerek- İsrâfta Pikin pikini yaparak- Yahudi ve Hristiyanları kendinize hayrân bırakmak için birbirilerinizle yarışa girerek- Allah(cc)2ın emrine karşı gelerek Gâdâbını dâ’vet etmediniz mi? “Ey iman edenler" Allah’ın işaretlerine- haram aya- boyunları bağsız ve bağlı kurbanlıklara- rablerinin büyük lutuf ve rızâsını dileyerek Beytülharâm’a yönelmiş kimselere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Mescid!i Harâm’a girmenizi engellediler diye bir topluma karşı duyduğunuz kin- sakın aşırı gitmenize sebep olmasın. İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın- günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun- çünkü Allah’ın cezası çetindir.” (Mâîde Sûresi- 2. Âyet!i Celile) Saygısızlık- kin âdâvet- aşırı gitme; hangisini (Allah(CC)’ın yapmayın demesine rağmen yapmadınız? Müslümanlar olarak- Paralarınızla- yalakalığınızla şımarttığınız- HAYDUTLAŞTIRDIĞINIZ Siyonun Ehl!i Sâlîp’inden korktuğunuz kadar- Allah(CC)’tan korkmadınız" Ne Tâkvâda- ne de yardımlaşmadınız- aksine- Siyona- Teröriste- Münâfıka- Fitneye aktardığınız paralar ve desteklerin milyarda birini Müslümânlara yapmayarak- Müslümânlar için Yardımlaşmamakta zirve yaptınız. Allah(cc) sizden hesap sormayacak mı zannettiniz? “Zinâya yaklaşmayınız"..” (İsrâ Sûresi- 32. Âyet!i Celile) “Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken- insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hâkimlere (idarecilere/hâkimlere) vermeyin.” (Bâkârâ Sûresi- 188. Âyet!i Celile) “Ey imân edenler" Allah’tan korkun ve gerçekten imân etmiş iseniz faizden kalanı bırakın.” (Bâkârâ Sûresi- 278. Âyet!i Celile) “Bunu yapmazsanız Allah ve Râsûlü tarafından size bir savaş açıldığını bilin. Eğer tövbe ederseniz- haksızlık etmemek ve haksızlığa uğramamak üzere anaparanız sizindir.” (Bâkârâ Sûresi- 279. Âyet!i Celile) “Nâmuslu kadınlara zinâ isnâdında bulunup- sonra (ispat için) dört şâhit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şâhitliğini hiçbir zaman kâbûl etmeyin. Onlar tamamen günâhkârdırlar.” (Nûr Sûresi- 4. Âyet!i Celile) Tüm bunlara rağmen- Biz Müslümanlar- Allah(cc)’ın emir ve yasaklarını- adetâ- yok sayarak/savsaklayarak- sanki unutturulmak istercesine- faiz- içki- kûl hâkkı- yalan- zina gibi HARAM ve YASAKLARI- sanki helâlmiş(") gibi Müslümânlar arasında da yaygınlaştırıp kabûl edilmesi için çabalar içinde olmadınız mı? “Topunuz bir olan Allah’ın ipine sımsıkı tutunun- birbirinizden ayrılmayın ve Allah’ın üzerinizdeki ni'metini düşünün- sizler birbirinize düşmanlar iken o sizin kalplerinizin arasında ülfet husule getirip yanaştırdı da ni'meti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz- hem sizler ateşten bir çukurun tam kenarında bulunuyordunuz da o tuttu sizi ondan kurtardı- şimdi böyle size âyetlerini beyân ediyor ki Allaha doğru gidebilesiniz.” (Âl’î Îmrân Sûresi- 103. Âyet!i Celile) Bu kadar açık çağrıya rağmen- Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin