Adana milli mücadelenin başladığı kenttir
AS Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut ERASLAN’ın Yaptığı açıklama şöyle;
Adana ülkemizin ekonomisine yön veren en önemli şehirlerinden biridir. Adana tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Tarihte de Adana’nın merkez olduğu coğrafi bölge, günümüzde olduğu gibi gelişmelerin ve ekonomilerin güçlenmesi konusunda misyon ve vizyonlarını belirleyici olmuştur.
1918'de sona eren Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkler için yeni ve zorlu bir mücadele başlayacaktır.
Batılılar tarafından 1815 yılında Osmanlıya “Hasta Adam” teşhisi konmuş, hasta adamın tepesinde uçan akbabalar orasını burasını kopararak Osmanlı’dan parçalar koparmışlar, son olarak “Şark Meselesi” adını verdikleri “Türkleri Anadolu’dan kovarak üleşme” fırsatını 1. Dünya Savaşı sonrası yakaladıklarını zannetmişlerdir.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal'in 15 Mart 1923 Adana ziyareti sırasında "Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana'da vücut bulmuştur." ifadesinin nedeni budur.
1918'de Adana ve Çukurova'yı işgal eden Fransızlar kendi birlikleri içinde özellikle Ermeni askerleri getirdikleri gibi, Suriye'den 70 bin Ermeniyi Adana'ya, 12 binini Dörtyol'a, 8 binini Saimbeyli'ye yerleştirmişlerdir.
1920'de Toros'lardan Fransızlara karşı saldırı başlatılmıştır.
Adana halkı tarafından yapılan direnişin ilk ve önemli sonuçlarından biri 27 Mayıs 1920'de Fransız Orduları Komutanı Menil'in esir alınmasıdır.
"Kar boğazı" olayı olarak bilinen bu olay, Kuva-yı Milliye'nin ilk zaferidir.
Verilen bu kayıplar ve yapılan mücadele sonucunda, 1920 sonlarında Fransızları ağır yenilgiye uğratmayı başarmışlardır.
Fransa ile TBMM Hükümeti arasında 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması neticesinde, 5 Ocak 1922'de Fransızlar beraberlerinde getirdikleri Ermenilerle birlikte bölgeyi tamamen boşaltmışlardır.
5 Ocak 1922 tarihinde halk tarafından Adana'nın kurtuluşunu kutlamak amacıyla Büyük saat ile Ulu cami arasında çok büyük bir bayrak çekilmiş ve daha sonra bu bayrak kurtuluş simgesi haline gelerek ilin sonraki kurtuluş günlerinde tekrarlanmıştır.
Ünlü şair ve dönemin Adana Erkek Lisesi Edebiyat Öğretmeni Arif Nihat ASYA tarafından yazılan bayrak şiiri de ilk kez burada okunmuştur.
BAYRAK
Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yeryüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Adana ve Çukurova halkı, milli kuvvetlere katılarak yurdun diğer cephelerinde çarpışmış ve Anavatan'ı düşmandan kurtarma mücadelesinde de sonuna kadar yer almışlardır.
Adana’mızın tekrar aynı mücadele ruhu ile dirilişini, çarpık yapılaşmadan, ekonomik sorunlarımıza. Kültürel yozlaşmadan siyasi çekişmelere kadar tüm sorunlardan kurutuluşumuzu diliyor, tüm Şehitlerimizi Rahmetle anıyorum.