Kahve Kitap
Mahmut Eraslan
Köşe Yazarı
Mahmut Eraslan
 

Ramazan Böçkün Deli mi veli mi?

Diyarbakır Ulu Camii’nde insanlara İslam’ı anlatıyormuş, büyük oranda karşılığı olan ve toplum tarafından kabul gören bir isim. Basında ve sosyal medyada Ramazan Böçkün’e ait konuşmalardan kesitler ve yapılan röportajlardan bir kısmını dinledim, söylediği şeyler delilerin değil velilerin işaret ettiği gerçekler farklı bir şey değil…   Ramazan Böçkün’ün konuşmaları birilerini rahatsız etmiş, yapılan şikâyet üzerine akıl sağlığı hastanesine yatılırmış(!) Onu hastaneye yatıran irade ve  tedavi edecek olan hekimlerin, dini bilgileri yeterli mi? Onun anlattıklarını anlayabilecekler mi acaba?   Onun hangi sözleri deli olduğunun göstergesidir?    Eğer öyleyse bu durumda camilerde benzeri şeyleri dile getirenlerde kısmi deli olabilir, tedavi olmaları gerekebilir mi? Velev ki ruhsal sağlık sorunları olmuş olsun, onun dile getirdiği hakikatlerin yanlış olduğunu göstermez bu.   Kaldı ki hiç kimseyi taciz veya tehdit etmemiş, zorla hiç kimseye gel Müslüman ol dememiş.    Akıl sağlığı yerinde olan İslam’a hizmet etmiş yüzlerce insan, yaptığı meşru faaliyetlerden dolayı “irtica” adı altında mahkûm edilmedi mi ve hala aynı suçlamalarla cezaevinde bedel ödetilen insanlar yok mu?    Misyonerler ülkemiz dâhil tüm dünyada Hristiyanlığı serbestçe anlatıyor, hiç kimse akıl sağlıklarından şüphe etmiyor ama Allah’ın hükümlerini insanlara hatırlatan ve günahları sadece onun bağışlayacağını ifade eden bir Müslüman deli oluyor, öyle mi?   Adana’da onlarca misyoner, insanları çarşı-pazar gezip taciz ediyor, bunun yasak olmadığı söyleniyor ama ülkem insanı camide İslam’ı anlatıyor diye akıl hastanesine yatırılıyor(!)   Bu akıllıların yaptığı akıllıca bir iş mi oluyor?   Bu yapılan adalete sığar mı?   TV ekranlarında yığınla şarlatan din istismarı yapıyor, misyonerler çarşı-pazar Hristiyanlık propagandası yapıyor, cinsi sapık, terör suçlusu, uyuşturucu bağımlısından satıcısına toplumu ifsat eden yüzlerce suç ve suçlusu ile mücadeleye odaklanmamız gerekirken uğraştığımız işlere bakın!   Bu gün camilerin içerisinde İslam hakikatlerini anlatmakla görevli olan hocaların bir kısmının sadece vakit namazlarını kıldırıp evlerine, özel işlerine yoğunlaştıklarını hepimizi biliyoruz.   Eğer her cami imamı beş vakit namaz kıldırmanın ötesine geçip Hz. Peygamber’in yeryüzüne yaptığı çağrıyı kendi mahallesine yapsaydı, Ramazan Böçkün’e gerek kalır mıydı?   Kaldı ki din namazdan ibaret değil, en büyük hakikat olan la ilahe illallah gerçeğini anlatmış, ilahi mahkemede verilecek hesap endişesini tam manası ile kavramış olsalardı, bu gün evlerinde rahat bir şekilde oturamazlardı, değil cami içinde sokakları gezer, ev ve işyerlerini ziyaret eder, insanlara İslam’ı anlatırlardı. Niyetim cami imamlarını suçlamak, mahkûm etmek değil elbette. Çok önemli bir hakikate dikkat çekmek.   Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen tüm peygamberler insanlara kelime-i tevhidi (Allahtan başka ilah olmadığını)anlattı, insanları İslam’ı yaşamaya davet ettiler. Tüm peygamberler ve onların takipçileri olan âlimler ve Allah dostları yalanlandı, dışlandı.  Delilikle, akıl sağlığını yitirmekle suçlandılar. Biz aklıselim düşünen akıl sahiplerine sesleniyoruz, bu dünyada barış ve kardeşliğe teşvik eden dinini yaşamaya çalışan ve insanlara İslam’ı anlatanlara engel olmayın. Şiddete bulaşmamış tam tersine insanlara ekmek aş götürmüş, Kuran talebeleri yetiştiren, insanlığa hizmet eden kurumları ve insanları rahat bırakın!  Tüm dünyanın iyi insanlara ihtiyacı var. Deli diyerek mahkûm ettikleriniz eğer veliyse bu dünyada olmasa bile ahirette Allah’ın gazabından kurtulamazsınız.
Ekleme Tarihi: 25 Mayıs 2020 - Pazartesi

Ramazan Böçkün Deli mi veli mi?

