Kahve Kitap
Mustafa BAYGIN
Köşe Yazarı
Mustafa BAYGIN
 

Atatürk Adına veya Atatürk Kılıfıyla Muhalefet Yapmak

Muhalefetin çoğunluğu, özellikle de @herkesicinCHP, @kilicdarogluk, @vekilince ile @meral_aksener, @iyiparti Atatürk adına veya Atatürk kılıfıyla yapmaktalar!   O halde buradan hareketle sormak lazım gelmektedir: Sizler Atatürk'ten ne okudunuz? Atatürk'ü slogan olmaktan çıkartıp da, gerçek manada okuyup kavradınız mı? Türkiye Cumhuriyeti Bânisi (ve de CHP'nin Kurucusu) olan MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü hangi konuda, analiz ederek, ne dediğini, anlattığını sindirerek, objektif, derin ve etraflı düşündünüz veya okudunuz mu? Yaptıklarınıza bakınca, KESİNLİKLE "HAYIR!", bu saydıklarımın hiç ama hiçbirini yapmadınız diyor ve öyle inanıyorum!   Meselâ, yıllarca en çok karşı çıktığınız TESETTÜR (size göre türban(!)) ve "İYİ ANNE" üzerine Atatürk'ün düşünceleri nedir diye "NUTUK”'a baktınız, okudunuz mu? Zahmetli geliyorsa yardımcı olayım size, OKUYUN: …   "Din gereği olan örtünmek, kısaca açıklamak gerekirse, denebilir ki kadınlara külfet yaratmayacak ve terbiyeye aykırı olmayacak şekilde basit ve sade olmalıdır. Örtünme şekli kadını hayatından, varlığından ayıracak bir şekilde olmamalıdır. Dinî örtünme, kadınlar için zorluk yaratmayacak; kadınların sosyal hayatta, ekonomik hayatta, ilim hayatında erkeklerle birlikte çalışmasına engel olmayacak şekilde kolay olmalıdır. Bu basit şekil toplumumuzun ahlâk ve terbiyesine aykırı değildir. Kadınlarımızın genel görevlerde üzerlerine düşen paylardan başka, kendileri için en önemli, en hayırlı ve en faziletli vazifelerden biri de "iyi anne" olmaktır." (Nutuk, S. 234-235) DERKEN, Bu sözlerinden de anlaşılacağı gibi Atatürk tesettürü kabul ediyor, İYİ ANNE olmayı tarif ediyor.   EEE size ne oluyor? ...   DEVAM EDELİM, sizin adınıza araştırma yapanlar bulur, madde madde size, sofra hazırlar gibi önünüze getirir! BELKİ AFİYETLE YER, KENDİNİZE ŞİFÂ EDERSİNİZ, ümidiyle!   Bakınız, Atatürk döneminde misyonerlik faaliyetleri kökten yasaklanmış ve kesilmemiş miydi? Ne oldu yeniden başladı ve hatta giderekte çoğaldı. Sanki ATATÜRK'e inatmış gibi, Bütün Anadolu'ya, Köşe-bucak, köylere, hatta mezralara kadar uzandılar. Devamında ne oldu dersiniz? Buna PARALEL olarak başlayan, Vatikan damgalı tapınak şövalyelerinin de DESTEKLERİYLE, "DİNLER ARASI DİYALOG(!)" bütün ülkeyi sarıp, sarmalayarak kaplamadı mı? İslâm'ın yasakladığı, büyük günah saydığı, şiddetle kaçınılması gereken haramlardan olduğu ve de kanunen yasak olmasına rağmen: "Sahtecilik, yalan, dolan, talan, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, iltimas ve nüfûz ticareti belâsı sonucunda da;   Yolsuzluğun ürünü yoksulluk,, yoksulluğun veled-i zinâsı cehâlet, cehâletin fitnesi felâket bu ülkenin başına sardırılmadı mı?   Yetmedi, torunları mesabesindeki, Anarşizm, terörizm, gasp, irtikâp ve kap-kaççılık ülkeyi ur gibi sarıp sarmaladı mı?   Bitti mi, BİTMEDİ!   