Prof. Dr. Nevzat Tarhan: ”ergoterapi ve duyu bütünlemenin önemi arttı”
3. Ergoterapi Öğrenci Kongresi’nde öğrenciler ve uzmanlar buluştu Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Pandemide ergoterapi ve duyu bütünlemenin önemi arttı” Üsküdar Üniversitesi Ergoretapi bölümü ve Müzik Terapi Uygulama ve Araştırma Merkezi MÜTEM tarafından “Ergoterapide İnterdisipliner Yaklaşım” temasıyla düzenlenen III. Ergoterapi Öğrenci Kongresi, bu alanda eğitim gören öğrencileri ve uzmanları bir araya getirdi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pandemi sürecinde sosyal etkileşimin azalması nedeniyle ergoterapi ve duyu bütünlemenin öneminin arttığını söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özellikle bu alanlardaki eğitimde kaliteyi artırmanın en büyük hedefleri arasında olduğunu da sözlerine ekledi.
Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi bölümü ve Müzik Terapi Uygulama ve Araştırma Merkezi MÜTEM tarafından “Ergoterapide İnterdisipliner Yaklaşım” temasıyla düzenlenen 3. Ergoterapi Öğrenci Kongresi’nde alanında uzman 50 isim bir araya gelerek ergoterapi uygulamalarını farklı açılardan değerlendirdi. Prof. Dr. Sevda Asqarova: “Bilim dolu bir yayın diliyorum” Pandemi koşulları nedeniyle çevrimiçi düzenlenen kongrenin açılış konuşmasını Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevda Asqarova yaptı. Kongeye katılanlara teşekkür eden Prof. Dr. Sevda Asqarova, “Yine güzel bir günde birlikte olacağız. Tüm hocalarıma ve katılımcı arkadaşlarımıza hoş geldiniz diyorum. Hepinize katkılarından dolayı teşekkür ediyorum ve bilim dolu bir yayın diliyorum.” dedi.
Prof. Dr. Şefik Dursun: “Pandemi sonrasında ergoterapistlere önemli görevler düşecek”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şefik Dursun ise açılış konuşmasında kongreyi düzenleyen Ergoterapi bölümüne teşekkür ederek şunları söyledi: “Ergoterapi, insanlarımızın hayata hazırlanması, başarılarının verimlerinin artırılması yönünde birçok disiplinin bir araya gelerek gayret gösterdiği bir alan. Pandeminin getirdiği birçok sorun var, bu sorunları birlikte yaşıyoruz. Pandemi sonrasında ergoterapistlere de önemli görevler düşecek diye düşünüyorum.” dedi. İnsanlığın pandemiden ders almasını ümit ettiğini belirten Prof. Dr. Şefik Dursun, “İnsanlık ruhsal açıdan, insani değerler açısından yeniden bir yapılanmayı yaşar ve daha güzel bir dünyada pandemiden sonra yaşama imkânı buluruz. Biz üniversite olarak sizleri bu geleceğe hazırlama yönünde gayret gösteriyoruz. Toprağa tohum ekeriz, yeşerirse bir şey olur bir anlam ifade eder. Yani sizlerin yetişmesi bizim bu söylediğimiz ideallerimizin gerçekleşmesi açısından son derece önemli. İnşallah pandemiden sağ salim kurtuluruz ve ergoterapistlerin de katkılarıyla bu sıkıntıları atlatırız. Sağlık Bilimleri Fakültesi Üsküdar Üniversitesi'nin lokomotifi diyelim, gerçekten arı kovanı gibi çalışıyor. Hepinize bu kongrede başarılar diliyorum.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilimde interdisipliner ve multidisipliner yaklaşım önemli” Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan açılış konuşmasında kongre temasının interdisipliner yaklaşım olmasının çok anlamlı olduğunu belirterek “Çünkü şu anda dünya, bilimlerin bütünlüğü yönüne gidiyor. Bizim asistanlık yıllarımızda her bilim kendi başına ayrı bir cumhuriyet gibiydi. Her biri için diğer bilimler arasında en faydalı bilim olduğu iddia ediliyordu. Gerçekten herkes olaylara sadece kendi açısından bakarsa yanılır. O yüzden interdisipliner ve multisipliner disiplinlerin olması çok önemli.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: ”Ergoterapinin tanınmasında rolümüz büyük” Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ülkemizde ergoterapi kavramının tanıtılmasında Üsküdar Üniversitesi’nin önemli bir rolü olduğunu belirterek bu alandaki çalışmalarını şöyle anlattı:
“Ergoterapinin ne olduğu bilinmiyordu."
