Kahve Kitap
Turgay Başboğa
Köşe Yazarı
Turgay Başboğa
 

TAHAMMÜL VE SABIR | Turgay Başboğa

Eskiler;  ‘’bıktım’’demez,’’Gönlümün Tahammül Sınırını Yıktın’’ derlermiş… Ne naif bir cümle!.. ‘’Tahammül mülkünü yıktın Hülâgû Han mısın kâfir Aman dünyayı yaktın ateş-i sûzân mısın kâfir’’… (NEDİM) Türk Dil Kurumu ‘’tahammül ’’ sözcüğünü;  dayanç, kaldırma, dayanma şeklinde açıklar.  Tahammül kelimesi tek başına kullanılabileceği gibi genelde tahammül etmek şeklinde de kullanılır. Tahammül etmek ise bir duruma, zorluğa ve kötülüğe karşı sabır gösterme anlamına gelir. Bir duruma karşı dayanma, direnç gösterme, yükü üstlenme olarak da açıklanır. Tahammül dayanma,katlanma halidir.Sabır ise tahammülün ileri derecesidir.Olumsuz bir hale gösterilen mukavemet çaba ile birleşirse Sabra dönüşür. Elbette biyolojik olarak her bir kişinin "acı" sınırının farklı olduğu gibi sıkıntılara sabretme  konusunda(manevi anlamda) dereceleri farklı farklıdır. Kur'an da sabrın zirve noktalarından biri olarak zikredilen Hz Eyyüp A S 'ın sabrıdır. "Rasûlüm! Kulumuz Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine: “Şeytan bana hastalığım sebebiyle yorgunluk, bitkinlik ve acı vermektedir” diye serzenişte bulundu. Ona: “Ayağını yere vur. İşte sana yıkanacağın, içip şifa bulacağın serin bir su!” dedik.Katımızdan bir rahmet ve selim akıl sahipleri için bir öğüt olmak üzere biz ona ailesini ve bir o kadarını daha bağışladık."(SAD SURESİ 41-43)  ‘’Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine: Hastalanıp sıkıntıya düştüm. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin!” diye yalvarmıştı. Biz de onun duasını kabul buyurduk; bütün dert ve sıkıntılarını giderdik; katımızdan bir rahmet ve bize kulluk yapanlara bir ders olmak üzere ona aile efradını ve bir o kadarını daha bağışladık.’’(ENBİYA SURESİ 83-84) Ve Yasir ailesi İslam'ın ilk şehitleri… Mekke’de Yâsir ailesinin kendilerine sahip çıkacak, onları koruyacak kimseleri yoktu. Bu yüzden onlara daha sert ve çok  eziyet yapıyorlardı. Hatta bir defasında, Yâsir ailesi ve diğer kimsesiz müslümanlara, zırh giydirip, altta kızgın kum, üstte yakıcı güneş arasında bıraktılar. Bir gün yine Yâsir’e, zevcesi Sümeyye’ye, oğulları Ammar ve Abdullah’a (r.anhüm) Bathâ denilen yerde işkence yapılıyordu. Onların bu halini gören Peygamber efendimiz ( aleyhisselâm ) “Sabredin Ey Yâsir ailesi! Size vadedilen yer, sizin mükâfatınız Cennettir” buyurdu. Resûlullah ( aleyhisselâm ) Yâsir ailesi için “Allah’ım! Yâsir ailesine rahmet ve mağfiretini ihsân et!” diye duâ buyurmuşlardır. Bir süre sonra Yâsir ( radıyallahü anh ) işkencelere tahammül edemiyerek şehîdlik mertebesine kavuştu. İlk erkek şehîd oldu. Diğer taraftan, Ebû Cehil de Hazreti Sümeyye’ye ağır sözler söyledi. Mızrağı ile yaralıyarak, onu şehîd etti. Örnekler çoğaltılabilir…. Habbâb b. Eret -radıyallahu anh- şöyle dedi: Hırkasını başının altına yastık yapmış Kâbe’nin gölgesinde dinlenirken Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e (müşriklerden gördüğümüz işkencelerden) şikâyette bulunduk ve: (Allah'tan) Bizim için yardım dilemeyecek misin ve Allah’a bizim için dua etmeyecek misin? dedik. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle cevap verdi: «Sizden önceki ümmetler içinde mü’min bir adam tutuklanır, onun için bir çukur kazılır ve o çukurun içine konulurdu. Sonra bir testere ile başından aşağı ikiye biçilir, eti ve kemiği demir tarak ile taranırdı. Fakat bütün bu yapılanlar yine de onu dininden döndüremezdi. Yemin ederim ki Allah mutlaka bu dini hâkim kılacaktır. Öylesine ki, yalnız başına bir atlı, Allah’tan ve sürüsüne kurt saldırmasından başka hiç bir şeyden endişe etmeksizin San’a’dan Hadramevt’e kadar emniyetle gidecektir. Ne var ki, siz sabırsızlanıyorsunuz. "Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü’minler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır."(BAKARA SURESİ 214) Tahammülsüzlük ve sabır eksikliği beraberinde  sürekli şikayet etmeyi , sürekli şikayet etmek ise Şekaveti(hüsran,bozgun vs) getirir. Hz Peygamber (s.a.v.)’den nakledilen bir hadis-i şerifte; “Dört şey şekavet (hüsran) alâmetidir: Gözün kuruması (günahlarına ağlamamak), kalbin katılaşması, tûl-i emel (dünyada hiç ölmeyecek gibi plânlar yapmak), dünyaya karşı hırs.” Asr suuresi ile yazımızı nihayetlendirelim. "Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip Salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır" (ASR SURESİ) SABRIN SONU SELAMETTİR…   SELAMETLE KALIN!
Ekleme Tarihi: 18 Haziran 2022 - Cumartesi

TAHAMMÜL VE SABIR | Turgay Başboğa

Eskiler;  ‘’bıktım’’demez,’’Gönlümün Tahammül Sınırını Yıktın’’ derlermiş…

Ne naif bir cümle!..

