İsrail’in Holokost (Anti-Semitik) Yalanları Nedir Holokost silahı ki, bu kadar aşırı ve tesirli kullanılıyor? Ne diyor İsrail’li Yahudi ve eski bakan Shulamit Aloni; “İsrail’i eleştirenlere ‘anti-semitik’ ya da ‘Yahudi düşmanı’ dememiz her zaman kullandığımız bir NUMARA.” Evet, İsrail’in politikalarını eleştirenlere “anti-semitik” denilen DEZENFORMASYON silahı kullanılıyor! Evet, en iyi kullandıkları numara “Holokost!” Nasıl işletiliyor; “Avrupa’dan birileri İsrail’i eleştirdiğinde hemen Yahudi soykırımından bahsediyoruz” diyerek açıklıyor, İsrail’li Yahudi ve eski iletişim bakanı Shulamit Aloni. Devam ediyor Aloni ve diyor ki, birileri İsrail’i eleştirdiğinde ise, ABD’den güçlü ve çok paraları olan lobi örgütlerimiz harekete geçerek, eleştirenlere “Anti-semitik” deriz. Kim mi bu İsrailli Yahudi Shulamit Aloni; 1992-93 Yıllarında İsrail Eğitim Bakanlığı ile 1993-96 yılları arasında da İsrail İletişim Bakanlığı yapmış, İsrail’in politikalarını en yakından bilen, yaşayan, içeriden gözlemleyen ve uygulayan bir siyasetçi. İsrail lobileri, en ufak bir İsrail karalama, eleştiri haberleri, açıklamaları yapıldığında,  karşısındakileri, eleştirenleri en şiddetli şekilde “Anti-semitik” diyerek bilinçli bir karlama kampanyası yapıyorlar. Neden böyle bir şeye, karalamaya ihtiyaç duyuyor derseniz, onun cevabını da, Aloni veriyor; “Böylece, İsrail’in Filistin’e yönelik ŞİDDET POLİTİKALARINI MEŞRULAŞTIRMAYA çalışıyorlar ki, bu lobileri, İsrail’i eleştiren insanlara “anti-semitik” demek ya da Yahudi soykırımını ve Yahudilerin çektiği acıları gündeme getirmek çok kolay. TERÖRİST ve HAYDUT DEVLET İsrail’in Saldırılarının Meşrulaştırılması Bu açıklamalar, karşıt karalamalar, ezcümle, ‘Yahudi düşmanı’, “Holokost!”, “Anti-semitik” NUMARASINI kullanarak, FİLİSTİNE YAPILAN HERŞEYİ MEŞRULAŞTIRMIŞ OLUYORLAR! Ne demek  “Anti-semitizm”; Yahudi milletine karşı duyulan düşmanlık, nefret, önyargı veya ayrımcılık. İsrail’li ve Yahudi Eski bakan Aloni, “Anti-semitizm” suçlaması, İsrail ve İsrail’e bağlı lobiler için, özel ve işlevsel bir ânlam da ifâde etmektedir, SANSÜR! Bugüne kadar, İsrail’i ya da Siyonist politikaları eleştiren herkesin de aslında “Yahudi düşmanı” olduğunu söyleyerek bu karalama ve özellikle de DEZENFORMASYON  “Anti-semitizm” NUMARASI işler ve tesirli bir silah olarak kullanılabildi, çünkü İsrail Siyonizmin tek temsilcisi olarak kendilerini görüyorlardı. Emmanuel Macron, Fransa Cumhurbaşkanı “Siyonist olmak için Yahudi olmaya gerek yok, ben Siyonistim!” diyen, ABD başkanlık koltuğuna Dalavere’den getirtilen Biden’siz ile âdeta, siyonistlik yarışına girercesine, “Antisiyonizme tolerans göstermeyeceğiz, çünkü bu antisemitizmin başka bir yüzü.” Diyerek Siyonistliği kimseye bırakma niyetinde olmadığını da göstermektedir. İsrail Lobileri için, “Anti-semitizm” ile etiketlemek tâhmin ettiğinizden çok daha geniş sınırlara sahip. Alman Gazeteci Dan Glass’ın Rapor Hazırlayan RIAS adlı Kuruluş ile Diyaloğu Dann Glass, “Bir kafede insanların İsrail ürünlerini boykot etmek istemeleri “Anti-semitik” suçlaması kapsamında mıdır?” RIAS, “Kamuya açık alanda İsrail ürünlerini boykot etmeyi konuşmak antisemitiktir!” Demek ki neymiş? İsrail ürünleri değil boykot etmek, boykot etmeyi konuşmak dahi “Anti-semitik” suçlamasına neden olmaktadır. Durum öyle bir hale getirilmektedir ki, Sıradan vatandaştan tutunuz, siyasetçi, sivil toplum kuruluşları, sanatçılar da “Anti-semitizm” suçlamasına tabi tutularak, âdetâ baskılandırılıyor. Bu baskılamaya en güzel örnekleme ise, Nirit Sommerfeld adlı şarkıcının, Filistin’i anlatan bir şarkı bestelemesinin ardından yaşadıkları gösterilebilir. Almanya’da yaşayan Sommerfeld, Gazeteci Glass ile yaptığı röportajda, “İnsanları öldüren, çocukları kâtleden, kendi çocukların bile acı çekiyor” dediği için “Anti-semitik söylemlere” hizmet etmekle suçlandığını söylemiştir. Suçlanmakla