GELECEĞİMİZİ Kurtaracak, güven anahtarı görevi görecek erdemler yerle yeksân edilmedi mi? Namussuzluk ve ahlâksızlık, köşe dönmecilik, geçer akçe haline gelip yaygınlaştıkça, Bu cennet Vatan’da, hemen her şeyi târ û mâr eden Krizler birbirini kovaladı mı? ATARÜK bunların yaşanacağını bilerek yasakladıklarını, kimler, nasıl, neden SERBEST, KÂBUL EDİLEBİLİR, GEÇERLİ AKÇE haline getirdiler? İnsanlarımızın erdemleriyle birlikte imâni, insani, itikâdi erdemlerini yok ettirerek, fıtratını bozan yapılar kol kanat, dal budak sararak öz benliğinden uzaklaştırılmadı mı?   ŞİMDİ KONUMUZUN BAŞINA GERİ DÖNELİM ve MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün DİN, AHLÂK, LÂİKLİK, KADIN-AİLE hakkındaki görüşlerine ve Âziz Millete “VÂSİYETİ” olan sözlerine bakalım ne diyor:   “Manevi kuvvet, özellikle ilim ve iman ile yüksek bir şekilde gelişir. Allah birdir. Şanı yücedir.   Peygamber Efendimiz Hazretleri, Allah tarafından insanlara, dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyiz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir.   Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilâhi tabiat kanunları arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını (maddi ve manevi âlemin kurallarını) yapan ALLAH’tır." diyor ve;   1-"Hazreti Peygamber Efendimiz, bütün Müslümanların ve kutsal kitap sahiplerinin bildiği üzere, Allah tarafından, dini gerçekleri insanlık dünyasına duyurmaya ve anlatmaya memur edilmişlerdir ve ismi peygamberdir. Yani kutsal ve doğal haberleri ulaştırmakla görevlidir. Ulu Allah, Kur'an-ı Keriminde kendisine emirlik, saltanat ve taç vermiş değildir. Hükümdarlık vermiş değildir. (İslam toplumunun başında imâni ve ahlaki sorumluluğu yanında, elbette siyasi ve hukuki konumu da tabiidir.) Peygamberlik vazifesi ile gönderilmiştir. Tabiatıyla, gerçek vazifesini tamamen kavramış olan Cenâb-ı Peygamber, bütün dünya insanlarına hakikat mesajını duyurdu. Hepinizce bilinmesi lâzımdır ki, o devirde, meselâ doğuda bir İran devleti, kuzeyde bir Roma İmparatorluğu vardı. Diğer kabileler ve kurulu devletler vardı ve Cenâb-ı Peygamber (bu) devletlere gönderdiği peygamberlik mektuplarında buyurmuşlardır ki; ‘Allah birdir ve ben O'nun tarafından, size gerçeği anlatmakla vazifeliyim. Hak Dini, İslâm dinidir. Ve bunu kabul ediniz...’ ve hattâ ilâve etmiştir, Ben size, Hak Dini'ni kabul ettirmekle zannetmeyiniz ki, sizin milletinize, sizin hükümetinize el koymuş olacağım. Siz, hangi hükümet yapısında ve hangi durumda bulunuyorsanız, o yine aynı kalacaktır. Yalnız hak dinini kabul ediniz ve koruyunuz.”   2- “Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinimize, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, ona da öyle inanıyorum. Bilime ters, ilerlemeye engel hiçbir şey kapsamıyor. Hâlbuki Türkiye'ye bağımsızlığını veren bu asil Asya milletinin içinde daha karışık, suni, boş inançlardan ibaret, taklitçi bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu zavallı kimseler sırası gelince, aydınlanacaklardır. Onlar aydınlığa yaklaşamazlarsa, kendilerini köleliğe mahkûm etmişler demektir. Onları kurtaracağız.   