sogbet islami sohbetler omegle tv türk sohbet cinsel sohbet dini chat ankara güneş enerjisi juul iqos iluma
Kahve Kitap

Suriye Direnişinin 4. Yıl Dönümünde Adanalılar Meydanda

SİVİL TOPLUM 17.03.2014 - 16:44, Güncelleme: 26.12.2020 - 09:55
 

Suriye Direnişinin 4. Yıl Dönümünde Adanalılar Meydanda

Suriye'de zulüm 4. yılına girdi. Savaş ve türlü zulümler her geçen sene daha da şiddetleniyor.

SÜTUN HABER / Nesibe DOĞRUYOL  Suriye direnişinin 4. yıla girdiği bu günlerde Türkiye'nin bir çok illerinde Suriyeli kardeşlerimize destek amaçlı basın açıklamaları yapılıyor.   Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformunun düzenlediği basına açıklamasına bir çok sivil toplum kuruluşları da destek verdi.    İsmet İnönü  parkında 13:00'te toplanan kalabalık zulmü tel'in ederek direnişe destek verdi.   Açılış konuşmasında  Serdar Gürbey destek veren Adana halkına ve STK'lara teşekkür ederek konuşmasına şöyle devam etti: "Suriye'deki vahşete dur deme zamanı geldi. Bizim kaçmış olduğumuz sorumluluklar sınırımıza dayandı. Bugün ensar olma vaktidir. Buraya gelen tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun"   Ömer Faruk kardeşimizin Kur'an-ı Kerim tilavetinden sonra Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu adına Hakan Yalınız konuştu.   Yalınız konuşmasında Müslümanlar olarak mazlum kardeşlerimize gerekli desteği vermenin önemine değinerek Batının da iki yüzlü olduğunu vurguladı. "Suriye'de yaşanan zulüm 4. yılına girdi. Yarım asırdır çeşitli baskı ve sindirme politikaları ile yönetilen Suriye halkı, şimdi ise Beşşar Esed'in bomba ve işkenceleri ile zulüm görüyor. Bu savaş Suriyelilerin imtihanı olduğu kadar bizim de imtihanımızdır. Çünkü Allah onları mucahir olmakla, bizi ise ensar olmakla imtihan ediyor. İnşallah ensar olabilenlerden oluruz. Çağrımız insani ve vicdani onurunu kaybetmemiş herkesedir. Batı, Cenevre 1  ve 2 toplantılarıyla oyalarken, sunduğu tek çözüm "çözümsüzlüktür." Ve Batı iki yüzlülüğünü bir kez daha Ukrayna meselesinde göstermiştir. Mısır halkının taleplerine kulak tıkayıp darbeye destek verirken, Ukrayna'da halkın taleplerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini savunmaktadır."   Basın açıklamasını ise Muhammed Çelebi okudu. FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ! Suriye Direnişinin 4.Yılı Adına Basın Açıklaması “Size ne oldu da Allah yolunda ve «Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!» diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” (Nisa 75)   Bizler bügün burada Adana da yaşayan Müslümanlar olarak “Müslümanlar Kardeştir” şiarından dolayı Suriye’de kardeşlerimize zulmeden baas rejiminin karşında mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için buraya toplanmış bulunuyoruz.   Suriye’de yaşanan insanlık dışı davranışlarda, kadın, çocuk ve yaşlılara uygulanan zulüm, haksızlık ve katliamlara karşı sessiz kalamayacağımızı, bu uygulamaları lanetlediğimizi açıkça ilan ediyoruz. Hiç şüphesiz bu tavır, İslâmî ve İnsanî kimliğimizin bize yüklemiş olduğu tarihî bir sorumluluktur.   2011 yılının başlarında Arap Baharı’nın meşhur sloganı olan “halkın isteği rejimin düşmesi” sloganını Suriye’nin güney bölgesinde bulunan Dera kentinde 12-14 yaşları arasındaki bir grup çocuk tarafından okulların duvarına yazıldı. Emniyet güçleri bu çocukları tutuklayıp tırnaklarını kopardı ve çocuklara ağır bir şekilde işkence edildi. Dera kentinde Beşar Esed’in teyzesinin oğlu olan bu emniyet biriminin şefi çocukların bırakılmasını isteyen babalara: “Bir daha onları isterseniz annelerini de alırız. Onları artık unutun, gidin ve onların yerine başka çocuklar yapın”. Demesi üzerine aşiret liderleri yıllardır süren bu baskıya dayanamadı ve 15 Mart 2011 tarihinde sokaklara döküldü.   