ASİM ÜMMET İFTARI

ADANA GÜNDEMİ | HABER MERKEZİ- İHH ve ASİM Başkanı Mahmut Eraslan "Ümmet iftarını, geleneksel hale getirdik. Ekmek, çorba ve suyla iftarımızı yapıyoruz, amacımız mazlum İslam coğrafyalarına dikkat çekmektir. Kardeşlerimiz savaş altında mağduriyet yaşıyor ki, Gazze bunun en zirve noktasında. Maalesef ekmek, çorba, su bulamıyorlar, bu derece kötü durumdalar. Dolayısıyla oraya dikkat çekmek için Filistin Âlimler Birliği Başkanı'nı bu nedenle davet ettik. Bunun bir diğer anlamı da şu: 'Burada yer sergisinde çorba, ekmek ile iftar yapıyoruz. Beş yıldızlı otellerde artık iftar yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Yani Ramazan ayı arınma, durulma, kendine gelme, tezkiye ve tefekkür ayıdır dedi.

Programa konuşmacı olarak katılan Filistin Alimler birliği genel başkanı Nevvaf Tekruri: İşgalci siyonistler, yapılan yardımlar Gazze'ye ulaşmıyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor dedi. 
Tekruri, "Buradan Müslümanların ihtiyaçlarını ya da sıkıntılarını sayarak veya konuşarak çok vakit geçirmeyeceğim, aksine izzet sahibi olan ülkeleri konuşmak istiyorum. Çünkü izzet sahibi olan Müslüman ülkeler, kardeşlerinin zillet içerisinde yaşamasını istemez. Gazze‘deki sıkıntılar, muhtaçlar doğal afetlerden ya da yağmurun azlığından dolayı olmuyor, muhtaçlar bunlardan dolayı sıkıntı çekmiyor. Aksine, vatanlarını savunmak istedikleri, aynı zamanda kendilerini savunmak istedikleri için bu durumdalar "Filistin’e, Gazze’ye yardım etmek sizi izzetlendirir" diye konuştu.

"Biz, Allah’a güveniyoruz"

Siyonist rejimin verdiği kayıpları kamuoyundan sakladığına dikkat çeken Tekruri, savaşın galibinin Müslümanlar olacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Allah’ın izniyle bu savaşın sonunda biz galip geleceğiz çünkü her gün onlarca Yahudi öldürülüyor ama israil size bunu yansıtmıyor. Emin olun ki HAMAS, onları her gün titretip, onlardan can alıyor, bundan emin olabilirsiniz. İsrail ya da Yahudiler Amerika'ya, Arap liderlerine ya da Avrupa'ya güveniyorsa, biz de Allah'a güveniyoruz ve böyle aziz bir millete güveniyoruz. Kardeşlerim kendilerinizi destekçi olarak görmeyin, sizler destekçi değilsiniz, sizler birer ortaksınız. Bizim yanımızda savaşıyorsunuz, dolayısıyla asla destek olarak değil, bize kendinizi ortak olarak görün ve duanızdan bizi kesinlikle eksik etmeyin; duaları da küçük görmeyin, çokça dua yapın."