3- “Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. Yalnız, şurası var ki, din Allah ile kul arasındaki samimi inanç ve bağlılıktır.   4- Büyük bir inkılâba imza atan Hazreti Muhammed'e beslenilen sevgi, ancak O'nun koyduğu fikirleri, esasları korumak ve uygulamakla mümkündür.   5- Vatandaşları içinde, çeşitli dinlere mensup unsurlar barındıran ve her din mensubu hakkında âdil ve tarafsız tutum ve davranışla yükümlü bulunan ve Mahkeme’lerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifeli olan bir hükümet, fikir ve vicdan hürriyetlerine uymaya mecburdur.   "TÜRK KADINI NASIL OLMALIDIR?"   6-"Türk Kadını dünyanın en aydın, en özverili ve en ağır başlı kadını olmalıdır. Ağır sıklette değil; Ahlâkta ve erdemde olgun ve onurlu bir kadın olmalıdır."-“Türk kadınının vazifesi, Türk'ü asli zihniyetiyle ve azmiyle korumaya ve müdâfaaya kararlı nesiller yetiştirmektir. Milletin kaynağı ve sosyal hayatın esası olan kadın, ancak faziletli olursa bu vazifesini yapabilir. Her halde kadın, çok yüksek konumda olmalıdır."   7- "Kadınlık meselesinde şekil ve dış görünüş ikinci derecededir. Asıl mücadele sahası, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan çok, asıl başarılı olunması gereken saha (kadınların) nur ile irfan ile "Gerçek Fazilet" ile donatılmasıdır, Ancak, bu şekildedir ki, çocuklarımız memlekete yararlı (ve hayırlı) birer vatandaş ve mükemmel birer insan olurlar."   8- "Şehirlerimizdeki kadınlarımızın giyinme ve kapanmalarında iki şekil meydana çıkıyor: Ya aşırı taşkınlık, ya da aşırı kapalılık görülüyor. Ya, ne olduğu bilinmeyen çok kapalı, çok karanlık bir dış şekli gösteren giyim yahut Avrupa'nın en serbest balolarında bile dış giyim olarak gösterilmeyecek kadar açık bir kıyafet... Bunun her ikisi de şeriatın tavsiyesi, dinin emri dışındadır. Bizim dinimiz kadını o tefritten ve bu ifrattan uzak tutar. O şekiller dinimizin gereği değil, muhalifidir."   9- "Onun için, medeni topluluklarda erkek daima kadına hürmet etmek zorundadır." …VE “Hiçbir ulus yoktur ki, ahlâk temellerine dayanmadan yükselsin." Diye uyarıyor HÜKÛMET OLMAK İSTEYENLERİ!            KAYNAKLAR: 1 (1923- Atatürk' ün S. ve D., Cilt: 2-Türk İnkılâp Tarihi Ens. Yayını, 1952 )  2 (1923-G. M. Kemal Atatürk'ün Eskişehir -İzmit Konuşmaları, Arı İnan-Türk Tarih Kurumu, 1982)  3 (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt: 3-Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Yayını, 1954)  4 (1927-1930-Nutuk, Cilt:2-3 Mustafa Kemal Atatürk, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü Yayını-1960)  5 (1930-Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi-Sayı: 100-1945)  6 (Türkiye Uçuruma Sürükleniyor-Bizden Söylemesi 2 - Ahmet Akgül)  7 (Atatürk, Söylev ve Demeçler -T.D.K. Ens. 1989-Sayfa: 242/294)  8 (1923-Nutuk, 153-154 ve F. Atatürk ve Atatürk'ün Hususiyetleri, S: 74 H. Rıza Soyak)  
Ekleme Tarihi: 08 Haziran 2018 - Cuma

