SADECE BÜYÜKLER VE HASTALAR ÖLMÜYOR
وكم من صغار يرتجى طول عمرهم
وقد أثقلت أجسادهم ظلمة القبر
وكم من صحيح مات من غير علة
وكم من سقيم عاش حينا من الدهر
Ve kem min sığârin yurtecê tûlu umrihim,ve kad eskalet ecsêdehüm zulmet ül kabri.
Ve kem min sahîhin mête min ğayri illetin ve kem min sekîmin âşe hiynen mineddehri.
Uzun yaşamaları umud edilen nice küçük çocuklar var ki, çocuk yaşta öldükleri için şu anda bedenlerinin üzerinde kabrin karanlığı çökmüş toprağın ağırlığı hüküm sürmektedir.
Sağlık ve afiyet içinde yaşayan nice insan da vardır ki hiç bir hastalığı olmadan (eceli gelince) ölmüştür,nice hasta insanlar da vardır ki( uzun sürmez yakında ölür diye zannediliyordu ama) bu hastalığının akabinde(sağlığına kavuşup) epey uzun yaşamıştır.
Şu bir gerçektir ki kimin hangi yaşta nerede nasıl ne zaman öleceği ancak yüce Allah tarafından ve(yüce Allah onlara bu bilgiyi verdiyse)ölüm meleği ile yardımcıları tarafından bilinmektedir.
Görüldüğü ve bilindiği gibi çok ağır hasta olan bazı insanlar iyileşip sıhhat bulurken, hiç hastalığı olmayan nice insan da vardır ki belki aniden düşüp ölmüştür.
Niceleri de vardır ki çocuk yaşta ölürken, bazılar da epey uzun yaşamıştır.
Ahiret yolcusu olan müminlerin bu gerçeklerden ibret almaları gerekir.
İbret almak tetikte olmak, hazır olmak,ölüm ve ötesi için hazırlık yapmak demektir, yoksa ibret bir eşya bir meta' değildir ki insan onu bir marketten veya bir dükkandan satın alsın.
İbret, uzaktan yakına,
gefletten uyanıklığa günahtan tâate,heva ve hevese uymaktan vahye uymaya,derin uykudan fayda veren yakazaya dönmek demektir.
Hastalıklara,ihtiyarlığa, ölüme,ölüm ötesine, dirilmeye,neşre, haşre hesab vermeye teraziye, sırata, cennete ve cehenneme inanan bir insanın hala gaflette kalıp uyanmaması ciddi olarak sorgulanması gerekir.
Yüce Allah bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize bu anlamda gafletten uyanmayı, ibret almayı tetikte olmayı ve zamanı gelince Azrail aleyhisselam'a hoş geldin diyebilmeyi nasib eylesin.
Âmîn.