TÜGİYAD KONFERANSLAR SERİSİ DEVAM EDİYOR

  Kısa adı TÜGİYAD olan Tüm Gazeteciler İnternet Medyası Yazarlar ve Yayıncılar Derneği kuruluş amaçları doğrultusunda başlattığı kamuoyuna açık konferanslar serisinin ikincisinde Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’ı ağırladı. Abdurrahman Dilipak program öncesi Dernek Binasında TÜGİYAD yöneticileri ile biraraya geldi, Burada Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eraslan tarafından derneğin kuruluş amacı hakkında kısa bir bilgilendirme yapıldı. TÜGİYAD binasında gerçekleşen toplantının ardından, program dâhilinde bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile buluşmak üzere Adana İnsani Yardım Derneği’ne geçildi. Abdurrahman Dilipak burada çeşitli STK temsilcilerinin sorularını yanıtladı. ADYAR’da yapılan toplantının ardından topluca programın yapılacağı Seyhan Kültür Merkezi’ne geçildi. Sunumunu TÜGİYAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı Hacı Ali Doğan’ın yaptığı program’da ilk olarak Dernek Başkanı Mahmut Eraslan söz aldı ve her işimizde olması gerektiği gibi Gazetecilik ve Medya sektöründe de hayatın bu dünyadan ibaret olmadığı bilinci ile hareket etmemiz gerektiğine işaret etti. Eraslan, basın ahlakı dikkate alınmadan yapılan haberler, yazılan makaleler insanları, okuyucuları, izleyicileri farklı algılara, kamplaşmalara, dahası gazetecilere itimatsızlığı körüklediğini ifade ederek TÜGİYAD’ın tamda bunun için var olmaya başladığını, doğruluk, adalet, ahlak prensipleri içerinde, inançlara, kişilerin özeline saldırmadan doğru habercilik anlayışı için kurulduğunu belirtti. Eraslan konuşmasında “Alla bizim köşemize de karışır Manşetlerimize de..!” diyerek medyayı etik davranma konusunda hassasiyete davet etti. Eraslan’ın konuşasının ardından TUGİYAD’ı anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra konuşmalarını yapmak üzere Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak kürsüye davet edildi. Media Ne Demek? Dilipak, yaptığı konuşmada, medya kelimesinin kökeninin İngilizce olarak bilindiğini söyledi. Ancak bu kelimenin aslında Hazar'ın alt yakasında, Van ile Behr şehri arasındaki coğrafyaya verilen isim olduğunu belirten Dilipak, "İslam tarihinden o coğrafya, Rey şehri olarak adlandırıldı. Medya bilgi paylaşımı demektir ve bir coğrafyanın adıdır ve biz o coğrafyanın çocuğuyuz." ifadelerini kullandı. MEDYA HAKKINDA BİLDİKLERİNİZİ UNUTUN Habercilik kelimesinin ise İngilizce karşılığının journalist olduğunu aktaran Dilipak, sözlerini şöyle sürdürdü: "İkincisi, ajanlık yapıyorsunuz demektir. Kimin ajanısınız halkın ajanısınız. Halkın ihtiyaç duyduğu bilgileri toplayabilirsiniz. Sizi yönetenlerin de bilgilerini toplayabilirsiniz. Güç ve sermaye sahiplerinin bilgilerini de toplayabilirsiniz. Herkes kendi dini cemaatinin, siyasi grubunun ya da kendi iktisadi grubunun ajanı olarak ötekilerin ne yaptığını toplayarak size getirir. Aslında gazetecilik biraz ajanlıktır. Kimin ajanlığını yaptığınıza bağlı. Acaba halkın ajanlığını mı yapıyorlar, yoksa efendilerinin mi ajanlığını yapıyorlar? İktidar mı ajanı kullanıyor, halk mı kullanıyor? Sermayenin kullanmasına iktidarın kullanmasına mani bir hal yok. O da kullanacak." GAZETECİ HİKMET SAHİBİ OLMALIDIR Gazetecilikte haberi yapan kişinin "hikmet sahibi" olması gerektiğini ifade eden Dilipak, şunları kaydetti: "Eğer bilgiyi getiren kişi hikmet sahibi ise o başkasının sesi de olsa herkese doğruyu söyler. Gazetecilikte bilgi çok önemlidir. Cahil adam, kastı olmadan size düşmandan daha tehlikeli olabilir. Onun için bilgi birinci şarttır. Eğer bir gazeteci siyasi muhabirlik yapmak istiyorsa bir siyaset bilimci kadar siyaseti bilecek ki, onun ne dediğini anlayacak ve ona doğru sorular soracak. Kur'an-ı Kerim'de 'fasıklar size haber getirdiğinde araştırmadan inanmayın' diyor. Fasık büyük günahı alenen işleyen kişidir. Eğer bu kiritere uyacak olursanız içki içmekten yola çıkarsanız, bizde inanacak gazeteci falan bulamazsınız.” GAZETECİLİK PEYGAMBER MESLEĞİDİR Abdurrahman Dilipak konuşmasının bütününde özellikle Kur’an ayetleri ile örnekler vererek sürdürdü konuşmasında, “Habercilik peygamber mesleğidir, resul haberci demektir. Peygamberler bize ötelerin ötesinden haberler getirirler. Hakikatin bilgisini getirirler. Hakikatin ölçeğinin dünya ölçeğinde sorgulanması, gerçeğin bilgisiyle mümkündür. İşte o gazetecilerin işidir. Gazeteciler yaşadıkları anın gerçeğini sorgularlar. Gazeteci yoksa gözleriniz var görmüyorsunuz, kulaklarınız var duymuyorsunuz, kalbiniz var hissetmiyorsunuz demektir. Gazeteci doğru habercilik yaparsa, hakkı savunursa EŞREFİ MAHLÛK olur çünkü peygamberi bir görevi ifa ediyor olur. Ancak, tersinden, şeytani, fitne, fesat, yalan, bozgunculuk haberleri yaparsa ne olur, “ BELHU’M ADAL” olur! Gazeteci ahlakına sahip olan iyi bir gazeteci, Hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesidir." dedi Program sonunda, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, TÜGİYAD Tarafından hazırlanan plaketi Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak’a takdim etti. TÜGİYAD’ın Medya Ahlakı konulu konferansına, Başta Adana Valisi Hüseyin Avni Coş olmak üzere, Başbakanlık Basın Enformasyon İl Müdürü Mustafa Keleş, Ak Parti Seyhan ilçe başkanı Kasım Pamuk, Adana İl Dernekler Müdürü Recep Kurtoğlu, Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer, Siyasi Parti ve STK Temsilcileri ile birlikte vatandaşlar ve konunun asıl muhatabı basın mensupları katıldı.