Atatürk Adına veya Atatürk Kılıfıyla Muhalefet Yapmak

Muhalefetin çoğunluğu, özellikle de @herkesicinCHP, @kilicdarogluk, @vekilince ile @meral_aksener, @iyiparti Atatürk adına veya Atatürk kılıfıyla yapmaktalar!

 

O halde buradan hareketle sormak lazım gelmektedir: Sizler Atatürk'ten ne okudunuz? Atatürk'ü slogan olmaktan çıkartıp da, gerçek manada okuyup kavradınız mı? Türkiye Cumhuriyeti Bânisi (ve de CHP'nin Kurucusu) olan MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü hangi konuda, analiz ederek, ne dediğini, anlattığını sindirerek, objektif, derin ve etraflı düşündünüz veya okudunuz mu? Yaptıklarınıza bakınca, KESİNLİKLE "HAYIR!", bu saydıklarımın hiç ama hiçbirini yapmadınız diyor ve öyle inanıyorum!

 

Meselâ, yıllarca en çok karşı çıktığınız TESETTÜR (size göre türban(!)) ve "İYİ ANNE" üzerine Atatürk'ün düşünceleri nedir diye "NUTUK”'a baktınız, okudunuz mu? Zahmetli geliyorsa yardımcı olayım size, OKUYUN: …

 

"Din gereği olan örtünmek, kısaca açıklamak gerekirse, denebilir ki kadınlara külfet yaratmayacak ve terbiyeye aykırı olmayacak şekilde basit ve sade olmalıdır. Örtünme şekli kadını hayatından, varlığından ayıracak bir şekilde olmamalıdır. Dinî örtünme, kadınlar için zorluk yaratmayacak; kadınların sosyal hayatta, ekonomik hayatta, ilim hayatında erkeklerle birlikte çalışmasına engel olmayacak şekilde kolay olmalıdır. Bu basit şekil toplumumuzun ahlâk ve terbiyesine aykırı değildir. Kadınlarımızın genel görevlerde üzerlerine düşen paylardan başka, kendileri için en önemli, en hayırlı ve en faziletli vazifelerden biri de "iyi anne" olmaktır." (Nutuk, S. 234-235) DERKEN, Bu sözlerinden de anlaşılacağı gibi Atatürk tesettürü kabul ediyor, İYİ ANNE olmayı tarif ediyor.

 

EEE size ne oluyor? ...

 

DEVAM EDELİM, sizin adınıza araştırma yapanlar bulur, madde madde size, sofra hazırlar gibi önünüze getirir! BELKİ AFİYETLE YER, KENDİNİZE ŞİFÂ EDERSİNİZ, ümidiyle!

 

Bakınız, Atatürk döneminde misyonerlik faaliyetleri kökten yasaklanmış ve kesilmemiş miydi? Ne oldu yeniden başladı ve hatta giderekte çoğaldı. Sanki ATATÜRK'e inatmış gibi, Bütün Anadolu'ya, Köşe-bucak, köylere, hatta mezralara kadar uzandılar. Devamında ne oldu dersiniz? Buna PARALEL olarak başlayan, Vatikan damgalı tapınak şövalyelerinin de DESTEKLERİYLE, "DİNLER ARASI DİYALOG(!)" bütün ülkeyi sarıp, sarmalayarak kaplamadı mı? İslâm'ın yasakladığı, büyük günah saydığı, şiddetle kaçınılması gereken haramlardan olduğu ve de kanunen yasak olmasına rağmen: "Sahtecilik, yalan, dolan, talan, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, iltimas ve nüfûz ticareti belâsı sonucunda da;

 

Yolsuzluğun ürünü yoksulluk,, yoksulluğun veled-i zinâsı cehâlet, cehâletin fitnesi felâket bu ülkenin başına sardırılmadı mı?