ayrıştırma çaba ve telkinlerini- Allah(CC)’ın emrinin önünde/üstünde tutarak- birleşmek bir yana- kardeşi kardeşe kırdırmaya- ayrıştırmaya- silahlı teröristler eliyle veya bizzat ellerinizin altındakileri- hâkimliğinizi kullanarak- vatandaşlarınızı/din kardeşlerinizi öldürttürmeye başladınız. Ayrılıkları teşvik edercesine- fırkalara ayrışarak düşmanlaşmaya- bir birinizi yok etmeye- biriniz yekdiğerinize üstünlük sağlamaya kalkışarak- Ehl!i Sâlîp’in kendi yapmak istediğini sizler eliyle/mârifetinizle kardeş kardeşi yemeye başlamadınız mı? … İbâdetlerimizde- cehdimizde- irşâd vazifemizde gayretleri terk etmedik mi? Üretmek yerine- tüketmeye- hazıra konmaya- kolaycılığa yönelmedik mi? Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin sevdiklerini sevip- yerdiklerini yermeye başlamadık mı? Allah(CC)’tan başkasına Kûl/köle olmayacağımıza- Gâlû Belâ’da Râbbimize söz vermedik mi- verdik amma biz yinede hem dünyaya hm de dünyalıklara ve Allah(cc)’a âsî olanların istek ve ârzûları ile şeytâni tâlepleri önümüze seren nefsâni isteklerimizin kûlu/kölesi olmadık mı? Daha- biz Müslümânlardan sâdr olan neler neler var? Buraya yazabilecek kadar ben- okuyacak kadar sizler sâbırlı değiliz" Peki- içinde bulunduğumuz- Güncel olan Corona Virüsü üzerinden almamız gereken- yapmamız lâzım yâni- biz Müslümânlara düşen görev nedir? Tefekkür- Tedebbür ederek özümüze dönmek. Anlaşılır ifâde ile Fabrika ayarlarımıza dönmek" İdrâk edeceğiz- âkl edeceğiz- Düşüneceğiz- biz kimiz- neyiz- nereden- ne için nereye geldik- kime KÛL olmak için geldik? En doğrusunu Allah(cc) bize Kur’ân!ı Âzimûşşân’da- kendimiz îslâh etmemiz için ne yapmamız gerektiğini beyân ediyor: “Ey imân edenler" Sizler kendinizi/nefsinizi düzeltmeğe bakın- siz doğru gittikten sonra öte taraftan sapanlar size bir ziyan dokunduramaz- hepinizin varacağı- nihâyet- Allah’adır- Yaptıklarınızı size O haber verecektir.” (Mâide Sûresi- 105. Âyet!i Celile) Sâdakâllahû'l!Âzîm (Âzîm olan Allah doğru söyledi) (17 Nisan 2020- Cum'â günü)
Korona Virüs; Müslümânlara ne Hatırlatıyor
Corona Virüs- Müslümânlara Hatırlatıyor Önceki yazımız; Dünya- Corona Virüsten Küçüktür başlığını taşıyordu: O yazımızda özetle- Dünyayı sarıp sarmalayan- adetâ beyinleri dûmura uğratan- Corona Virüsünün her ne kadar BİYOTERÖR yada baka bir deyimle BİYOSİLAH olduğundan bahisten öte- insanlığı esir aldırttıran bu salgının bir de MÂ'NEVÎ YÖNÜ olduğundan bahsetmeye çalışmış- sonunda da;. “Siyonun Ehl!i Sâlip'inin HAYDUT DEVLETLERİ ve embeddedleri- 'DÜNYA BİZDEN SORULUR' diyorlardı. Kendilerini "MEDENİ(")" olarak lânse ediyorlardı. Gördük: gözle görülmeyen bir virüs hepinizi- topyekûn TUŞ ETTİĞİNE” dikkât çekmeye çalışarak- “Kimden ve neyden- nereye bu Kaçışınız- Kıyâmetten mi?” diyerek bitirmiştik. O yazıdan hareketle- Corona Virüs Gayr!i Müslîmlere mesajlar içeriyorda biz Müslümânları es mi geçiyordu? Yani Âlem!