Çin İran Antlaşması, Bölgede Yaşananlar ve Geleceğin İnşââsı
Bölgede yaşananlar ve geleceğin İnşââsı ile Yeni Dünya Düzeninin duvarları örülmeye başlandı.
Dalavare’den gelen Joe Biden’siz, uçağın merdivenlerini çıkarken (19 Mart 2021) defalarca tökezlemesi dikkatlerden kaçmamıştır.
Hikâye buradan başlatılarak, ileri, geri bakıldığında neler oluyor, Neler plânlanıyor, sorularına daha kolay cevap bulmam mümkün olacaktır.
New York’ta Dünya Yahudi Kongresi’nde (2016), Joe Biden’siz (ki Siyonizm’in Teorisyeni Theodor Herzl ödülüne sahip), “Siyonistim. Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekmiyor!” diyen kişi olduğunu da âklda bulundurmak, gerekir.
Zaman zaman, yazılarımda, sosyal mediâ platformlarında, Siyonizmin Bâyrâktârlığını Çin, İslâm’ın Bâyrâktârlığını da Türkiye yüklenecek(üstlenecek)tir diyerek, plânın arka boyutlarına dikkât çekmeye çalışıyorum.
Biden’siz, “Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekmiyor” demiyor muydu?
Plânlanan senaryoyu okumaya çalışalım: Çin, tarihinde ilk kez toprakları dışında asker bulundurma kararı alarak 1 Ağustos 2017’de, Çin donanma Komutan Yardımcısı, Cibuti Savunma Bakanı, Genel Kurmay Başkanı’nın da katılımıyla resmen hizmete başlamış oldu.
Cibuti’deki kurulan Çin Üssü ile amaçlanan neymiş; Aden Körfezi ile Somali Sularında BM Barış Gücü ve diğer ilgili taraflarla, koruma, insanî yardım, ortak tatbikât, eğitim fââliyetleri ve devriye görevi ile STRATEJİK DENİZ YOLLARININ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAKmış!
Diğer Üsler Kukla mı?
Enteresân olan nedir derseniz, şunu sormak gerekmez mi?
Stratejik öneme sahip olan Cibuti, Afrika ülkesi olarak, ABD’nin bölgedeki ana operasyon üssüne ev sahipliği yaparken, Çin nasıl oluyor da, ABD’ye râğmen(!), rahatlıkla burada ASKERÎ ÜS kurabiliyor?
Bitmedi; Çin burada Üs kurmadan çok önceleri, Japonya, Fransa ve İngiltere ile birkaç ülkenin daha Askerî varlığı mevcut Cibuti’de. Bu ülkeler, Aden Körfezi ile Kızıldeniz’in birleştiği noktada, gerekli koruma, kollama, devriye, denetleme, insanî yardım, ortak tatbikât, eğitim fââliyetleri yürütmekten âciz mi kalmışlar ki Çin Askerî Üssü kurulmasına ihtiyaç hâsıl olmuş. Çin Haricindeki ülkelerin Askerî varlıkları ve üsleri kukla varlıklar ve üsler midir?
Kaldı ki, ABD Çin’e karşı her türlü asimetrik düşmanlık, rekâbet, ambargo, yaptırm kararları alırken ve uygularken böylesine önemli ve stratejik konuma hâiz bir bölgede, hem de kendisi var iken, Çin’in bir Askeri Üs kurmasına sessiz, tepkisiz kalması kâbûl ve izâh edilebilir bir durum değildir.
Irak – Çin İşbirliği
Çin, ABD ile ilişkilerinin iyi olduğu dönemlerde, Irak hükümetleri ile yapmış olduğu anlaşmalar rağmen, Irak’a Sağlık ve Eğitim sektöründe kullanması için 6,5 Milyon Dolar HİBE vermiş ve aynı dönemde ayrıca 8,5 Milyar Dolarlık Borcunu da silmiştir. Tüm bunlara râğmen, Çin, 2007 öncesine kadar Irak’tan istediklerini bir türlü elde edememiştir. Irak Başbakanı Adil Abûlmehdi ile yapılan anlaşmalarda da beklenen kazanımları sağlayamamıştır. Ancak 2019’da yeni bir dizi önemli ve stratejik anlaşmalar imzalanmıştır. ABD’nin hem Çin’e, Hem İran’a tehditleri, yaptırımları, hatta Kasîm Süleymani’yi Irak topraklarında katlederek gözdağı vermesine râğmen Irak, âdeta ülkesine ortak yaptığı Çin ile yeni bir işbirliğine girmiştir.
ABD’ye râğmen, Irak’ın Çin ile anlaşmalar imzalaması âslâ ve kât’â mümkün değildir.