 

Yetmedi, torunları mesabesindeki, Anarşizm, terörizm, gasp, irtikâp ve kap-kaççılık ülkeyi ur gibi sarıp sarmaladı mı?

 

Bitti mi, BİTMEDİ!

 

GELECEĞİMİZİ Kurtaracak, güven anahtarı görevi görecek erdemler yerle yeksân edilmedi mi? Namussuzluk ve ahlâksızlık, köşe dönmecilik, geçer akçe haline gelip yaygınlaştıkça, Bu cennet Vatan’da, hemen her şeyi târ û mâr eden Krizler birbirini kovaladı mı? ATARÜK bunların yaşanacağını bilerek yasakladıklarını, kimler, nasıl, neden SERBEST, KÂBUL EDİLEBİLİR, GEÇERLİ AKÇE haline getirdiler? İnsanlarımızın erdemleriyle birlikte imâni, insani, itikâdi erdemlerini yok ettirerek, fıtratını bozan yapılar kol kanat, dal budak sararak öz benliğinden uzaklaştırılmadı mı?

 

ŞİMDİ KONUMUZUN BAŞINA GERİ DÖNELİM ve MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün DİN, AHLÂK, LÂİKLİK, KADIN-AİLE hakkındaki görüşlerine ve Âziz Millete “VÂSİYETİ” olan sözlerine bakalım ne diyor:

 

“Manevi kuvvet, özellikle ilim ve iman ile yüksek bir şekilde gelişir. Allah birdir. Şanı yücedir.

 

Peygamber Efendimiz Hazretleri, Allah tarafından insanlara, dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyiz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir.

 

Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilâhi tabiat kanunları arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını (maddi ve manevi âlemin kurallarını) yapan ALLAH’tır." diyor ve;

 

1-"Hazreti Peygamber Efendimiz, bütün Müslümanların ve kutsal kitap sahiplerinin bildiği üzere, Allah tarafından, dini gerçekleri insanlık dünyasına duyurmaya ve anlatmaya memur edilmişlerdir ve ismi peygamberdir. Yani kutsal ve doğal haberleri ulaştırmakla görevlidir. Ulu Allah, Kur'an-ı Keriminde kendisine emirlik, saltanat ve taç vermiş değildir. Hükümdarlık vermiş değildir. (İslam toplumunun başında imâni ve ahlaki sorumluluğu yanında, elbette siyasi ve hukuki konumu da tabiidir.) Peygamberlik vazifesi ile gönderilmiştir. Tabiatıyla, gerçek vazifesini tamamen kavramış olan Cenâb-ı Peygamber, bütün dünya insanlarına hakikat mesajını duyurdu. Hepinizce bilinmesi lâzımdır ki, o devirde, meselâ doğuda bir İran devleti, kuzeyde bir Roma İmparatorluğu vardı. Diğer kabileler ve kurulu devletler vardı ve Cenâb-ı Peygamber (bu) devletlere gönderdiği peygamberlik mektuplarında buyurmuşlardır ki; ‘Allah birdir ve ben O'nun tarafından, size gerçeği anlatmakla vazifeliyim. Hak Dini, İslâm dinidir. Ve bunu kabul ediniz...’ ve hattâ ilâve etmiştir, Ben size, Hak Dini'ni kabul ettirmekle zannetmeyiniz ki, sizin milletinize, sizin hükümetinize el koymuş olacağım. Siz, hangi hükümet yapısında ve hangi durumda bulunuyorsanız, o yine aynı kalacaktır. Yalnız hak dinini kabul ediniz ve koruyunuz.”

 

2- “Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinimize, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, ona da öyle inanıyorum. Bilime ters, ilerlemeye engel hiçbir şey kapsamıyor. Hâlbuki Türkiye'ye bağımsızlığını veren bu asil Asya milletinin içinde daha karışık, suni, boş inançlardan ibaret, taklitçi bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu zavallı kimseler sırası gelince, aydınlanacaklardır. Onlar aydınlığa yaklaşamazlarsa, kendilerini köleliğe mahkûm etmişler demektir. Onları kurtaracağız.