î İslâm’a herhangi bir uyarı- mesaj yüklemi yok mudur? İşte bu yazımızda da- İnşâAllah bu konuya- içerdiği mesajların ne olabileceğine bakalım. Önce Kur’ân!ı Kerim ne diyor- bir Âyet ile anlamaya- Corona üzerinden Mâ’nevi mesajları yorumlamaya başlayalım: “Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne yahudiler- ne de hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. De ki- gerçekten de Allah'ın hidayeti- hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için- sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra- kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan- sana Allah'dan ne bir dost bulunur- ne de bir yardımcı.” (Bâkâra Sûresi- 120. Âyet!i Celile) Peki bu Âyeti Celile- aslında bize- Müslümânlara ne anlatıyor- biraz açalım mı: Âyet’te Diyor ki; Sen onların- yani- Siyonun Ehl!i Sâlip’inin (Siyonist ve Emperyalistlerin) HAYDUT DEVLERİNİN- onların destekçileri olan milletlerinin- amaç ve emelleri ile zûlüm düzenlerine tâbi olmadıkça- Yahudi ve Hristiyanlar (Fark etmeksizin)- asla ve kat’â Senden ve dolayısıyla da- Hz. Muhammed(sav)’in dâ’vetine icâbet eden Ehl!i İmândan/Müslümânlardan ne râzı olacak ne de sizden memnun kalacaklardır. Ancak- “Ama hem Yahudi olanlar ve hem de Hristiyan olan devletler ve yönetimleri- milletleri ile birlikte- bizim Müslümân olduğumuzu da bilmelerine rağmen- hem bizi seviyorlar- bizden memnunlar ve bu nedenle de bizlere hemen her konuda yardım ediyorlar” diyorsan- anlamalısın ki- sen yolunu kaybetmişsin- onların yoluna girmişsindir. Müslümân için tek bir kurtuluş ve doğru yol vardır o da- Allah(cc)’ın yoludur. Dolayısıyla da o yolda rehberlik eden ve izlenecek rotayı çizen Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (SAV)’in sünneti ve sistemidir. Hiç Şüphesiz ki- Âyet!i Celile’de de ikâz edilmiş ve uyarılmış olmana rağmen- Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin- HAYDUT DEVLERİNİN- sistem- istek- arzû ve hevâlarına (şeytâni uygulamalarına) uymaya başlarsan- onların yolundan ilerlersen- bilki- artık sana kûlluk vâzifelerini bildiren ve sisteminiden ayrılmamanı emreden Allah(cc) tarafından- sana ne bir dost- ne de bir yardımcı kalmayacaktır- dost tuttuğun/edindiğin Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin sistemleri ve adamları da seni tuzaklara çekecektir" İlahî uyarı- ikâzı- hâyr ve şerrin ne olacağı anlatılmış olmaktadır. Bakalım- bu uyârı ve ikâzların hangilerine uyulmamış ki- bu kez de- Corona Virüsü üzerinden yeniden hatırlatma yapılıyordur" Allah(cc) ne Emrediyor- Biz Müslümânlar ne yapıyoruz: “Namazı kılın- zekâtı verin. Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı eksiksiz görür.” (Bâkârâ Sûresi- 110. Âyet!i Celile) Müslümânlar Allah(cc)’ın mı emrine uydu- yoksa Siyonun HAYDUT DEVLETLERİNİN isteklerini mi emir kâbûl etmiştir? Allah(cc) (İslâmiyet öncesini hesaba katınız veya katmayınız- siz bilirsiniz)- Dünyanın en zenginleri de- en fâkirleri de Müslümânlardan çıkmıştır. Peki- bu zenginlerimiz- Fâkirlerin hâkları olan- Zekâtları- infâkları verdiler mi- yoksa gösteriş olsun- şeytâni ârzûlarına uyarak Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin HAYDUTLAŞMASI ve zenginleşmesi İÇİN ONLARIN İSTEDİKLERİ YERLERE Mİ VERDİLER? Bu tutum ve davranışlarınız nedeniyle- Müslümân fâkirler- açlıktan- yokluk- yoksulluk- yoksunluktan sefâlet içinde yaşamaya çalışıyor- hayatlarını kaybediyorlar- sen zenginleştikçe HAYDUT DEVLETLERİ senden daha zengin ediyorsun ama DİN KARDEŞLERİN OLAN MÜSLÜMÂNLARIN sefâlet içinde kalmalarına rızâ gösteriyorsun. Allah(cc) sana yarım eder mi? “Ey Âdemoğulları" Her namaz kılacağınızda güzelce giyinin- yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Â’râf Sûresi- 31. Âyet!i Celile) Yediniz- içtiniz- giydiniz- gezdiniz- şâtâfâtlar içinde hayat sürerek- İsrâfta Pikin pikini yaparak- Yahudi ve Hristiyanları kendinize hayrân bırakmak için birbirilerinizle yarışa girerek- Allah(cc)2ın emrine karşı gelerek Gâdâbını dâ’vet etmediniz mi? “Ey iman edenler" Allah’ın işaretlerine- haram aya- boyunları bağsız ve bağlı kurbanlıklara- rablerinin büyük lutuf ve rızâsını dileyerek Beytülharâm’a yönelmiş kimselere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Mescid!i Harâm’a girmenizi engellediler diye bir topluma karşı duyduğunuz kin- sakın aşırı gitmenize sebep olmasın. İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın- günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun- çünkü Allah’ın cezası çetindir.” (Mâîde Sûresi- 2. Âyet!i Celile) Saygısızlık- kin âdâvet- aşırı gitme; hangisini (Allah(CC)’ın yapmayın demesine rağmen yapmadınız? Müslümanlar olarak- Paralarınızla- yalakalığınızla şımarttığınız- HAYDUTLAŞTIRDIĞINIZ Siyonun Ehl!i Sâlîp’inden korktuğunuz kadar- Allah(CC)’tan korkmadınız" Ne Tâkvâda- ne de yardımlaşmadınız- aksine- Siyona- Teröriste- Münâfıka- Fitneye aktardığınız paralar ve desteklerin milyarda birini Müslümânlara yapmayarak- Müslümânlar için Yardımlaşmamakta zirve yaptınız. Allah(cc) sizden hesap sormayacak mı zannettiniz? “Zinâya yaklaşmayınız"..” (İsrâ Sûresi- 32. Âyet!i Celile) “Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken- insanların mallarından bir kısmını haram yollardan yemeniz için o malları hâkimlere (idarecilere/hâkimlere) vermeyin.” (Bâkârâ Sûresi- 188. Âyet!i Celile) “Ey imân edenler" Allah’tan korkun ve gerçekten imân etmiş iseniz faizden kalanı bırakın.” (Bâkârâ Sûresi- 278. Âyet!i Celile) “Bunu yapmazsanız Allah ve Râsûlü tarafından size bir savaş açıldığını bilin. Eğer tövbe ederseniz- haksızlık etmemek ve haksızlığa uğramamak üzere anaparanız sizindir.” (Bâkârâ Sûresi- 279. Âyet!i Celile) “Nâmuslu kadınlara zinâ isnâdında bulunup- sonra (ispat için) dört şâhit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şâhitliğini hiçbir zaman kâbûl etmeyin. Onlar tamamen günâhkârdırlar.” (Nûr Sûresi- 4. Âyet!i Celile) Tüm bunlara rağmen- Biz Müslümanlar- Allah(cc)’ın emir ve