Kahve Kitap
Mustafa BAYGIN
Köşe Yazarı
Mustafa BAYGIN
 

Algı Yönetimi ve Manipülasyon

  Psikolojik savaşın en önemli silahlarından biri, hiç kuşkusuz ki, Algı Yönetimi ve Manipülasyon’dur.   Günümüzde, özellikle de, SİYASİ açıdan önemarz den bir enstrüman olarak hemen her sahada fütursuzca kullanılmaktadır!   Garip gelebilir ama Algı Yönetimi ve Manipülasyon özü itibariyle Şeytân(İBLİS)’ın TAKTİKLERİNDENDİR.   Bu görüşüme katılmayanların, Lâ’netlenmiş, Kovulmuş Şeytân’ın, Hz. Âdem(AS)’in zaaflarını nasıl kullandığına, istifâde ettiğine bakmalıdır diye düşünüyorum.   İşte bu Şeytân’i sitem ve türevlerden beslenen Algı Yönetimi ve Manipülasyon illeti günümüzde daha da sık ve işlevsel kullanılarak, Milletlerin ötesinde, kardeş olan halkları, değişik taktik ve yöntemlerle bir birlerine kırdırmaya, düşman etmeye, kan döktürmeye, kindarlaştırmaya, ötekileştirmeye, hatta ki hatta sindirmeye yönelik enstrüman olarak kullanıldığını müşâhâde etmekteyiz.   Neden Sorgulamayı Unuttuk?   Algı Yönetimi ve Manipülasyon ile toplumları, fertleri etkileştiren, rûhsuzlaştıran uygulamalar, kişilerin, toplumların “Niçin” sorusunu sordurmayı engeller ki, bununla Aslı gizleyerek, maksadındaki amaca hizmet ettirmeyi sağlamaktadırlar.    Daha basit ifade ile “SENTEZ”lemeyi unutturamadıkları zaman, Algı ve Manipülasyonun yöntem ve taktiklerini kullanarak istedikleri Sentezin oluşmasını temin ettiriler ve öyle algılanmasını sağlarlar.   Nedir SENTEZ?   Bir görüş “tez”, karşıt görüş “anti-tez”. Farklı iki fikrin münâzarası  sonrasında, yani görüşlerin çarpıştığı noktadan sonra ortaya çıkan, daha doğru, anlaşılır, kabul edilebilir fikre  “SENTEZ” deniyor ki, işte Algı ve Manipülasyon uygulayıcılar, Tez’i, Antitez’i de yok ettirerek kendilerinin sunduğu, istedikleri görüşü, fikri, doğru, yanlış, eğri, hatalı ayrışmasına tabi tutturmadan empoze ettirdiği görüşü toplumlara, milletlere, fertlere “SENTEZ”miş gibi kabul ettirmeyi başarıyor.   Yani Sebep sonuç ilişkisini sorgulanmasını engelleyerek, olmasını istedikleri algıyı Sonuç imiş gibi empoze ederek beyinlere, dimağlara zerk ediyorlar.   Hâlbuki, Sebep önceki, geçmiş ile alakadar iken, Sonuç sonraki gelecekle alakalı kavramlardır.   Sebebi bilmeden sonuca ulaşmak imkânsız gibi iken, Algı ve Manipülasyon yapanlar Sebepsiz sonuç olduğuna ikna ediyor, bu da kişileri, toplumları, geçmişten kopartarak sadece gelecek olduğuna inandırıyor.     Düşünün, doğmamış bir Bebek nasıl büyür, yaşlanır ve ölür?   Manipülatörler ve Algı Mühendislerinin yaptıkları da tam budur. Bebeğin varlığından, geçmişinden hiç dem vurdurmuyor, sorgulatmıyor, ölümün eşiğine gelmiş İhtiyâr’a olduğu anı ve sadece yarınları düşündürüyor. Geçmişle bağını, sorgulamaları, sebep sonuç ilişkisini beyinlerden sildirerek silik, sönük, değersiz, kıymetsiz fikirlerle beyinleri meşgul ettiriyor.   Olmuşu(geçmişi) bilmeden, kişi geleceğini nasıl onaracak, inşa edecek, plânlayacak? Böyle bir oluşum ve yapı içine girdiği an, kalıcı, sağlam, istikrârlı bir geleceği ve hayatı hiçbir zaman olmayacak, ömrü gelgitler, zikzaklar ile dolacaktır!   Günümüzü en çok bilinen hastalığı(!) “STRES”.   GERÇEKTEN BÖYLER Mİ? Geçmişte böyle bir hastalık türü var mıydı? Yada neden bizi bu kelimeye inandırıp, böyle bir hastalığın varlığına inandırarak, her şeyi STRES’e bağlamamızı sağladılar?   Babalarımız, Dedelerimiz, daha önemlisi Sağlık alanındaki uzmanlardan bu kelimeyi hiç kullanmışlar mıdır? Yada neden kullanmamış, böyle bir hastalığın(!) varlığından bahsetmemişlerdir?   Bunun bir Algı Yönetimi ve Manipülasyon olduğunu neden sorgulamıyor, sebebine inmiyoruz? Çünkü sorgulamamızı istemeyenler bunu kelimelerle başarıyorlar.   