AS PLATFORM: "DÜŞMANLARIMIZI SEVİNDİRMEYİN"

As Platform Yönetim Kurulu gündeme dair konular hakkında değerlendirmelerde bulunmak üzere önceki gün bir araya geldi. Yaklaşık iki saat süren toplantının ardından bir basın açıklaması ile kamuoyu bilgilendirildi.

AS PLATFORM: DÜŞMANLARIMIZI SEVİNDİRMEYİN!

Adana Sivil Toplum Platformu olarak son günlerde gündemi yolsuzluk operasyonu adı altında meşgul eden olaylar ile ilgili görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı hissettik.

Halkın oylarıyla seçilmiş tek başına hükümet kurarak yaklaşık 11 yıldır ülkeyi yöneten Ak Parti ile eğitim çalışmaları ve yurt dışında açtığı Türk okulları ile ön plana çıkan hizmet hareketinin kamuoyuna yansıyan, MİT başkanı Hakan Fidan olayı ile başlayan, dershanelerin dönüştürülmesi teklifiyle tırmanan ve yolsuzluk operasyonları ile devam eden kavga ülkeye zarar verecek boyutlara ulaşmıştır.

Cemaat üzerinden başlatılan ve hali hazırda cemaati de aşmış görüntüsü veren bu küresel operasyonu hepimiz tanıyoruz. Geçmişte Ordu üzerinden ülkeye hâkim olmaya çalışanlar bugün artık yargı üzerinden ülkeyi karanlıklara götürme amaç ve çalışmaları içerisinde gözükmektedir. Ortadoğu’da kirli ittifaklar ile yönetimleri değiştirmeye ve ülkeleri kaosa sürüklemeye çalışan küresel oyuncular aynı palanlarını Türkiye üzerinde uygulamaya çalışmaktadırlar.

Biz sivil toplum kuruluşları olarak;

Hükümetten toplum vicdanını rahatlatacak adımlar atmasını eğer yolsuzluk yapılmış ise ucu nereye ve kime dayanırsa dayansın olayın sonuna kadar üstüne gitmesini. Hiçbir suçun üstünün örtülmemesi için gerekli adımları atmasını bekliyoruz.

Aynı zamanda; söylemi  “Hoş Görü Müslümanlığı” olan hizmet hareketinin bugüne kadar izlediği uzlaşmacı, otoriteye itaat edici, teferruatları öteleyici tavrını bırakarak. Kavgacı, saldırgan, uzlaşmasız, hoşgörüsüz bir dil ve eylem kullanmasını doğru bulmadığımızı.

Son yıllarda herkes tarafından görüldüğü gibi ülke ekonomisi geçmiş yılların kırılgan ekonomisinden ziyade istikrarlı bir duruma gelmiş, içte ve dışta Türkiye açısından güzel bir istikrar oluşmuş ve birçok müdahaleye rağmen toplumsal barışın oluşturulması için verilen çabalar çok ciddi bir şekilde zarar görmektedir. Eğer bu tutumlar devam ettirilirse bu zararın boyutları gittikçe artacaktır.

Geçmişte askeri vesayete karşı çıktığımız gibi şu anda sivil vesayet oluşturulmak istenmesine karşı olduğumuzu, yürütme içerisinde örgütlenerek ülke siyasetine yön verilmesini de kabul edilemez buluyoruz.

Kurt puslu havayı sever misali bir kısım medya kuruluşlarının oluşan havadan vazife çıkararak kiriz çıkartmak peşinde oldukları gözlenmektedir. Bunlara da fırsat verilmemelidir.

Biz büyüyen, bölgesinde güçlenen, hak ve özgürlükler alanında daha ileri giden bir Türkiye istiyoruz. Böyle bir Türkiye tüm mazlum ulusların umudu olduğu gibi dünya barışına katkı koyacağı gerçektir. Ve beklentiler bu yöndedir. Böyle bir Türkiye’yi istemeyenlerin pusuya yatıp beklediğini biliyoruz ve bunlara fırsat verilmesini istemiyoruz.

Sonuç olarak ülkemizdeki bu gelişmelerin hiç kimseye faydası olmayacaktır. Ülkenin ekonomisi, hükümeti ve halkının zarar gördüğü kadar, cemaati de zarar görecektir. Bizler zararın neresinden dönülürse kar olduğuna inanıyoruz. Yanlışlarda ısrar etmek hiç kimseye fayda getirmeyecektir. İhtiyacımız olan birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberliğimize helal getirilecek her türlü davranıştan kaçınmak herkesin görevidir.