HANGİSİ DOĞRU
O'na salât ve selâm olsun Rasülullah efendimiz bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır:" kıyamet yaklaşınca, öğle aldatıcı yıllar olacak ki,o yıllarda yalancı kişi doğru, doğru kişi de yalancı sayılacak, güvenilir kişi,hâin,hâin kişi de güvenilir sayılacak, hiç bir değeri olmayanlar konuşacak (meydan onların olacaktır).
İbni Mace Hadis no:4036
İşte her zaman ama özellikle böyle bir ortamda
لا تعرف الحق بالرجال،اعرف الرجال بالحق أو اعرف الحق تعرف اهله
Lê ta'rifilhakka birricêli İ'rifirricêle bilhakki ev i'rifilhakka ta'rif ehlehû.
Hakkı ve doğruyu insanlara göre tanımaya çalışma, insanları hak'ka ve doğruya göre, Kur'an ve sünnete göre tanımaya, tanımlamaya çalış veya,sen hakkı ve doğruyu bildiğin ve tanıdığın zaman ehlini de tanırsın,ehli olmayanı da tanırsın, doğru olanı da yanlış olanı da tanırsın.
De ki : " kötünün çokluğu senin hoşuna gitse de( sana ilginç gelse de) iyi ile kötü bir değildir." Mâide suresi: 100. ayet.
Bununla beraber
عليك بطريق الحق ولا يضرك قلة السالكين واياك وطريق الضلالة ولا يغرك كثرة الهالكين
Aleyke bitarîykilhakki ve lê yadurruke killetüssêlikîyn,ve iyyêke ve tarîkaddalâleti ve lê yağurruke kesrat ül hâlikîn.
Ey hakkı arayan, hakkı seven,hakk'a tapan ve hak yolcusu olan kişi! Sen hak yoldan, doğru ve mustakîm yoldan yolcuları az(ve garib) olsa da ayrılma, bu sana zarar vermez,batıl yol ve yoldaş'tan, yanlış olan işlerden de uzak dur burada bulunan ve helak olan kimselerin çokluğu ile de aldanma.
Rasulullah efendimizin:
"Din garib başladı ve garib nihayete erecektir,ne mutlu gariblere"
Müslim Hadis no:145 buyurduğu hadiste medhettiği garib kimdir?
Garib; insanların ifsad ettiklerini ve bozduklarını ıslah edendir, düzeltendir, bunu yaptığı için seveni sevmeyeninden az olabilir, sevenlerinin az olması ona bir nâkısa değildir ve bu onu, takib ettiği hak yoldan alıkoymamalıdır.
Mü'minler, böyle birisini buldular mı, ellerinden geldiği ve güçleri yettiği kadar her vesile ile onu yalnız bırakmamalıdır, zira ahirette belki bundan da sorumlu olacaklardır.
İfsad edenler ise, "biz ıslah ediciyiz derler,"
Bakara suresi :11. ayet. Bunları tanımak için de Kur'an'a ve sünnete, Kur'an ve sünnet yolunun yolcuları "Sevad-ı a'zam"a müracaat etmek lazımdır.
Sevad-ı a'zam, Kur'an ve sünnettir, tek başına kalsa da hakkı söyleyen ve hakkı yaşayandır.
Hatır için filan iyidir veya filan hoşumuza gitmediği için kötüdür gibi bir ölçü İslam'da yoktur.
İslam, imma'acı ( herkesle olturup kalkan) dediğimiz tipleri ve kimseleri tasvib etmez, kimin yanına varsa sen iyisin, sen ağasın,sen paşasın senin gibi kimse yoktur demek islamda yoktur, öyle bir şey olamaz ve bu Allahın kulu olan bir müslümana yakışmaz.
Onun için demişler ki: bir yerde isen, çok yerdesin veya her yerdesin ama her yerdeysen yani her yerde olmak ve her kesi razı etmek gibi bir çaba içindeysen sen hiçbir yerde değilsin.
İmam şafi hazretleri bir şiirinde toplumun değer yargıları ile ilgili bir sözü var der ki:
اصبحت مطرحا في معشر جهلوا حق الاديب فباع الراس بالذنبي
Asbahtu muttarahan fi ma'şerin cehilû bakkal edîbi febâurra'se bizzenebi.
Ben kendimi öyle bir toplumun içinde buldum ki, hakkın yanında olan, hakkı ve doğruyu söyleyen insanın hakkını teslim etmediler, bilmezlikten görmezlikten geldiler ona yardım etmediler dolayısıyla başı kuyruğa, kuyruğu başa değiştirdiler.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyarak cevap verelim hangisi doğru?
Cevap: Dikkat! Batı'nın ve batılın ordusunda zirvede olmaktansa hakkın ve hakka tapan halkın ordusunda zerre olmayı tercih eden pehlivanlara ihtiyaç vardır, doğru olan budur.
Allah'ım! Bizleri ve bütün müminleri hakkı hak bilen seven, hakk'a tapan hakkın yanında olan hakkı müdafaa eden kullarından eyle,buna mukabil batılı batıl bilen batıldan uzak duran, başkalarını da uzaklaştırmaya çalışan kullarından eyle. Âmîn