Yani, zehri altın (bal) kupa(sı) içinde sunuyorlar ki, zihin içtiğinin bal şerbeti olduğuna iknâ olsun ve sorgulama ihtiyacı duymasın.   Sorgulayan âkıl, Maniple edilemez, algı ile yönetilemez! Bunu bildikleri için, yavaş yavaş, sabırla, zamana yayarak, satır aralarına yerleştirdikleri düşünce, fikir ve kelimelerle milletleri yönetmeye başlıyorlar!   Gerçekler yok edilecek, Yalanlar Gerçek gibi algılatılacak ve kabul ettirilecektir. Ne yazık ki, bunu da başarmaktadırlar.   “Ettekrârû âhsen, vâlev kene yüzseksen!” doğruluk ve iyiyi öğretme ve öğrenme adına söylenmiş bu Atasözü,  Algı Yönetici ve Manipülatörleri tarafından ne yazık ki, Yalanın gerçek gibi algılanması için tekrar tekrar, bıkmadan usanmadan söyleniyor ve gerçekliği(!) böylece kabul ettiriliyor.   Sorgulama olmadığı için, “İŞİN DOĞRUSU NE” diyen, sebeplere giden olmuyor!   Algı Yönetimi ve Manipülasyonu En Çok Kimler Neden Kullanıyor   İblis’in tekniği olan Algı Yönetimi ve Manipülasyon Tekniklerini kullananların kimler olduğuna bakıldığında çok da şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşılmayacağı görülecektir!   Özellikle Siyon’un Ehl-i Sâlip’inin kullandığı bu teknik ve yöntemleri neden kullandığına bakıldığında olayı anlamak daha da kolaylaşacaktır!   Silah üreten firmaların, şirketlerin ürettikleri silahları satabilmesi için, en ufak tabiri ile, kaosa, iç çatışmaya, kargaşaya, anarşizme ihtiyacı var. Geniş çaplı üretim ve satış için ise, Savaşa ihtiyaçları olacaktır! Milletleri, Devletleri savaştıracak ki, ürettiği ya da İlâç üreten firmalar, ilâçlarını satabilmek için de öncelikle sağlık bilgisine sahip uzmanlara ihtiyaçları olacaktır ki, ürettikleri ilaçları hastalara(!) tavsiye edebilsin önerebilsinler!  Yukarıda Bahsettiğimiz Stres, Kuş Gribi, Domuz Gribi, Depresyon, vs gibi aslında basitçe kabullenilecek hastalıklar var edilerek ilaç satmaya başlamışlardır!   İNTERNET GENÇLİĞİ   Tin-Teng denilen düşünce kuruluşları da, ürettiği bilgiyi satacaklar. Nasıl, kime, hangi şartlarda satacaklarını gayet iyi bilirler(!). Algı ve manipülasyon yapmayıp ne yapacaklar?   Dünyadan, sorgulamaktan bi haber  “İNTERNET GENÇLİĞİ” yetiştirilerek doğru -yanlış arasında ayrım yapamayan, umârsız, vurdumduymaz, analiz yapamaya, idrâk edemeyen, kısaca, sığ bir gençlik yetiştirilmesinin sebebi ve mimarı Tin-Teng’ler olamaz mı?   İşte ting-teng kuruluşlarının en çok kullandığı sistem ve yöntem, “Ettekrârû âhsen, vâlev kene yüzseksen!” psikolojik baskısıdır. En sık duyduğu, gördüğü ve bunun üzerinden akla ilk gelen bilgiyi ifade etmek için de gençler kullanılmaktadır.   İşte bu Algı yönetimini ve Manipülasyonu en iyi kullananlar, günümüzün büyük(!) güçleri, dünyayı ifsâda boğmaktan zerre kadar hicap duymadığı gibi, bunun için de, “Demokrasi, İnsan Hakları, Özgürlük ve Eşitlik” için bunları yaptıklarını söyleyerek yapmaları da tam bir ŞEYTÂNİ karakterdir.   Aldatıldığını anlayan insan, iş işten geçtikten sonra gerçeği görüyor ama telâfisi imkânsız sona gelmiş bulmaktadır!   Ne yazık ki ve de mââlesef ki, onlar alacaklarını aldıktan, sonuna, amaçlarına, hedeflerine ulaştıktan sonra gerçeklerin deşifre olmasından zerre kadar çekinmezler. O nedenle her türlü koruyucu önlemden vazgeçtikleri ve kullanılanları boşladıkları zaman yalan söyledikleri anlaşılabiliyor   O halde, aldanmadan, aldatılmadan, manipülasyona, algı operasyonuna tabi olunmadan SORGULAMAYI, ANALİZİ yapmaktan aslâ ve kat’â vazgeçilmemelidir ki, sizin kandırılabileceğinize hükmedilemesin!  
Ekleme Tarihi: 24 Haziran 2018 - Pazar

