Kara Kutu
Akşam olduğu zaman babasını bekler babası ile biraz oynar, cilve yapar sonra Kara Kutu'yu alır ve babasının tekrar gelmesini heycanla beklerdi.
Yine bir gün Hafsa Kara Kutu elindeyken bir video denk gelir.
Doktoru doğum anını çekmiş ve internette paylaşmıştı.
Kara Kutu'yu bırakarak bir anda kendi doğumdan öncesini hatırladı.
Merakla Kara Kutu'yu bekleyişini, fotoğrafları doğmadan adına açılan Facebook, Instagram hesaplarını, ve daha ilk günlerini...
Annesi kendisi ile konuşuyor babası akşam eve gelince kendisi ile konuşuyor bazen tekme atışını duyuyor eli ile dalga gibi oynayışını hissediyordu.
Ailesi kendi ile ilgileniyordu anne karnındayken.
Anne ve babasının sesini tanıyor ama diğer sesleri ayırt edemiyordu.
Durmadan başka bir şeyler açılıyor ve ellerinde bir Kara Kutu, merak içerisindeydi.
Kim bunlar?
Hafsa'nın kırkı çıkmış gelenler gidenler ve herkesin elinde kara bir kutu kitlenmiş onları izliyorlardı.
Anlamıyordu ama renkli ,heyecanlı bir şey diye gözlerini tekrar tavana dikti.
Hafsa ilk doğduğu anda ebenin tokadı ile ağlamaya başladı ve sonra üstüne pempe giysiler, eldiven, bere ve flaşlar patladı.
Fotoğraflar çekiliyor sonra Kara Kutu'ya bakarak gülüyorlar tekrar gelen Kara Kutu'dan fotoğraf çekiyor.
Galiba bu Kara Kutu benim ailemin bir parçası diye düşündü.
Bazı zamanlar ailesi kendinden çok Kara Kutu ile ilgileniyorlardı. İlk başta kendine rakip görmeye başladı ama hala anlam veremiyordu ne vardı bu kara kutunun içinde. Bir anda insanlar hızlı hareket halinde bir anda ağlıyorlar bazen kavga ediyorlardı. Hafsa için çok hızlı gelişiyordu olaylar ve anlamakta güçlük çekmeye başladı. Sonra gözü duvarda asılı olan dev Kara Kutu'ya çevirdi ve bakmaya başladı.
Bu Baba Kara Kutu olmalı çünkü çok büyük diye düşündü. Ve buradaki kişiler de büyüktü ama fazla açılmadığından Küçük Kara Kutu hep dikkatini çekiyordu.
Ağladığı zaman açıyorlar, yemek yemediği zaman açıyorlar, kendilerinden sıkıldıkları zaman açıyor eline veriyorlardı.
Hafsa artık kara kutuyu nasıl ele geçireceğini öğrendi.
Her istediği zaman kendisine verilmeyen kara kutunun şifresini çözmüştü.
Ağlamak ve bağırmak bazen yemek yememek.
Annesi iş yaparken o da keşif için annesin yaptığı temizlediği yerleri dağıtıyordu. Büyük bir zevk alıyordu bundan ve böylelikle kendine yeni oyun bulmuştu.
Annesinin kızması ile ağlamaya başladı. Annesi hemen çocuk şarkılarını açmaya başladı ve "Al izle!" diyerek sinirli bir şekilde kara kutuyu verdi.
Kara Kutu'yu artık istediği zaman alabiliyor ve ne iş yaptığını anlamaya çalışıyordu.
Hafsa kendi kendine:"Ne kadar çocuk var hep gülüyorlar oyun oynuyorlar." diyerek birden ayağa kalktı kendi de olduğu yerden sallanmaya başladı.
Şarkıya eşlik ediyor çocuklarla beraber oynuyordu.
Alkışlıyordu.
Birden video bitti tekrar ağlamaya başladı ve annesinin başka bir video açması ile kaldığı yerden devam etti.
Artık kısa videolar açıyorlar bitince kendisi başka bir videoya geçiyor ve hiç bitmeyen videoları vardı.
Bir gün kırmızı balık oluyor denizde yüzüyor Avcı'dan kaçıyor bir gün tombik ellerinin olduğunu , diğer gün ise başka diyarlardaydı.
Babasının eve gelmesi ile videoların değişeceğini biliyordu.
Heyecanla babasını bekleyen Hafsa
babasının gelmesi ile babasın kara kutusunu istiyor ve kendisine video açmasını, babası annesinden biraz daha sert bir tutum ile "Telefonu veremem bu çok pahalı bir şey!" diyerek Hafsa'nın isteğini reddetiyordu.
Hafsa ilk defa kara kutunun adının telefon olduğunu duydu.
Babası içerde koltukta uzanırken elinde kara kutu'yu gördü yanına gitti.
Babası fark etmemişti. Koltuğun arkasından oda izlemeye başladı. Babası farkına vardığı zaman kucağına aldı Hafsa'yı ve iki havaya attı sonra tekrar kaldığı yerden devam etti.
Hafsa kendisi ile ilgilenmelerini istiyordu çünkü babası kendi için çalışıyor, annesi kendi için yemek yapıyordu.
Dünya kendi ekseni etrafında dönüyor zannediyordu.
Kendi kendine:"Bunlar hep benim için ama bu kara kutu her şeyi bozuyor." diye düşünmeye başladı.
Haftasonları ailesi ile parka giderken diğer yetişkinlerin elinde de kara kutu vardı.
Karşılıklı yürüyen iki kişiye gözü takıldı. Bunlar çarpışacaklar lunaparkta gördüğü çarpışan arabalar gibi dedi kendi içinden Hafsa'nın düşündüğü gibi oldu.
Çarpıştılar ve akabinde kara kutular ellerinden düştü. Heyecanla kara kutuyu aldılar ve yollarına devam ettiler.
Hafsa kahkahalar atmıştı bu duruma.
Ailesi parka geldikleri için seviniyor zannettiler.
Hafsa "Bu büyükler anı yaşamayı bilmiyor ellerinde kara kutu gün boyunca onunla beraber yaşıyorlar. Ellerinden kara kutu alınınca biz çocuklar gibi ağlarlar belki küserler." diye konuştu kendi içinden.
Acaba kara kutu elindeyken neler kaçırmaya başlıyorlar diye düşündü.
Sonra şifreyi çözmüş gibi beyaz yüzü pembemsi olmuş seviniyordu.
Kara kutu ile ilgilenmeyecek artık anı yaşayacaktı.