Baas orudusu ise 1982 yılındaki gibi halka ateş açtı ve tanklarını sokaklara sürdü. Ama bu sefer farklı olan durum sosyal medyanın varlığı ve bu alanda gençlerin aktif olmasıydı. Baas ordusunun saldırısını, Dera kentinde bulunan gençler cep telefonlarıyla kaydedip sosyal medya aracılığı ile tüm Suriye’ye hatta tüm Dünya’ya yaydılar. Suriye’nin diğer kentlerinde bulunan gençler bu görüntüleri izleyince onlar da sokaklara döküldü ve böylece Suriye İntifadası tüm Suriye’ye yayıldı. İşte Suriye kıyamı,direnişi bu 15 çocuğun ilköğretim çağındaki çocukların okul duvarlarına ““Halkın isteği rejimin düşmesi””” sloganlarıyla Suriyedeki kıyamın fitilini yaktılar hemde o masum bedenleri ve kanlarıyla.   Ve onlar Ammarların ,Yasirlerin;Sümeyyelerin,Hanzalaların.Hama katliamında şehid olan kardeşlerinin ve nice İslam şehitlerinin bulundukları cennetteki Şehidler köşklerindedirler. İnşallah  Suriye de cihad eden mücahidler kimi şehid oldu kimide  şehid olmayı bekliyor. Suriye de 70 yaşında bir dedemiz var. Üç şey için cihad ettiğini belirtiyor.   1. Allah’ın dinini yüceltmek adına Allah’tan şehadeti dilediğim için. 2.Müslümanların halini umursamayıp evlerine kapan gençlerin cihad şevkini artırmak için.3. üncüsü de sır olarak kalsın. Allah cc ile benim aramda.   Bizler Allah yolunda cihad ediyoruz ne mal, ne mülk nede şöhret belkiyoruz, Zenginlikte beklemiyoruz. Yanlız Allah’ın rızası ve ilahi  kelimatullahı yüceltmek için cihad ediyoruz.  Suriyede 3 yıl boyunca kan dinmedi, onbilerce şehid ve onbinlerce yaralı verdi. Şuan suriyeli 10 milyon aç 350 bin yetim- ve  4,5 milyonda mülteci var  Suriyede Açlık öyle bir hale geldi ki: Kedi  köpek eti yeniliyor, açlıktan küçük çoçuklar şehit olup cennette doymak istiyor. Değerli kardeşlerim şunuda unutmayalım bu ümmetin başına gelen musibetler biz mümin kullar açısında iyi okunmalı ve ders çıkartılmalıdır.Bu ders bize Allahın ipine birlikte ve beraberlik içinde sarılmanın ne kadar önemli oldugu gösterdi  Bu imtihan sadece Suriyeli yada Filsitinlileri değil asıl imtihan muhacir olanlara, ensar olması gerek biz Müslümanların imtihanıdır. Bu imtihanı geçme adına Allah’a verecek cevabımız var mı? Her fert bu soruyu kendini sormalı? Ve Allah’a verecek cevabımızın olması adına her aile kendine bir kardeş aile edinip ensar olma görevini yerine getirmeli.   Bizler Hz İbrahimi yakmak için yakılan ateşe, küçücük gagasıyla su  taşıyan kuş misali haktan yana  mazlumdan yana olduğumuzu tekrar belirtiyoruz.İslam coğrafyasında özgürlük ve adalet şiarıyla ayağa kalmış  halkları destekliyor; baskıcı, zalim iktidarların zulümlerine karşı tüm ümmeti ve insanlığı duyarlılığa, Müslüman ve müstezaf halkları dayanışmaya davet ediyoruz. Yıllardır silah zoruyla geniş kitlelere hükmeden azınlık diktalarına, cuntalara, işbirlikçilere karşı harekete geçen halkların yanında saf tutmanın hem kardeşlik hukukunun bir gereği, hem de vicdani bir sorumluluk olduğunu hatırlatıyoruz!    Ümmet ve Kardeşlik Platformu
Suriye'de zulüm 4. yılına girdi. Savaş ve türlü zulümler her geçen sene daha da şiddetleniyor.
SÜTUN HABER / Nesibe DOĞRUYOL
 
Suriye direnişinin 4. yıla girdiği bu günlerde Türkiye'nin bir çok illerinde Suriyeli kardeşlerimize destek amaçlı basın açıklamaları yapılıyor.
 
Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformunun düzenlediği basına açıklamasına bir çok sivil toplum kuruluşları da destek verdi. 
 
İsmet İnönü  parkında 13:00'te toplanan kalabalık zulmü tel'in ederek direnişe destek verdi.
 
Açılış konuşmasında  Serdar Gürbey destek veren Adana halkına ve STK'lara teşekkür ederek konuşmasına şöyle devam etti: "Suriye'deki vahşete dur deme zamanı geldi. Bizim kaçmış olduğumuz sorumluluklar sınırımıza dayandı. Bugün ensar olma vaktidir. Buraya gelen tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun"
 
Ömer Faruk kardeşimizin Kur'an-ı Kerim tilavetinden sonra Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu adına Hakan Yalınız konuştu.
 
Yalınız konuşmasında Müslümanlar olarak mazlum kardeşlerimize gerekli desteği vermenin önemine değinerek Batının da iki yüzlü olduğunu vurguladı.
"Suriye'de yaşanan zulüm 4. yılına girdi. Yarım asırdır çeşitli baskı ve sindirme politikaları ile yönetilen Suriye halkı, şimdi ise Beşşar Esed'in bomba ve işkenceleri ile zulüm görüyor. Bu savaş Suriyelilerin imtihanı olduğu kadar bizim de imtihanımızdır. Çünkü Allah onları mucahir olmakla, bizi ise ensar olmakla imtihan ediyor. İnşallah ensar olabilenlerden oluruz. Çağrımız insani ve vicdani onurunu kaybetmemiş herkesedir. Batı, Cenevre 1  ve 2 toplantılarıyla oyalarken, sunduğu tek çözüm "çözümsüzlüktür." Ve Batı iki yüzlülüğünü bir kez daha Ukrayna meselesinde göstermiştir. Mısır halkının taleplerine kulak tıkayıp darbeye destek verirken, Ukrayna'da halkın taleplerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini savunmaktadır."
 
Basın açıklamasını ise Muhammed Çelebi okudu.

Suriye Direnişinin 4.Yılı Adına Basın Açıklaması

“Size ne oldu da Allah yolunda ve «Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!» diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” (Nisa 75)
 
Bizler bügün burada Adana da yaşayan Müslümanlar olarak “Müslümanlar Kardeştir” şiarından dolayı Suriye’de kardeşlerimize zulmeden baas rejiminin karşında mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için buraya toplanmış bulunuyoruz.
 
Suriye’de yaşanan insanlık dışı davranışlarda, kadın, çocuk ve yaşlılara uygulanan zulüm, haksızlık ve katliamlara karşı sessiz kalamayacağımızı, bu uygulamaları lanetlediğimizi açıkça ilan ediyoruz. Hiç şüphesiz bu tavır, İslâmî ve İnsanî kimliğimizin bize yüklemiş olduğu tarihî bir sorumluluktur.
 
2011 yılının başlarında Arap Baharı’nın meşhur sloganı olan “halkın isteği rejimin düşmesi” sloganını Suriye’nin güney bölgesinde bulunan Dera kentinde 12-14 yaşları arasındaki bir grup çocuk tarafından okulların duvarına yazıldı. Emniyet güçleri bu çocukları tutuklayıp tırnaklarını kopardı ve çocuklara ağır bir şekilde işkence edildi. Dera kentinde Beşar Esed’in teyzesinin oğlu olan bu emniyet biriminin şefi çocukların bırakılmasını isteyen babalara: “Bir daha onları isterseniz annelerini de alırız. Onları artık unutun, gidin ve onların yerine başka çocuklar yapın”. Demesi üzerine aşiret liderleri yıllardır süren bu baskıya dayanamadı ve 15 Mart 2011 tarihinde sokaklara döküldü.
 