Algı Yönetimi ve Manipülasyon

 

Psikolojik savaşın en önemli silahlarından biri, hiç kuşkusuz ki, Algı Yönetimi ve Manipülasyon’dur.

 

Günümüzde, özellikle de, SİYASİ açıdan önemarz den bir enstrüman olarak hemen her sahada fütursuzca kullanılmaktadır!

 

Garip gelebilir ama Algı Yönetimi ve Manipülasyon özü itibariyle Şeytân(İBLİS)’ın TAKTİKLERİNDENDİR.

 

Bu görüşüme katılmayanların, Lâ’netlenmiş, Kovulmuş Şeytân’ın, Hz. Âdem(AS)’in zaaflarını nasıl kullandığına, istifâde ettiğine bakmalıdır diye düşünüyorum.

 

İşte bu Şeytân’i sitem ve türevlerden beslenen Algı Yönetimi ve Manipülasyon illeti günümüzde daha da sık ve işlevsel kullanılarak, Milletlerin ötesinde, kardeş olan halkları, değişik taktik ve yöntemlerle bir birlerine kırdırmaya, düşman etmeye, kan döktürmeye, kindarlaştırmaya, ötekileştirmeye, hatta ki hatta sindirmeye yönelik enstrüman olarak kullanıldığını müşâhâde etmekteyiz.

 

Neden Sorgulamayı Unuttuk?

 

Algı Yönetimi ve Manipülasyon ile toplumları, fertleri etkileştiren, rûhsuzlaştıran uygulamalar, kişilerin, toplumların “Niçin” sorusunu sordurmayı engeller ki, bununla Aslı gizleyerek, maksadındaki amaca hizmet ettirmeyi sağlamaktadırlar.

 

 Daha basit ifade ile “SENTEZ”lemeyi unutturamadıkları zaman, Algı ve Manipülasyonun yöntem ve taktiklerini kullanarak istedikleri Sentezin oluşmasını temin ettiriler ve öyle algılanmasını sağlarlar.

 

Nedir SENTEZ?

