Enes Kara'nın intiharı ideolojik körler, ön yargılı ve İslam düşmanları dışında vicdan sahibi her düşünce ve görüşten insanları derinden üzmüştür.
Gerekçesi ne olursa olsun intihar çözüm değil, geride sizi seven gözü yaşlı insanlar bırakıyorsunuz.
Bu işin birde ahiret boyutu var ama ben o konuya girmeyeceğim. Bir insanın ölümü ve geride bıraktığı gözü yaşlı insanların acılarına acı katan din ve dindar düşmanı bir kısım insanlara dikkat çekmek istiyorum.
Bunlar 28 Şubat öncesi insanların müslümanların inanç ve özgürlüklerini kısıtlayanlara alkış tutan zümre...
Bunlar ikna odalarında zorla başörtüleri açtırılmak istenilen öğrenciler, yüksek askeri şura kararıyla sırf müslüman oldukları dini hassasiyetleri ve eşleri örtülü olmaları sebebiyle ihraç edilen subay, astsubaylara destek vermek yerine irticacı yaftasıyla saldıran,bunalıma giren askerlerin intihara gitmeleri sürecine katkı verenlerdir!
Bunların derdi ne Enes ne acılı ailelerine el uzatmak nede acılarını paylaşmak bunların gençlik ve geleceği diye bir dertleri yok.
Bunlar namuslu kadınların zorla fuhuşa sürüklendiği ve içerisinde intihar ettiği genelevler kapatılsın demeyenler.
Bunlar alkol komasına girip ölenler ve sarhoş olup intihar edenlerin ardından birahaneler kapatılsın demeyenler.
Bunlar Enes'in ardından timsah gözyaşı döken ikiyüzlüler.
Eğer dertleri Enes ve gençlik olsaydı sorunu ve çözümü birlikte konuşur, alternatifler üzerinde düşünür projeler üretirlerdi.
Onların derdi din düşmanlığı olduğu için her yaşanan olayın ardından müslümanları ve onlara ait kurumları tartışmaya açıp itibarsızlaştırmak ardından konuyu farklı mecralara çekerek din karşıtı söylemleri ile algı oluşturmaya dinsizliklerine taraftar toplamaya toplumu ifsat etmeye devam edenlerdir.
Hatırlayınız Aladağ'da bir Kur'an kursunda çıkan yangın sonrası yaptıkları yaygarayı...
Tüm kuran kursları kapatılsın naralarını...
Diyanet hoşlarına gitmeyen bir fetva verir diyanet kapatılsın diyerek seslerini yükseltir.
Şimdide Enes bahane ederek yurtlar dernekler vakıflar kapatılsın çığırtkanlığı yapmaya başladılar.
Dedim ya niyetleri sorunları tespit edip çözüm üretmek değil cemaat, diyanet ve müslüman düşmanlığı.
Delikanlı değiller.
Samimi değiller Biz dine karşıyız Diyanet de cemaat de bahane diyemiyorlar.
Eğer öyle olsaydı ailede gençlerle olan iletişimdeki eksikliğe işaret eder, çözüm önerirlerdi.
Kurumlardaki eksiklere ve yanlışlara işaret eder, düzeltilmesine katkıda bulunurlardı.
Halkın çoğunluğu Müslüman olan bu ülkenin duyarlı ve sorumluluk sahibi insanları bunlara geçit vermedi bundan sonrada bu fitne odaklarına ateistlerine deistlerine LGBT ve terör örgütlerine geçit vermeyecek.
Bize düşen, gençlerimizi bu fitne odaklarına karşı korumak ve onlarla iletişim kuracak bir duygu, bir dil, bir proje geliştirmek, onları mutlaka dinlemeli, istişareler etmeli, çözüme odaklanmalı, fitne odaklarına fırsat vermemeliyiz.
Allah ülkemizi ve gençlerimizi şeytan ve dostlarından korusun.