SÖZLÜ İLE "KÂFİROW" NE PAZARLIĞI YAPIYOR?
SÖZLÜ İLE "KÂFİROW" NE PAZARLIĞI YAPIYOR?
Sözlünün hiç gündemde yok iken imamlara ve İskilipli atıf hocaya hakaretin nedeni Kadirov görüşmesi mi?
Sözlünün hiç gündemde yok iken imamlara ve İskilipli atıf hocaya hakaretin nedeni Kadirov görüşmesi mi?
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Hüseyin Sözlü'nün de katılım çağrısı yaptığı grup, Uğur Mumcu Meydanı'nda toplandı. Burada Kuran-ı Kerim okunmasının ardından kalabalığa seslenen Sözlü, şehit cenazelerinde haddinden fazla din görevlilerinin yer aldığını ve bu din adamlarının cenazenin adabı noktasında talimatla cemaate ders verdiklerini savundu.
Bu konuşmanın yankıları devam ederken bu defa Hüseyin Sözlü- Çeçenistan'ın Rusya yanlısı Devlet Başkanı Ramazan Kadirov görüşmesi sosyal medyaya bomba gibi düştü.
İddiaya göre 2 ay önce Sözlü ile Kadirov bir araya gelmiş bir takım antlaşmalar yapmıştı.
Ahmet Kadirov’un oğlu!
İşi kimin yaptığı belirlenemedi ama ölen zalim olunca zaten suikast hüsnükast olur, ona da öyle oldu. Kaldı oğlu yadigâr…
Ramazan Kadirov, babası gibi Putin’in adamı…
Moskova-Grozni özelinde ele alırsak, bildiğiniz ‘iyi-kötü polis mizanseni’nin ‘iyi polis’i…
Kendisi ve sülalesi Kadirî…
Ama dansözlü çilingir videoları televizyonlarda +18 logolarıyla verilebilen bir Kadirî…
Şu tarikat sömürüsünü -Allahu alem- bir Rusya kullanmamıştı, o da oldu!
Babasının adına cami yapıldığında adını ‘Hacı’ Ahmed Kadirov koydular!
Bizim meşhur İzmirli sabetaist ‘Hacı’lar gibi bunlar da zaar…
Saf Müslüman yerse…
Oysa işin iç yüzü ne?
Baba Ahmet ve oğlu Ramazan Kadirov, Çeçenistan dağlarında dünyanın en zavallı hallerine düşen, başkentinde dahi vurulan Rusya’nın ‘işi içerden bitirmek’ için bulduğu yöntemin aşağılık uşaklarıdır.
Ramazan Kadirov, Moskova’nın Ilımlı İslam’ını Allah’ın onurlu İslam’ına tercih eden şuursuz bir tarikatçı!
...
Özetlemeye çalıştığım davada Çeçenistan Halkı’nın kaybı 300 bin insan evladıdır!
‘Beş senedir direniş bitti’ gibi gösterilmeye çalışılırken bir nokta gözden kaçırılmaya çalışılmaktadır:
Direniş bitmiş veya bitmemiş, bunun bir noktada hiçbir önemi yoktur!
Önemli olan hakikattir!
SÖZLÜ’NÜN KÜFRETTİĞİ İSKİLİPLİ ATIF HOCA KİMDİR?
Atif Hoca, İskilip’in Tophane köyünde doğdu. İlk tahsilini köyde yaptı. 1893’te İstanbul’a gelip medrese tahsili yaptı. 1902’de icazet alarak Darü’l-fünunun ilahiyat Fafültesine girdi. 1903’te fakülteyi bitirip Fatih Camiinde Ders-i Amm olarak kürsüye çikti.
31 Mart vakasından sonra Sinop’a sürüldü. Oradan Sungurlu’ya gönderildi ve daha sonra yanlışlık olduğu söylenerek serbest bırakıldı.
Yunanlılar İzmir’e çıktığında ilk tepkiyi, kurduğu ‘Teal-i İslam Cemiyeti’ vasıtasi ile yaptı. Kısa zamanda toparlanan Anadolu, işgalcileri; halkça “gavur-islam dışı” olan insanlari çıkarmayı başardı.
Ülkedeki ‘batılılaşma’ hareketine karşi “firenk mukallitliği ve şapka” adlı eserini 1924’te yazar. Kitapta, batının iç yüzünü çevresindekilere anlatıyordu. Daha sonra yeni bir kanunla vatandaşlara ülkeden kovduklari İtalyan’lardan üç gemi dolusu satın aldıkları şapkaları giyme mecburiyeti geliyordu. Buna halk ve ulemadan büyük tepki geldi. Ve her kanuna savunuculuk yapanlar kanun tanımazlara haddini bildirmeliydi. İnsanlar başına şapka takmadığı için katlediliyordu.
İskilipli Atif Hoca da birbuçuk sene önce yazdığı Firenk Mukallitliği isimli kitabı bahane edilerek tutuklandı. Giresun istiklal mahkemesinde yargılanarak suç bulunamamasi nedeni ile İstanbul’a gönderildi. Ancak bir süre sonra yeniden tutuklandı.
Adana Haber
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.