2006 yılında hastanemizde bu bölüm açılmadan önce ‘İş ve Uğraşı Terapisi’ olarak geçen meşguliyet tedavisi dediğimiz bölümün adını Ergoterapi bölümü yapmıştık. Orada müzikle terapi, resimlerle terapi, ebru yapılan sanat tedavisi vardı. Ergoterapiye biz klinik olarak başlamıştık. Bu bölüm Türkiye'nin AB standartlarına girmesi için gereken kapsam içerisinde yer alıyor. Sağlık Bakanlığı sağlıkta ciddi bir dönüşüm başlattı. Her mesleğin artık sertifikalı hale getirilmesi gerekiyordu. Bütün bölümlerin tanınması ve yapılandırılmış eğitimle öğretilmesi gerekiyordu. İşte o zaman bizde ‘İş ve Uğraşı Terapisi’ vardı, yurtdışında ergoterapi olarak biliniyordu. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ergoterapist yetiştirilmesi gerekiyordu” Ergoterapi’yi Almanlar çok iyi kullanıyordu. Türkiye'de pratikte kullanıyorduk ama ergoterapist yetişmesi lazım diye araştırırken Hacettepe'nin bir girişimini fark ettik. Hacettepe ile eşzamanlı YÖK’e başvurduk. AB standartlarına girmek için de YÖK’ün planı ve hazırlığı varmış onu da gördük. Fakat Hacettepe'de ergoterapiyi fizyoterapistler açtığı için orada onlar fizyoterapi ağırlıklı bir ergoterapi uyguluyorlardı. İnsanların sosyal hayata sadece motor uyumu ile ilgili çalışmaları vardı. Fiziksel kusurlu olanlarda uyum ağırlıklı ilerleyen bir program yapmışlar. O noktada ergoterapinin sosyal beceri kısmı ve duygusal beceri kısmı olduğunu da söyledim. Duyu bütünleme tedavisini ders olarak tanımladık.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Duyu bütünleme tedavisini ders olarak tanımladık”
Duyu bütünleme tedavisinin önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Duyu bütünleme tedavisini ders olarak tanımladık. Duyu bütünleme tedavisini çocuk psikiyatristlerine anlatıyorum. Yaygın gelişim bozukluğu olan bir çocuğun hayata uyumu için sadece fiziksel engelli bölümleri açmak, engellilere dezavantajlı olarak görüp davranmak yetmez. Birçok zihinsel, sosyal ve duygusal engelli var. Bunlar artık bilimsel olarak tanımlanıyor. Nörobilim bunu kanıtladı. Bunların da ders programı olması lazım diye konuştuk. Bunun da bilimsel karşılığı ‘Duyu bütünleme tedavisidir.’ ” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Sosyal beceri gelişimi, sosyal ortamlarda mümkün oluyor”
Covid-19 döneminde öğrenilmiş otizmin yaygınlaşmaya başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sosyal beceri gelişiminin sosyal ortamlarda öğrenildiğini belirterek şunları söyledi: “Öğrenilmiş otizm ne oluyor? Normalde AGTE gelişim testi ve Denver testi var. Çocuğun gelişiminin sağlıklı olup olmadığını ölçüyorlar. İnce motor, kaba motor, dil becerisi ve bir de matematiksel beceriler gibi genellikle 4 tane beceriye bakıyorlar. Fakat sosyal beceriler zayıf kalıyor. Kişi sosyal ortamda insan ilişkilerini ne derece yönetebiliyor? Sonra duygusal beceriler var. Kişi karşı tarafın duygularını okuyacak, kendi duygularını okuyacak ve duygusal aktarımı yapacak. Hatta buna pozitif psikolojide enlightenment yani aydınlanma deniyor. Bilgisayarı açınca bilgisayar otomatik olarak ekranda ayarlama yapar, eğer yapmıyorsa kullanıcısının yapması gerekiyor. Enlightenment, ayarlama yani hizalama da demektir. Askerlikte yanaşık düzen eğitimi olarak bilinir. Aynı şeyi bir insan sosyal hayat ve aile içi hayatta, mesleki işlevsellikte, sosyal işlevsellikte ve ailesel işlevsellikte bunu yapmayı sonradan öğreniyor.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Pandemide sosyal temas azaldı”
