GELENEKSEL ŞEHÂDET GECESİ'NDE COŞKU VE HÜZÜN BİR ARADAYDI
Sunuculuğunu Cumali Türkmen'in yaptığı Şehâdet Gecesi Mehmet Eren'in okuduğu Kur'an-ı Kerim kıraati ile başladı. Okunan Kur'an-ı Kerim'in ve Meâli'nin ardından dernek başkanı Hacı Ali Doğan selamlama konuşması için kürsüye davet edildi. Hacı Ali Doğan konuşmasında özetle "Bizler işgallerle, katliamlarla, soykırımlarla boğuşan karanlık bir çağda gözlerimizi açtık. Elimizden tutan, Yüreğimizi okşayan olmadı. Rabbimizin hidayet nimeti de olmasa helak olmaktan kendimizi kurtaramayacaktık. Bu karanlık çağa ışık olan öncüleri tanımasaydık belki de yanlış kulvarlarda sapkın ideolojilerin peşinde olacaktık. Hidayet vesilemiz olan öncü şahsiyetlerin hayatları özellikle genç neslimizi aydınlatsın diye her yıl Şehadet Gecesi düzenliyoruz. Bu geceleri yaparken amacımız elbette ne kendimizi ne de derneğimizi öne çıkarmaktır. Amacımız sadece ve sadece şehadet bilincini kuşanmış önderlerin hayatlarını paylaşmak sureti ile Rızaullah'ı elde etmektir. Asımın Nesli olarak her yıl bir şehide ithaf ettiğimiz şehadet gecesini bu yıl cihadın ve direnişin müceddidi olan büyük dava adamı şehid Şeyh Ahmed Yasin Uzaktan ve yakından buraya kadar gelip davetimize icabet eden kardeşlerimize ve sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcilerine teşekkür ediyorum." dedi.
Daha sonra sahneye grup şahid davet edildi. Grup Şahid yılların eskitemediği şehadet ezgileri ile katılımcılara anlamlı bir nostalji sundu. Grup Şahid'in ardından şehadet bilincinin çeşitli coğrafyalardaki örneklerinin yer aldığı ve büyük İslâm şehidlerinin anlatıldığı slayt gösterimi yayınlandı.
Şehadet ve Şehidleri anlatan slaytın ardından Şahid dergisi yazarlarından Ahmed Turab "Şahidlik Bilinci" konulu konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi.
Sözlerine "Slaytta da anlatıldığı gibi Şehaet bir Mekteptir." diyerek başlayan Turab şehadetin İlk insan Hz. Adem'in çocuklarından Habil ve Kabil ile başladığına işaret etti. Sık sık ayet ve hadislerden örnekler aktaran Ahmet Turab konuşmasının ikinci bölümünü yine ayet ve hadislerin ışında şehidler için hazırlanan nimetlere ayırdı. Ahmet Turab'ın konuşmasının ardından Dünya'nın çeşitli beldelerinde şehid olan Türkiye'li ve Adana'lı şehidler sinevizyon ekranına yansıtıldı. Adana'lı şehidlerin ekrana gelmesi ile salondaki müslümanlar hem tekbir getiriyorlar ve hem de gözyaşlarına hakim olamıyorlardı.
Programın ilerleyen dakikalarında Asımın Nesli Derneği gönüllüsü Yasin Bilal İsrail askerlerinin helikopterden attıkları bir füze ile şehid ettikleri şeyh Ahmed Yasinin biyografisini anlattı. Yasin Bilal'in sunumunun ardından Şeyh Ahmed Yasin'in ümmete şahidliği başlıklı bir sinevizyon yayınlandı. Ümmetin Suskunluğunu sana şikayet ediyorum diye başlayan slayt esnasında sık sık tekbirler getirildi ve dualar edildi.
Öte yandan program sunucusu Cuma Ali Türkmen'in Şeyh Ahmed Yasin'e ithafen bir şiir okudu. Son olarak programa Konya'dan iştirak eden Araştırmacı Yazar Musa Kazım Yılmaz hoca kürsüye davet edildi ve İslam dünyasında devam eden sıkıntılara dair bir dua yaptı. Musa Kazım yılmaz hocanın "Allah'ım bizi öldürmeye gelseler de kardeşlerimize elimizi kaldırmamayı lutfet!" şeklindeki serzenişi gecenin en anlamlı sözü ve duası olarak zihinlerdeki yerini almış oldu.
Asımın Nesli Kültür ve Sanat Derneği'nin kendi binasında gerçekleşen etkinliğe sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli iştirak etti.