 

3- “Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. Yalnız, şurası var ki, din Allah ile kul arasındaki samimi inanç ve bağlılıktır.

 

4- Büyük bir inkılâba imza atan Hazreti Muhammed'e beslenilen sevgi, ancak O'nun koyduğu fikirleri, esasları korumak ve uygulamakla mümkündür.

 

5- Vatandaşları içinde, çeşitli dinlere mensup unsurlar barındıran ve her din mensubu hakkında âdil ve tarafsız tutum ve davranışla yükümlü bulunan ve Mahkeme’lerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifeli olan bir hükümet, fikir ve vicdan hürriyetlerine uymaya mecburdur.

 

"TÜRK KADINI NASIL OLMALIDIR?"

 

6-"Türk Kadını dünyanın en aydın, en özverili ve en ağır başlı kadını olmalıdır. Ağır sıklette değil; Ahlâkta ve erdemde olgun ve onurlu bir kadın olmalıdır."-“Türk kadınının vazifesi, Türk'ü asli zihniyetiyle ve azmiyle korumaya ve müdâfaaya kararlı nesiller yetiştirmektir. Milletin kaynağı ve sosyal hayatın esası olan kadın, ancak faziletli olursa bu vazifesini yapabilir. Her halde kadın, çok yüksek konumda olmalıdır."

 

7- "Kadınlık meselesinde şekil ve dış görünüş ikinci derecededir. Asıl mücadele sahası, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan çok, asıl başarılı olunması gereken saha (kadınların) nur ile irfan ile "Gerçek Fazilet" ile donatılmasıdır, Ancak, bu şekildedir ki, çocuklarımız memlekete yararlı (ve hayırlı) birer vatandaş ve mükemmel birer insan olurlar."

 

8- "Şehirlerimizdeki kadınlarımızın giyinme ve kapanmalarında iki şekil meydana çıkıyor: Ya aşırı taşkınlık, ya da aşırı kapalılık görülüyor. Ya, ne olduğu bilinmeyen çok kapalı, çok karanlık bir dış şekli gösteren giyim yahut Avrupa'nın en serbest balolarında bile dış giyim olarak gösterilmeyecek kadar açık bir kıyafet... Bunun her ikisi de şeriatın tavsiyesi, dinin emri dışındadır. Bizim dinimiz kadını o tefritten ve bu ifrattan uzak tutar. O şekiller dinimizin gereği değil, muhalifidir."

 

9- "Onun için, medeni topluluklarda erkek daima kadına hürmet etmek zorundadır." …VE “Hiçbir ulus yoktur ki, ahlâk temellerine dayanmadan yükselsin." Diye uyarıyor HÜKÛMET OLMAK İSTEYENLERİ!       

 

 

KAYNAKLAR:

1 (1923- Atatürk' ün S. ve D., Cilt: 2-Türk İnkılâp Tarihi Ens. Yayını, 1952 )

 2 (1923-G. M. Kemal Atatürk'ün Eskişehir -İzmit Konuşmaları, Arı İnan-Türk Tarih Kurumu, 1982)

 3 (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt: 3-Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Yayını, 1954)

 4 (1927-1930-Nutuk, Cilt:2-3 Mustafa Kemal Atatürk, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü Yayını-1960)

 5 (1930-Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi-Sayı: 100-1945)

 6 (Türkiye Uçuruma Sürükleniyor-Bizden Söylemesi 2 - Ahmet Akgül)

 7 (Atatürk, Söylev ve Demeçler -T.D.K. Ens. 1989-Sayfa: 242/294)

 8 (1923-Nutuk, 153-154 ve F. Atatürk ve Atatürk'ün Hususiyetleri, S: 74 H. Rıza Soyak)

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri

siyahbet