“Enlightenment yapmak genlerimizde yoktur” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Nerede kızıp nerede kızmayacağını, karşı tarafın üzülüp üzülmediğini, duygusal farkındalık olarak kişinin ne hissedip ne hissetmediğini günlük hayat içinde öğreniliyordu. Fakat Covid-19 döneminden sonra sosyal temas azaldı ve ilişkiler zayıfladı. Çocuklar kreşe bile gidemiyorlar. Halbuki sosyalleşme ile birlikte birçok şeyi çocuk apartmanda ve kreşte öğreniyordu. Özellikle erken yaş grubu dediğimiz 0-6 yaş grubunda anne ve baba başta olmak üzere aile bağları zayıf ise öğrenemeden gelişecek.” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Dil ve konuşma, ergoterapinin bir ayağıdır”
Dil ve konuşmanın da ergoterapinin interdisipliner bölümlerinden birisi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dil ve Konuşma Terapisi (DKT) bölümünü de ayrıca ilk biz kurduk. DKT bölümünü ilk kurarken sadece Eskişehir’de vardı. Sertifikalı eğitimini vermek istedik fakat Eskişehir’den bize sadece kendilerinin yaptığını ve açamayacağımıza dair resmi bir yazı geldi. Bunun üzerine YÖK’e dil ve konuşma terapisi bölümü açmak istediğimizi belirten bir başvuruda bulunduk. Sağlık politikalarına da denk geldiği için biz açıktan sonra da Türkiye'de bunun kurucusu Prof. Dr. Ahmet Konrot hoca ile birlikte bölümü kurduk. Dil ve konuşma ergoterapinin bir ayağıdır.” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Eğitimde hedefimiz kaliteyi yukarı çıkarmaktır” Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ’ın da afazi konusunda önemli çalışmaları bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “GATA afazi testi geliştirdi, halen Türkiye’de kullanılıyor. Bu konuda Oğuz Tanrıdağ hocamız vardır, gençlere dersler vermiştir. O da afazi konusunda dünyadaki önemli kişilerden biridir. O testi geliştiren kişi de dil becerisi eğitiminde beynin konuşma ile ilgili olan alanının nasıl bozulduğu ve nasıl tedavi edilebileceği ile ilgilenen bir hocamızdı. Şu anda Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde en çok bölümü olan biziz. 13 bölümün hepsi de bizde var. Bundan sonra eğitimde hedefimiz kaliteyi yukarı çıkarmaktır. O nedenle Üsküdar Üniversitesi olarak hedeflerimiz doğrultusunda ergoterapi bölümümüzün interdisipliner kongreleri yapması çok kıymetli.” diye konuştu. Üsküdar Üniversitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi uzmanları sunumlar yaptı Kongrede alanında uzman 50 isim yer alırken ilk gününde Üsküdar Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü’nden Uzm. Dkt. Egemen Nakışçı, “Söz Öncesi Beceriler ve DIR Floortime ile Desteklenmesi”, Üsküdar Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü’nden Öğretim Görevlisi Özlem Oğuz, “Birlikte Müdahale (Co-treatment): Dil-Konuşma Terapisti ve Ergoterapist” başlıklı sunumlar yaptı.
Ayrıca Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Ergoterapi Uzmanı Muammer Aydoğdu “Beyinde Duyunun Önemi” Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Görevlisi Elif Konar Özkan “Masalların Terapötik Yönü”; Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Ergoterapi Uzmanı Cahit Burak Çebi, “Pozitif Ebeveynlik” başlıklı sunumlarıyla kongreye katkıda bulundu. Kongrenin ilk gününde Türkiye’nin pek çok üniversite, hastane ve özel kurumlarından uzmanlar sunum yaptı. Kongrenin ikinci günü sunumlarla devam edecek Kongrenin 25 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek ikinci gününde ise Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi Bölümü Öğretim Görevlisi Ergoterapi Uzmanı Shahram Mohseni “Okul Temelli Ergoterapi”; NPİSTANBUL Beyin Hastanesi AMATEM Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Cemal Onur Noyan, “Bir Beyin Hastalığı Olarak Bağımlılık”; Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi Bölümü’nden Ergoterapi Uzmanı İsa Kör, “Ev Rehabilitasyonunda Ergoterapistin Performans Değerlendirmesi” sunumlarını yapacak. İkinci günde de Türkiye’nin çeşitli üniversite ve kuurmlarından uzman isimler sunumlarda bulunacak. Kongre, Prof. Dr. Sevda Asqarova’nın teşekkür konuşmasıyla sona erecek.