kalmayan Sommerfeld, konser vereceği Gasteig Kültür Merkezi, kendisine gönderdiği mektupta, “Anti-semitik söylemde” bulunması hâlinde konserinin yarıda kesileceği tehdidi ile gözdağı verilmiştir. İsrail ve İsrailli Lobilerin bu tür baskılamaları ile insanların hayatlarını zorlaştırmaya çalışmaları ile çoğu zaman istedikleri sonucu, mahalle baskısını, elde etmiş olmaktadırlar ki, bu da onların daha fazla TERÖRİST ve HAYDUT DEVLET olmasını tetiklemektedir. Peki, işin daha trajikomik olan ne derseniz; “Anti-semitizm” suçlamasına mârûz kalan Sanatçı Nirit Sommerfeld, İsrail doğumlu bir YAHUDİ. Bu kadar mı, değil elbette! Sommerfeld’in Büyükbabası Nazi Almanya’sında, toplama kampında öldürülmüş, annesi ise, “HOLOKOST”tan kurtulmuş bir isim. Bu durumda olan Sommerfeld istisnâ değil. Oluşturulan propagandanın aksine İsrail, Yahudi’nin tek temsilcisi değil! Aksine, dünyanın pek çok yerinde yüzbinlerce Yahudi, kendisini eleştirenlere “Anti-semitik” diyen İsrail’in savaş suçlarına karşı çıkıyor. Bunun örneği, 2015 yılında İsrail’in Filistin halkına yönelik orantısız şiddetini ve Mescid-i Aksa Baskınını protesto etmek isteyen binlerce Yahudi, New York’taki ünlü Times Meydanı’nda bir araya gelmiş ve “İsrail Yahudi Halkını Temsil Etmiyor” ve “İsrail İşgaline Son” yazan pankartlar taşımışlardı. Benzer durum, 2016 yılında da İsrail karşıtı binlerce Ortodoks Yahudi, bu kez de BirLEŞmiş Milletler’in 71. Genel Kurulu devam ettiği sırada binanın önünde protesto gösterisi düzenlemişti. Protestonun amacı, İsrail’in başta Filistin olmak üzere ORTA DOĞU’da (kime göre ortanın doğusu?) uyguladığı politikalara tepki göstermekti, öyle de yapmışlardır. Demokrat Devletten Terörist Devlete Dönüşen İsrail Bitti mi, bitmedi. Bu kez protestolarının merkezi, bizzat İsrail ve başkenti denilen Tel Aviv olmuştur, 2017 yılında Rabin Meydanında toplandı. Ortodoks Yahudilerin bu protestolarının amacı da, Doğu Kudüs işgalinin 50. Yılı dolayısıyla, Netanyahu başkanlığındaki İsrail Hükûmetinin ve İsrail’in Filistinlilere yönelik TERÖRİST ve HAYDUT DEVLET uygulamalarını protesto etmişlerdir. Söz konusu protestolara öncülük eden İsrailli Aktivist, Sivil Toplum Kuruluşu Başkanı Avi Buskila, konuşmasında, “50 yıl önce demokrat bir devlettik, 50 yıl sonra diğer insanları zorla yöneten bir devlete dönüştük” dedi. Binlerce İsrail vatandaşı Yahudi, 2020 Haziran’ında, Netanyahu’nun daha önce seçim vaadi olarak açıkladığı, “Batı Şeria’yı İlhâk Etme Plânı”nı protesto etmek için bir araya gelmişlerdi. Ancak İsrail ve İsrail lobisi ile zenginliğini kullanarak, İsrail’i, Yahudi ulusunun tek temsilcisi gibi sunmaya, İsrail’i eleştiren herkesi “Anti-semitizm”  karalaması ile suçlamaya ve susturmaya çalışıyor ve bu DEZENFORMASYON ile propagandaları her geçen gün daha da deşifre olmaktadır. İsrail ve lobileri, maskelerini kalınlaştırdıkça ve FAŞİZAN, TERÖR ve HAYDUT DEVLET olma yolunda âzmîni arttırdıkça, boyaları dökülüyor ve foyaları ortaya çıkıyor. İsrail, Yahudileri de Kendine Düşman Ettirmeyi Başarıyor İsrail’in TERÖRİST ve HAYDTU DEVLET olma yolundaki hırsı, sadece Müslümânları değil, Yahudiler başta olmak üzere Hristiyanların da tepkisine neden olarak, her türlü karalama ve DEZENFORMASYON çalışmalarına rağmen, İsrail’in Teröristliğine karşı seslerini yükseltmektedirler. Ne demişti, İsrail’li Yahudi ve eski bakan Shulamit Aloni; “İsrail’i eleştirenlere ‘anti-semitik’ ya da ‘Yahudi düşmanı’ dememiz her zaman kullandığımız bir NUMARA.”   Anlayana: “Biz kitapta İsrail oğullarına şu hükmü de bildirdik: ‘Siz ülkede iki defa fesât çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin vâdesi geldiğinde, kuvvet ve şiddet sahibi olan kullarımızı sizin üzerinize musâllat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür.”  (İsrâ Sûresî, 4-5. Âyetler)   kaynakça: https://twitter.com/i/status/1396830087186685952