Basın açıklamasını dernek adına Sema Taş okudu. Kararın, kademeli olarak alındığına vurgu yapan Taş, "Uzun zamandır Müslümanları kışkırtmak amacıyla Mescid-i Aksa etrafında yaşlı, genç, kadın çocuk demeden katliamlarına devam eden, kirli postallarla Kıble Camii’nin içinde terör estirip ibadet eden insanlara gaz bombalarıyla, plastik mermilerle saldıran, camide bulunan Kur’an-ı Kerimleri yerlere atıp üzerlerinde tepinen korsan devlet israilin son hamlesi, bıçağın kemiğe dayandığının göstergesidir." dedi.

"Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez." ayetine atıfta bulanan Taş, "Bu ayete rağmen ABD'yi, NATO’yu, israili ,Rusya’yı ve daha nice kafir ve zalimi, devletin maslahatları kisvesi altında dost edinen, müttefik edinen, bazı ekonomik ve siyasi kaygılarla Allah’tan ziyade bu zalimlerden çekinen devlet idarecileri Mescid-i Aksa’nın avlusunda şehit edilen ve canlarını Rabblerine şahitliklerin en güzeliyle teslim eden yiğitlerin maslahatlarının gözardı edilmesini, bugüne kadar Filistin davası uğruna şehit olmuş ve Allah’a verdiği ahdi yerine getirmiş binlerce şehidin maslahatının hiçe sayılmasını nasıl açıklayacaklar?" ifadelerini kullandı.

Perde önünden Mescid-i Aksa, Kudüs, Filistin  'kırmızı çizgimizdir' diyenler, perde arkasından israil ile yapılan bütün anlaşmalarını sürdürmekte hiçbir beis görmemekte ve Kudüs üzerinden yükselmeye devam etmektedirler." diyen Taş, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Birleşmiş Milletleri göreve çağıranlara soruyoruz: Birleşmiş Milletler kim için birleşmiş ve bugüne dek hangi mazlum Müslüman coğrafyadaki acıyı, kanı ve gözyaşını dindirmek için girişimde bulunmuş, hangi kanayan yaraya merhem olmuş. Tarih, kâfirin dost olmayacağına, kendisiyle işbirliğine gidilemeyeceğine, hangi çıkar uğruna olursa olsun Müslümanlara kastedilmişken onlarla iş tutulamayacağına daha ne kadar şahitlik etmeli ki, halihazırdaki politikalardan vazgeçilsin?"

Her geçen gün İslam coğrafyasının küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmekte olduğunu belirten Taş, "Kendini muasır medeniyetler seviyesinde gören Avrupa’nın merkezinde Bosna’da yaşanan soykırım hafızalarımızda taze iken; Irak paramparça edilmişken, Suriye’de her gün bir insanlık dramı yaşanırken, Arakan’ da naklen soykırımlarda kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilirken, milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından edilirken şimdi acımız bir kat daha derinleştirilmiş ve Kudüs İsrail’in başkenti ilan edilmiştir."

Taş, "Bugün bize düşen ümmet olarak üzerimizdeki miskinliği, gevşekliği ve ataleti silkip atmaktır. Ben ne yapabilirim ki, elimden ne gelir ki basitliğinden kurtulup harekete geçmektir. Malcom X'in şu tarihi ifadesini  hatırlayarak sözlerimizi bağlıyor ve diyoruz ki: Harekete geçilmediği sürece zulmü sadece dua ederek durduramazsınız." diyerek açıklamasına son verdi.

 (İLKHA)