Diyarbakır Ulu Camii’nde insanlara İslam’ı anlatıyormuş, büyük oranda karşılığı olan ve toplum tarafından kabul gören bir isim.


Basında ve sosyal medyada Ramazan Böçkün’e ait konuşmalardan kesitler ve yapılan röportajlardan bir kısmını dinledim, söylediği şeyler delilerin değil velilerin işaret ettiği gerçekler farklı bir şey değil…

 

Ramazan Böçkün’ün konuşmaları birilerini rahatsız etmiş, yapılan şikâyet üzerine akıl sağlığı hastanesine yatılırmış(!)
Onu hastaneye yatıran irade ve  tedavi edecek olan hekimlerin, dini bilgileri yeterli mi? Onun anlattıklarını anlayabilecekler mi acaba?

 

Onun hangi sözleri deli olduğunun göstergesidir? 

 

Eğer öyleyse bu durumda camilerde benzeri şeyleri dile getirenlerde kısmi deli olabilir, tedavi olmaları gerekebilir mi?
Velev ki ruhsal sağlık sorunları olmuş olsun, onun dile getirdiği hakikatlerin yanlış olduğunu göstermez bu.

 

Kaldı ki hiç kimseyi taciz veya tehdit etmemiş, zorla hiç kimseye gel Müslüman ol dememiş. 

 

Akıl sağlığı yerinde olan İslam’a hizmet etmiş yüzlerce insan, yaptığı meşru faaliyetlerden dolayı “irtica” adı altında mahkûm edilmedi mi ve hala aynı suçlamalarla cezaevinde bedel ödetilen insanlar yok mu? 

 

Misyonerler ülkemiz dâhil tüm dünyada Hristiyanlığı serbestçe anlatıyor, hiç kimse akıl sağlıklarından şüphe etmiyor ama Allah’ın hükümlerini insanlara hatırlatan ve günahları sadece onun bağışlayacağını ifade eden bir Müslüman deli oluyor, öyle mi?

 

Adana’da onlarca misyoner, insanları çarşı-pazar gezip taciz ediyor, bunun yasak olmadığı söyleniyor ama ülkem insanı camide İslam’ı anlatıyor diye akıl hastanesine yatırılıyor(!)

 

Bu akıllıların yaptığı akıllıca bir iş mi oluyor?

 

Bu yapılan adalete sığar mı?

 

TV ekranlarında yığınla şarlatan din istismarı yapıyor, misyonerler çarşı-pazar Hristiyanlık propagandası yapıyor, cinsi sapık, terör suçlusu, uyuşturucu bağımlısından satıcısına toplumu ifsat eden yüzlerce suç ve suçlusu ile mücadeleye odaklanmamız gerekirken uğraştığımız işlere bakın!

 

Bu gün camilerin içerisinde İslam hakikatlerini anlatmakla görevli olan hocaların bir kısmının sadece vakit namazlarını kıldırıp evlerine, özel işlerine yoğunlaştıklarını hepimizi biliyoruz.

 

Eğer her cami imamı beş vakit namaz kıldırmanın ötesine geçip Hz. Peygamber’in yeryüzüne yaptığı çağrıyı kendi mahallesine yapsaydı, Ramazan Böçkün’e gerek kalır mıydı?

 

Kaldı ki din namazdan ibaret değil, en büyük hakikat olan la ilahe illallah gerçeğini anlatmış, ilahi mahkemede verilecek hesap endişesini tam manası ile kavramış olsalardı, bu gün evlerinde rahat bir şekilde oturamazlardı, değil cami içinde sokakları gezer, ev ve işyerlerini ziyaret eder, insanlara İslam’ı anlatırlardı. Niyetim cami imamlarını suçlamak, mahkûm etmek değil elbette. Çok önemli bir hakikate dikkat çekmek.

 

Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen tüm peygamberler insanlara kelime-i tevhidi (Allahtan başka ilah olmadığını)anlattı, insanları İslam’ı yaşamaya davet ettiler.


Tüm peygamberler ve onların takipçileri olan âlimler ve Allah dostları yalanlandı, dışlandı.  Delilikle, akıl sağlığını yitirmekle suçlandılar.


Biz aklıselim düşünen akıl sahiplerine sesleniyoruz, bu dünyada barış ve kardeşliğe teşvik eden dinini yaşamaya çalışan ve insanlara İslam’ı anlatanlara engel olmayın. Şiddete bulaşmamış tam tersine insanlara ekmek aş götürmüş, Kuran talebeleri yetiştiren, insanlığa hizmet eden kurumları ve insanları rahat bırakın!  Tüm dünyanın iyi insanlara ihtiyacı var.


Deli diyerek mahkûm ettikleriniz eğer veliyse bu dünyada olmasa bile ahirette Allah’ın gazabından kurtulamazsınız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri

siyahbet