‘’Tahammül mülkünü yıktın Hülâgû Han mısın kâfir

Aman dünyayı yaktın ateş-i sûzân mısın kâfir’’…

(NEDİM)

Türk Dil Kurumu ‘’tahammül ’’ sözcüğünü;  dayanç, kaldırma, dayanma şeklinde açıklar.

 Tahammül kelimesi tek başına kullanılabileceği gibi genelde tahammül etmek şeklinde de kullanılır. Tahammül etmek ise bir duruma, zorluğa ve kötülüğe karşı sabır gösterme anlamına gelir. Bir duruma karşı dayanma, direnç gösterme, yükü üstlenme olarak da açıklanır.

Tahammül dayanma,katlanma halidir.Sabır ise tahammülün ileri derecesidir.Olumsuz bir hale gösterilen mukavemet çaba ile birleşirse Sabra dönüşür.

Elbette biyolojik olarak her bir kişinin "acı" sınırının farklı olduğu gibi sıkıntılara sabretme  konusunda(manevi anlamda) dereceleri farklı farklıdır. Kur'an da sabrın zirve noktalarından biri olarak zikredilen Hz Eyyüp A S 'ın sabrıdır.

"Rasûlüm! Kulumuz Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine: “Şeytan bana hastalığım sebebiyle yorgunluk, bitkinlik ve acı vermektedir” diye serzenişte bulundu. Ona: “Ayağını yere vur. İşte sana yıkanacağın, içip şifa bulacağın serin bir su!” dedik.Katımızdan bir rahmet ve selim akıl sahipleri için bir öğüt olmak üzere biz ona ailesini ve bir o kadarını daha bağışladık."(SAD SURESİ 41-43)

 ‘’Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine: Hastalanıp sıkıntıya düştüm. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin!” diye yalvarmıştı. Biz de onun duasını kabul buyurduk; bütün dert ve sıkıntılarını giderdik; katımızdan bir rahmet ve bize kulluk yapanlara bir ders olmak üzere ona aile efradını ve bir o kadarını daha bağışladık.’’(ENBİYA SURESİ 83-84)

Ve Yasir ailesi İslam'ın ilk şehitleri…

Mekke’de Yâsir ailesinin kendilerine sahip çıkacak, onları koruyacak kimseleri yoktu. Bu yüzden onlara daha sert ve çok  eziyet yapıyorlardı. Hatta bir defasında, Yâsir ailesi ve diğer kimsesiz müslümanlara, zırh giydirip, altta kızgın kum, üstte yakıcı güneş arasında bıraktılar. Bir gün yine Yâsir’e, zevcesi Sümeyye’ye, oğulları Ammar ve Abdullah’a (r.anhüm) Bathâ denilen yerde işkence yapılıyordu. Onların bu halini gören Peygamber efendimiz ( aleyhisselâm ) “Sabredin Ey Yâsir ailesi! Size vadedilen yer, sizin mükâfatınız Cennettir” buyurdu. Resûlullah ( aleyhisselâm ) Yâsir ailesi için “Allah’ım! Yâsir ailesine rahmet ve mağfiretini ihsân et!” diye duâ buyurmuşlardır. Bir süre sonra Yâsir ( radıyallahü anh ) işkencelere tahammül edemiyerek şehîdlik mertebesine kavuştu. İlk erkek şehîd oldu. Diğer taraftan, Ebû Cehil de Hazreti Sümeyye’ye ağır sözler söyledi. Mızrağı ile yaralıyarak, onu şehîd etti.

Örnekler çoğaltılabilir….

Habbâb b. Eret -radıyallahu anh- şöyle dedi: Hırkasını başının altına yastık yapmış Kâbe’nin gölgesinde dinlenirken Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e (müşriklerden gördüğümüz işkencelerden) şikâyette bulunduk ve: (Allah'tan) Bizim için yardım dilemeyecek misin ve Allah’a bizim için dua etmeyecek misin? dedik. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle cevap verdi: «Sizden önceki ümmetler içinde mü’min bir adam tutuklanır, onun için bir çukur kazılır ve o çukurun içine konulurdu. Sonra bir testere ile başından aşağı ikiye biçilir, eti ve kemiği demir tarak ile taranırdı. Fakat bütün bu yapılanlar yine de onu dininden döndüremezdi. Yemin ederim ki Allah mutlaka bu dini hâkim kılacaktır. Öylesine ki, yalnız başına bir atlı, Allah’tan ve sürüsüne kurt saldırmasından başka hiç bir şeyden endişe etmeksizin San’a’dan Hadramevt’e kadar emniyetle gidecektir. Ne var ki, siz sabırsızlanıyorsunuz.

"Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü’minler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır."(BAKARA SURESİ 214)

Tahammülsüzlük ve sabır eksikliği beraberinde  sürekli şikayet etmeyi , sürekli şikayet etmek ise Şekaveti(hüsran,bozgun vs) getirir.

Hz Peygamber (s.a.v.)’den nakledilen bir hadis-i şerifte; “Dört şey şekavet (hüsran) alâmetidir: Gözün kuruması (günahlarına ağlamamak), kalbin katılaşması, tûl-i emel (dünyada hiç ölmeyecek gibi plânlar yapmak), dünyaya karşı hırs.”

Asr suuresi ile yazımızı nihayetlendirelim.

"Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip Salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır" (ASR SURESİ)

SABRIN SONU SELAMETTİR…

 

SELAMETLE KALIN!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri

siyahbet