Irak Devlet Başkanı Saddam’ı deviren, asan, ülkeyi işgal eden, üç ayrı ülke toprağı gibi yönettiren, Irakta’ki tüm bölgelerin yöneticilerini atattıran (pardon seçtiren) ABD’nin kendi izni olmadan, Irak, Çin veya Rusya ile herhangi bir anlaşma imzâlama yeterliliği ve bağımsızlığı mevcut değildir. Görünen ve yaşananlar, olsa olsa yönetimlerin Tribünlere oynamasına yardımcı olmak için tasarlanmış senaryolardır!
Çin’in yeni Kapısı, İsrail ile Ortaklığı
ABD rahatsız(!) olacak ama yapacak bir şey yok! ...
Sakın inanmayınız! ABD’nin, Çin- İsrail ile ilişkilerinden, anlaşmalarından rahatsız olacağına!
ABD, Çin’i yalnızlaştırıyor, ötekileştiriyor, engelliyor gibi yaparak, Yeni Zelenda’dan Japonya’ya, Kanada’dan Almanya’ya kadar. Ülkelerin Çin ile işbirliği yapmamaları, dolaylı ambargo uygulamaları için elinden geleni yaparak, Çin’in Orta Doğu dedikleri ve Afrika Coğrafyasında yer edinmesini en direkt sağlamamış olmaktadır.
ABD, silah ile işgâlle, gözyaşı, kan, barut kokusu, kâtliâm, Teröristlik, Haydutluk yaparak girdiği ve halklarını sindirdiği, kendinden nefret ettirdiği HALKLAR, çözüm üreten projeler sunarak yayılmacı politikasını söz konusu ülkelerde, devletlerde rahatlıkla hayata geçirebiliyor. Danışıklı Dövüş gibi algılayınız!
Görünürde, ne ABD’de ne de AB ülkelerinde Çin’e hayat hakkı tanınmıyor, rahat ticaret yapamıyor! Buz dağının görünen yönü böyle!
Çin Siyonun Âklıyla Afrika’ya Yayıldı
Çin, ABD’nin dolaylı (engelliyormuş gibi gözükerek) destek vermesi ile 2000’lerin ilk aylarından itibaren, Afrika’nın en önemli ve ticaretinin kalbi olan Sudan’a yerleşerek Afrika ülkelerinde yayılmacılık politikalarına başlamıştır.
Bu âkl asla Çin âklı değildir. Strateji de, uygulama şekli de, Britanya’yı “GÜNEŞ BATMAYAN ÜLKE” yapan Siyonizm taktiğidir.
Çin’in, özellikle Orta Doğu dedikleri ve Afrika ülkelerindeki bu yayılmacı politika ABD’yi hâddinden fazla rahatsız etmesi gerekirken, görmezden geliniyor denmemesi için de, söylem ve tehditlerle işi idâre etmeye çalışmaktadır.
Çin Diplomatik ilişkiler üzerinden yürüyerek, bir birine düşman ülkeler ile dahi çok rahatlıkla anlaşmalar yapıyor, işbirliği kuruyor, gelişimini devam ettiriyor.
Biden’siz Tökezledi, Çin İşâreti aldı
Tarihler 19 Mart’ı gösterdiğinde, Dalavare’den getirtilen, Başkan Müsveddesi olarak kullanılan, Biden’siz uçağının merdivenlerinden koşar adım çıkarken, peş peşe üç kez tökezledi ve Çin sinyâli aldı:
“ABD Tökezledi, harekâtı hızlandır” denildi.
Çin, ABD’nin Biden’siz üzerinden çöküşünün işâretini alır almaz, 27 Mart 2021 günü İran ile “25 Yıllık Stratejik Ortaklık” sağlayan Askeri işbirliği Anlaşmasını imzalayarak, yayılmacılığını ve ABD’nin yerine, SÜPER GÜÇ olarak, oturmaya başladığını da pekiştirdi.
Çin, yine, yeniden, modern MOĞOL İSTİLÂSINA BAŞLAMIŞTIR.
Bu yâyılmacılık neticesinde, Siyonizmin Bâyrâktârlığı için her türlü hazırlığını yapmış ve hayata geçirmeye başlamıştır. Türkiye ise, İslâm’ın Bâyrâktârlığını yüklenecektir….
Son Tâhlîlde;
Süveyş Kanalındaki “EVERGREEN = Unutulmayan!” Kargo Yük Gemisinin “KARAYA OTURMASI(!)” olayı
Ukrayna sınırına Asker yığan Rusya’nın saldırgan tutumuna,
Ve NATO’nun kuruluşunun yıl dönümü olan 4 Nisan’da, 15 Temmuz işgâl Kalkışmasının yıl dönümüne 103 gün kala 103 emirallerin Hükûmete Nota gibi bildiri yayınlamaları! …
Tümünü bir bütün olarak düşünmek gerekiyor! …
Plânlanan
Türkiye TARIMla milletleri (Rusya da dâhil),
Rusya ENERJİ ile ASYA-AVRUPA'yı,
ABD ise, DOLARla dünyayı kontrol edecekti!
(Yazım; 5 Nisan 2021)