 

Bir görüş “tez”, karşıt görüş “anti-tez”. Farklı iki fikrin münâzarası  sonrasında, yani görüşlerin çarpıştığı noktadan sonra ortaya çıkan, daha doğru, anlaşılır, kabul edilebilir fikre  “SENTEZ” deniyor ki, işte Algı ve Manipülasyon uygulayıcılar, Tez’i, Antitez’i de yok ettirerek kendilerinin sunduğu, istedikleri görüşü, fikri, doğru, yanlış, eğri, hatalı ayrışmasına tabi tutturmadan empoze ettirdiği görüşü toplumlara, milletlere, fertlere “SENTEZ”miş gibi kabul ettirmeyi başarıyor.

 

Yani Sebep sonuç ilişkisini sorgulanmasını engelleyerek, olmasını istedikleri algıyı Sonuç imiş gibi empoze ederek beyinlere, dimağlara zerk ediyorlar.

 

Hâlbuki, Sebep önceki, geçmiş ile alakadar iken, Sonuç sonraki gelecekle alakalı kavramlardır.

 

Sebebi bilmeden sonuca ulaşmak imkânsız gibi iken, Algı ve Manipülasyon yapanlar Sebepsiz sonuç olduğuna ikna ediyor, bu da kişileri, toplumları, geçmişten kopartarak sadece gelecek olduğuna inandırıyor.

 

 

Düşünün, doğmamış bir Bebek nasıl büyür, yaşlanır ve ölür?

 

Manipülatörler ve Algı Mühendislerinin yaptıkları da tam budur. Bebeğin varlığından, geçmişinden hiç dem vurdurmuyor, sorgulatmıyor, ölümün eşiğine gelmiş İhtiyâr’a olduğu anı ve sadece yarınları düşündürüyor. Geçmişle bağını, sorgulamaları, sebep sonuç ilişkisini beyinlerden sildirerek silik, sönük, değersiz, kıymetsiz fikirlerle beyinleri meşgul ettiriyor.

 

Olmuşu(geçmişi) bilmeden, kişi geleceğini nasıl onaracak, inşa edecek, plânlayacak? Böyle bir oluşum ve yapı içine girdiği an, kalıcı, sağlam, istikrârlı bir geleceği ve hayatı hiçbir zaman olmayacak, ömrü gelgitler, zikzaklar ile dolacaktır!

 

Günümüzü en çok bilinen hastalığı(!) “STRES”.

 

GERÇEKTEN BÖYLER Mİ? Geçmişte böyle bir hastalık türü var mıydı? Yada neden bizi bu kelimeye inandırıp, böyle bir hastalığın varlığına inandırarak, her şeyi STRES’e bağlamamızı sağladılar?

 

Babalarımız, Dedelerimiz, daha önemlisi Sağlık alanındaki uzmanlardan bu kelimeyi hiç kullanmışlar mıdır? Yada neden kullanmamış, böyle bir hastalığın(!) varlığından bahsetmemişlerdir?

 

Bunun bir Algı Yönetimi ve Manipülasyon olduğunu neden sorgulamıyor, sebebine inmiyoruz? Çünkü sorgulamamızı istemeyenler bunu kelimelerle başarıyorlar.

 

Yani, zehri altın (bal) kupa(sı) içinde sunuyorlar ki, zihin içtiğinin bal şerbeti olduğuna iknâ olsun ve sorgulama ihtiyacı duymasın.

 

Sorgulayan âkıl, Maniple edilemez, algı ile yönetilemez! Bunu bildikleri için, yavaş yavaş, sabırla, zamana yayarak, satır aralarına yerleştirdikleri düşünce, fikir ve kelimelerle milletleri yönetmeye başlıyorlar!

 

Gerçekler yok edilecek, Yalanlar Gerçek gibi algılatılacak ve kabul ettirilecektir. Ne yazık ki, bunu da başarmaktadırlar.

