İSLAM ALİMLERİNE YAPILAN OPERASYONLAR CEMAAT İŞİ Mİ?

Fethullah Gülen bağlıların devletin kilit kurumlarında yapılandığının ortaya çıkmasının ardından; Fethullah Gülen'i ve Dinler arası diyalog çalışmalarını eleştiren İslam Alimlerinin terör örgütü suçlaması ile hukuksuz bir şekilde baskı altında tutulması ilgili kurumlar içindeki F tipi yapıların bu işte bir parmağı var mı? sorularını  gündeme getirdi.ISlahHaber.Net sitesinden Ömer Yavuzer tam da bu konuyu ele alan yazısında ilginç bir analize imza atıyor.Yazıyı yorum eklemeden olduğu gibi paylaşıyoruz:TIR Durduran Adana Savcısı ve Şahımerdan Sarı Kulaklarınıza inanamayacağınız bir hikâye anlatacağım. Hikâye dediğime bakmayın tamamen gerçek ama saçma sapan hikâyelerde bile olmayacak bir hadise… Hadisenin merkezinde Suriye’ye yardım tırlarını 300 askerle durduran savcı var. Adana Terörle Mücadele Savcısı… Türkiye’yi terörist olarak göstermek için delil arayan kahraman (!) savcımız. Aziz Tak. Kaseti geriye saralım… Şahımerdan Sarı… “Dinlerin Tasnifi” isimli bir kitap yazıyor. Kitabın ana teması “tek Hak Din’in İslam” olduğunu vurgulamak. Böyle bir iddianız varsa ister istemez Fethullah Gülen’i de eleştirmek zorunda kalıyorsunuz. İşte Şahımerdan Sarı’da böyle bir hata yapıyor. Adana Savcısı derhal araştırma yapıyor… Kimdir bu… Ne hadle Fethullah Ağabey’i eleştirir diye… Mahkemeden tutuklama kararı alıyor… “Terör Örgütü Yöneticisi.” Örgüt üyeleri kim diye bakıyoruz: Şahımerdan Sarı’nın iki oğlu!.. Baba ile oğlları arasındaki doğal telefon görüşmelerini örgüt arasındaki emir komuta zinciri olarak değerlendirip bu durumu terör örgütü sıfatına sokuyor. Diyeceksiniz ki ne var bunda? Zaten Fethullah Gülen’i eleştirenler hep örgüt suçlamasına maruz kaldı. Misal Hanefi Avcı… Misal Ahmet Şık… Misal Nedim Şener… Belki burada Şahımerdan Sarı’nın iki oğlu “bonus” olmuş… Yani klasik hikâye diyeceksiniz. Ama durun bombayı patlatmadım daha… Savcı iddianamede herhangi bir suç ortaya koymuyor. 64 sayfalık iddianamede ne suç var ne de suç niyeti. Telefon dinlemelerinde bile yok. Yani bırakın isnad edilen bir suçlamayı iddianamede iftira bile yok!.. Eee. Diyeceksiniz ki, “beraat etmiştir.” Hayır!.. Şahımerdan Sarı 12 yıl altı ay hapis cezası alıyor. Oğulları da 6 yıl 3 ay.  Yani hiçbir suç isnadı ve suç niyeti bile olmadan örgütten ceza. Cezayı veren mahkeme hâkimi nereye mi gidiyor? HSYK’ya üye seçiliyor. Hemen ama “karar Yargıtay’dan döner” diyeceksiniz. Mahkeme reisi HSYK’da iken güldürmeyin beni. Ama Yargıtay’da Cemaatçi olmayan bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı; “dosyada suç yok, suç niyeti bile yok. Yargılanmaları bırakın hukuku kanunlara bile aykırıdır” diyerek beraat istiyor. Ama büyük ihtimale dosya Pensilyanva’ya gittiğinden karar mahkûmiyet olarak çıkıyor. TIR’ı durduran savcı… Aileyi örgüt diye mahkum ediyor… Binlerce insan hapiste. Aziz Yıldırım haklı… Bu kararları hangi vicdan kabul eder. Esed’in işkence fotoğraflarını gördünüz. Suriye’ye giden yardımları durdurmaya çalışan vicdansızlar daha neler neler yaptılar? Ömer YAVUZER