Terör örgütü İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına en güçlü sivil tepki veren ülkelerden biriside Türkiye’deki Müslümanlardır.    Yapılan miting eylem basın açıklaması gibi kitlesel olarak verilen tepkiler elbette belli bir bakış açısı görüş ve fikir birlikteliği olan insanların istişare ve işbirliği ile koordine ediliyor. Hiçbir kurum dernek vakıf cemaat her konuda aynı görüşte olacak ve her eylem ve etkinliği birlikte yapacak diye bir kural veya zorunluluk yok.   Biz ASİM bileşenleri olarak farklı siyasi görüş mezhep düşünceden insanlar ile bir araya geliyor,  AYRILIK NOKTALARINA DEĞİL BİZİ BİRLEŞTİREN KONULARA ODAKLANIYOR gerek dünya gerek ülke gerekse şehrimizdeki kamuoyunun konuştuğu konuları bizde kendi ilke inanç ve bakış açımıza göre değerlendiriyor, istişare ediyor,  aldığımız karara göre hareket ediyor ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.   Ama asla hiçbir kurumumuza her alınan karara uyma veya uygulama gibi bir dayatma içerisine girmiyor kurumsal karar ve hassasiyetlerine saygı duyuyoruz. Gövde gösterisi yapmak bir yerlere kendimizi ispat etmek takdirini almak gibi bir çaba içerisinde veya birileri ile yarış halinde değiliz.   Bizimle birlikte hareket eden veya etmeyen hiçbir cemaati rakibimiz görmüyoruz, kıskanmıyor onlarla yarış veya sürtüşme gibi bir hataya düşmemek için temkinli dikkatli çoğu kez suskun kalıyoruz.   Özellikle şahsım için söyleyebileceğim şey şudur, benim örneğim önderim rehberim Hz. Muhammed’dir, ne bir şeyh, ne bir hoca, ne bir başkan nede siyasi bir liderdir. Lakin bu onları hafife almak saygısızlık etmek anlamına gelmiyor.   Son aylarda yapılan bazı eylem basın açıklama yürüyüş veya benzeri kamuoyu oluşturmak ve Gazze’deki soykırım ve katliama dikkat çekmek için meydanlardayız ne acıdır ki aynı dert ile sokaklara çıktığını düşündüğümüz kişi ve kurumların içerisinden bir kısım şahıslar ABD İsrail yerine öfkesini bize yöneltiyor ve bize yön vermeye çalışıyor! Hiç kimse bize tabi olmak bizim eylem etkinlik organizasyonlarımıza katılmak zorunda değil ve bizde bu kişiler gibi düşünmek ve  onlara uymak zorunda değiliz. Biz hiçbir eylem etkinlik konusunda bu kurum veya kişilerin eylem söylem, tavır ve tarzlarını kamuoyunda tartışmıyor, onları itibarsızlaştırmaya ve çalışmıyor aşağılamıyor hakaret etmiyoruz.   Bizim gövde gösterisi gibi bir derdimiz sayısal takıntımız yok, bunun ne kadar tehlikeli bir bakış açısı olduğunu kerim kitaptan öğreniyoruz! Andolsun, Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip-gururlandırmıştı, fakat size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri gitmiştiniz. Tevbe 25   Kendi adıma yapacağım işleri birilerine güvenerek dayanarak yaslanarak, onları istismar ederek bir gayret içerisinde değilim böyle bir niyetimde yok, her zaman dile getirdiğim benim için ölçü olan  bir ayettir Nahl 125 ’’Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhidi ve o müşriklerden değildi. Hatırlatayım Gazze’deki Müslümanlardan buradakileri onlardan daha az kardeş görmüyorum ki Hucurat suresi 10.ayeti işittim ve iman ettim’ ’Müminler ancak kardeştirler.    Malumunuz ALLAHIN BİZE İHTİYACI YOK BİZİM ONA İHTİYACIMIZ VAR O HALDE ONUN RIZASINA ODAKLANALIM VE HEPİMİZ İŞİMİZDEN DAHA ÇOK İÇİMİZE BAKLIM :)   Allah kerim kitabında Hz. Muhammedîn(as) gönderiliş gayesini Enbiyâ Suresi, 107. Ayetinde şöyle açıklar “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik."  Rahmet peygamberi kendisini üç cümle ile özetler ‘’Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim ‘’   Kimsenin takdir ve teşekkürüne ihtiyacım yok, ayrıca bir süredir her türlü sataşmalara tehditlere rağmen suskunluğum, hiçbir şahıs kurum kuruluş kolluk kuvvetinden korktuğumdan değil  efendiliğimdendir.