 

“Ettekrârû âhsen, vâlev kene yüzseksen!” doğruluk ve iyiyi öğretme ve öğrenme adına söylenmiş bu Atasözü,  Algı Yönetici ve Manipülatörleri tarafından ne yazık ki, Yalanın gerçek gibi algılanması için tekrar tekrar, bıkmadan usanmadan söyleniyor ve gerçekliği(!) böylece kabul ettiriliyor.

 

Sorgulama olmadığı için, “İŞİN DOĞRUSU NE” diyen, sebeplere giden olmuyor!

 

Algı Yönetimi ve Manipülasyonu En Çok Kimler Neden Kullanıyor

 

İblis’in tekniği olan Algı Yönetimi ve Manipülasyon Tekniklerini kullananların kimler olduğuna bakıldığında çok da şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşılmayacağı görülecektir!

 

Özellikle Siyon’un Ehl-i Sâlip’inin kullandığı bu teknik ve yöntemleri neden kullandığına bakıldığında olayı anlamak daha da kolaylaşacaktır!

 

Silah üreten firmaların, şirketlerin ürettikleri silahları satabilmesi için, en ufak tabiri ile, kaosa, iç çatışmaya, kargaşaya, anarşizme ihtiyacı var. Geniş çaplı üretim ve satış için ise, Savaşa ihtiyaçları olacaktır! Milletleri, Devletleri savaştıracak ki, ürettiği ya da İlâç üreten firmalar, ilâçlarını satabilmek için de öncelikle sağlık bilgisine sahip uzmanlara ihtiyaçları olacaktır ki, ürettikleri ilaçları hastalara(!) tavsiye edebilsin önerebilsinler!  Yukarıda Bahsettiğimiz Stres, Kuş Gribi, Domuz Gribi, Depresyon, vs gibi aslında basitçe kabullenilecek hastalıklar var edilerek ilaç satmaya başlamışlardır!

 

İNTERNET GENÇLİĞİ

 

Tin-Teng denilen düşünce kuruluşları da, ürettiği bilgiyi satacaklar. Nasıl, kime, hangi şartlarda satacaklarını gayet iyi bilirler(!). Algı ve manipülasyon yapmayıp ne yapacaklar?

 

Dünyadan, sorgulamaktan bi haber  “İNTERNET GENÇLİĞİ” yetiştirilerek doğru -yanlış arasında ayrım yapamayan, umârsız, vurdumduymaz, analiz yapamaya, idrâk edemeyen, kısaca, sığ bir gençlik yetiştirilmesinin sebebi ve mimarı Tin-Teng’ler olamaz mı?

 

İşte ting-teng kuruluşlarının en çok kullandığı sistem ve yöntem, “Ettekrârû âhsen, vâlev kene yüzseksen!” psikolojik baskısıdır. En sık duyduğu, gördüğü ve bunun üzerinden akla ilk gelen bilgiyi ifade etmek için de gençler kullanılmaktadır.

 

İşte bu Algı yönetimini ve Manipülasyonu en iyi kullananlar, günümüzün büyük(!) güçleri, dünyayı ifsâda boğmaktan zerre kadar hicap duymadığı gibi, bunun için de, “Demokrasi, İnsan Hakları, Özgürlük ve Eşitlik” için bunları yaptıklarını söyleyerek yapmaları da tam bir ŞEYTÂNİ karakterdir.

 

Aldatıldığını anlayan insan, iş işten geçtikten sonra gerçeği görüyor ama telâfisi imkânsız sona gelmiş bulmaktadır!

 

Ne yazık ki ve de mââlesef ki, onlar alacaklarını aldıktan, sonuna, amaçlarına, hedeflerine ulaştıktan sonra gerçeklerin deşifre olmasından zerre kadar çekinmezler. O nedenle her türlü koruyucu önlemden vazgeçtikleri ve kullanılanları boşladıkları zaman yalan söyledikleri anlaşılabiliyor

 

O halde, aldanmadan, aldatılmadan, manipülasyona, algı operasyonuna tabi olunmadan SORGULAMAYI, ANALİZİ yapmaktan aslâ ve kat’â vazgeçilmemelidir ki, sizin kandırılabileceğinize hükmedilemesin!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri

siyahbet