Baas orudusu ise 1982 yılındaki gibi halka ateş açtı ve tanklarını sokaklara sürdü. Ama bu sefer farklı olan durum sosyal medyanın varlığı ve bu alanda gençlerin aktif olmasıydı. Baas ordusunun saldırısını, Dera kentinde bulunan gençler cep telefonlarıyla kaydedip sosyal medya aracılığı ile tüm Suriye’ye hatta tüm Dünya’ya yaydılar. Suriye’nin diğer kentlerinde bulunan gençler bu görüntüleri izleyince onlar da sokaklara döküldü ve böylece Suriye İntifadası tüm Suriye’ye yayıldı.
İşte Suriye kıyamı,direnişi bu 15 çocuğun ilköğretim çağındaki çocukların okul duvarlarına ““Halkın isteği rejimin düşmesi””” sloganlarıyla Suriyedeki kıyamın fitilini yaktılar hemde o masum bedenleri ve kanlarıyla.
 
Ve onlar Ammarların ,Yasirlerin;Sümeyyelerin,Hanzalaların.Hama katliamında şehid olan kardeşlerinin ve nice İslam şehitlerinin bulundukları cennetteki Şehidler köşklerindedirler. İnşallah
 
Suriye de cihad eden mücahidler kimi şehid oldu kimide  şehid olmayı bekliyor. Suriye de 70 yaşında bir dedemiz var. Üç şey için cihad ettiğini belirtiyor. 
 
1. Allah’ın dinini yüceltmek adına Allah’tan şehadeti dilediğim için.
2.Müslümanların halini umursamayıp evlerine kapan gençlerin cihad şevkini artırmak için.
3. üncüsü de sır olarak kalsın. Allah cc ile benim aramda.
 
Bizler Allah yolunda cihad ediyoruz ne mal, ne mülk nede şöhret belkiyoruz, Zenginlikte beklemiyoruz. Yanlız Allah’ın rızası ve ilahi  kelimatullahı yüceltmek için cihad ediyoruz.
 
Suriyede 3 yıl boyunca kan dinmedi, onbilerce şehid ve onbinlerce yaralı verdi. Şuan suriyeli 10 milyon aç 350 bin yetim- ve  4,5 milyonda mülteci var
 
Suriyede Açlık öyle bir hale geldi ki: Kedi  köpek eti yeniliyor, açlıktan küçük çoçuklar şehit olup cennette doymak istiyor.
Değerli kardeşlerim şunuda unutmayalım bu ümmetin başına gelen musibetler biz mümin kullar açısında iyi okunmalı ve ders çıkartılmalıdır.Bu ders bize Allahın ipine birlikte ve beraberlik içinde sarılmanın ne kadar önemli oldugu gösterdi
 
Bu imtihan sadece Suriyeli yada Filsitinlileri değil asıl imtihan muhacir olanlara, ensar olması gerek biz Müslümanların imtihanıdır. Bu imtihanı geçme adına Allah’a verecek cevabımız var mı? Her fert bu soruyu kendini sormalı? Ve Allah’a verecek cevabımızın olması adına her aile kendine bir kardeş aile edinip ensar olma görevini yerine getirmeli.
 
 Bizler Hz İbrahimi yakmak için yakılan ateşe, küçücük gagasıyla su  taşıyan kuş misali haktan yana  mazlumdan yana olduğumuzu tekrar belirtiyoruz.İslam coğrafyasında özgürlük ve adalet şiarıyla ayağa kalmış  halkları destekliyor; baskıcı, zalim iktidarların zulümlerine karşı tüm ümmeti ve insanlığı duyarlılığa, Müslüman ve müstezaf halkları dayanışmaya davet ediyoruz. Yıllardır silah zoruyla geniş kitlelere hükmeden azınlık diktalarına, cuntalara, işbirlikçilere karşı harekete geçen halkların yanında saf tutmanın hem kardeşlik hukukunun bir gereği, hem de vicdani bir sorumluluk olduğunu hatırlatıyoruz!    Ümmet ve Kardeşlik Platformu
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.