yasaklarını- adetâ- yok sayarak/savsaklayarak- sanki unutturulmak istercesine- faiz- içki- kûl hâkkı- yalan- zina gibi HARAM ve YASAKLARI- sanki helâlmiş(") gibi Müslümânlar arasında da yaygınlaştırıp kabûl edilmesi için çabalar içinde olmadınız mı? “Topunuz bir olan Allah’ın ipine sımsıkı tutunun- birbirinizden ayrılmayın ve Allah’ın üzerinizdeki ni'metini düşünün- sizler birbirinize düşmanlar iken o sizin kalplerinizin arasında ülfet husule getirip yanaştırdı da ni'meti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz- hem sizler ateşten bir çukurun tam kenarında bulunuyordunuz da o tuttu sizi ondan kurtardı- şimdi böyle size âyetlerini beyân ediyor ki Allaha doğru gidebilesiniz.” (Âl’î Îmrân Sûresi- 103. Âyet!i Celile) Bu kadar açık çağrıya rağmen- Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin ayrıştırma çaba ve telkinlerini- Allah(CC)’ın emrinin önünde/üstünde tutarak- birleşmek bir yana- kardeşi kardeşe kırdırmaya- ayrıştırmaya- silahlı teröristler eliyle veya bizzat ellerinizin altındakileri- hâkimliğinizi kullanarak- vatandaşlarınızı/din kardeşlerinizi öldürttürmeye başladınız. Ayrılıkları teşvik edercesine- fırkalara ayrışarak düşmanlaşmaya- bir birinizi yok etmeye- biriniz yekdiğerinize üstünlük sağlamaya kalkışarak- Ehl!i Sâlîp’in kendi yapmak istediğini sizler eliyle/mârifetinizle kardeş kardeşi yemeye başlamadınız mı? … İbâdetlerimizde- cehdimizde- irşâd vazifemizde gayretleri terk etmedik mi? Üretmek yerine- tüketmeye- hazıra konmaya- kolaycılığa yönelmedik mi? Siyonun Ehl!i Sâlîp’inin sevdiklerini sevip- yerdiklerini yermeye başlamadık mı? Allah(CC)’tan başkasına Kûl/köle olmayacağımıza- Gâlû Belâ’da Râbbimize söz vermedik mi- verdik amma biz yinede hem dünyaya hm de dünyalıklara ve Allah(cc)’a âsî olanların istek ve ârzûları ile şeytâni tâlepleri önümüze seren nefsâni isteklerimizin kûlu/kölesi olmadık mı? Daha- biz Müslümânlardan sâdr olan neler neler var? Buraya yazabilecek kadar ben- okuyacak kadar sizler sâbırlı değiliz" Peki- içinde bulunduğumuz- Güncel olan Corona Virüsü üzerinden almamız gereken- yapmamız lâzım yâni- biz Müslümânlara düşen görev nedir? Tefekkür- Tedebbür ederek özümüze dönmek. Anlaşılır ifâde ile Fabrika ayarlarımıza dönmek" İdrâk edeceğiz- âkl edeceğiz- Düşüneceğiz- biz kimiz- neyiz- nereden- ne için nereye geldik- kime KÛL olmak için geldik? En doğrusunu Allah(cc) bize Kur’ân!ı Âzimûşşân’da- kendimiz îslâh etmemiz için ne yapmamız gerektiğini beyân ediyor: “Ey imân edenler" Sizler kendinizi/nefsinizi düzeltmeğe bakın- siz doğru gittikten sonra öte taraftan sapanlar size bir ziyan dokunduramaz- hepinizin varacağı- nihâyet- Allah’adır- Yaptıklarınızı size O haber verecektir.” (Mâide Sûresi- 105. Âyet!i Celile) Sâdakâllahû'l!Âzîm (Âzîm olan Allah doğru söyledi) (17 Nisan 2020- Cum'â günü)
Ekleme
Tarihi: 17 Nisan 2020 - Cuma
Korona Virüs; Müslümânlara ne Hatırlatıyor
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.