Dinamit Deposunda Yaşayan Aileden Kaymakamlığa 'Açız' Dilekçesi
Adana'da kocası 10 gün önce hayatını kaybeden ve atık kağıt toplayarak geçimini sağlayan, elektriği ve suyu olmayan bir dinamit deposunda 7 çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi veren kadın, Çukurova Kaymakamlığı'na "Çocuklarım aç ne yapacağımızı bilemiyorum. Bize yardım edin" diyerek dilekçe verdi. Başvuru üzerine Çukurova Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, aile hakkında inceleme başlattı.Kars'ın Sarıkamış ilçesinde yaşayan Ayşe Ezer (39), kendisinden 23 yaş büyük olan dayısının oğlu Orhan Özdemir (62) ile dini nikah yaparak evlendi. Henüz çocukları olmayan çift, iş umuduyla Ankara'ya gitti. Burada yaklaşık 10 yıl kaldıktan sonra aile bu kez Adana'ya göç etti. Bu sırada çiftin çocukları olmaya başladı. Aile, Adana'da iş bulamayınca kalacak yer problemi de yaşamaya başladı.Orhan Özdemir, 15 yıl önce şehir merkezinden uzaktaki atıl durumda bulunan dinamit deposuna ailesiyle yerleşti. Özdemir atık kağıt toplayarak 7 çocuğuyla birlikte elektriği, suyu, banyosu ve tuvaleti olmayan, tek odalı yıkılmaya yüz tutmuş dinamit deposunda hayat mücadelesi vermeye başladı. 23 Şubat 2015 günü de Orhan Özdemir hayatını kaybetti. Bunun üzerine Ayşe Ezer, 7 çocuğuyla birlikte ev edindikleri dinamit deposunda zor günler geçirmeye başladı. Ezer, en küçüğü 2.5 yaşında olan çocuklarına yiyecek ekmek bile bulamaz hale geldi."ÇOCUKLARIM AÇ" DİYEREK DİLEKÇE VERDİAyşe Ezer, çocuklarının karnını doyuramayınca devlete sığındı. Çukurova Kaymakamlığı'na başvuran Ezer, "Kocam öleli 3 gün oldu, çocuklarımla birlikte çok zor durumdayım. Çocuklarım aç ne yapacağımı bilmez durumdayım. Kocam yaşarken bizi kimseye muhtaç etmedi. 3 gündür dağ başında kocam öldükten sonra ne gelenim var ne gidenim. Tek göz odada yaşamımızı 7 çocukla birlikte sürdürüyoruz. Suyumuz tankerle geliyor, odamız karanlık lütfen bize yardım edin. Benim devletimden başka kimsem yok. Sayın valim, kaymakamım benim sesimi duyun en küçük çocuğum 2.5 yaşında. En büyük isteğim çocuklarımı kimseye muhtaç etmeden yaşamalarını sağlamaktır. Allah'ım razı olsun hepinizden" yazılı dilekçe verdi."KORKULU GÜNLER GEÇİRİYORUZ"Ayşe Ezer, dinamit deposunda korkulu günler geçirdiklerini belirterek, "Deponun tek odasında yaşam mücadelesi veriyoruz. 7 çocuk bir de ben 8 kişiyiz. Deponun duvarları hep çatlak. Yıkılır diye korkulu günler geçiriyoruz. Burada yaşamak çok zor. Ne elektrik ne su var. Kocam varken o bize atık kağıt toplayarak bakıyordu ama şimdi o öldüğü için bize bakan yok. Çok zor durumdayım. Sıcak bir yuva istiyoruz" dedi.12 yaşında kendi isteğiyle evlendiğini, hiç okula gitmediğini anlatan Ezer, "Ailemin maddi durumu iyi olmadığı için okula gitmedim. 12 yaşında akrabam olan kocam ile evlendim. Kendi isteğimle evlendim. Küçük olduğum için zor oldu ama ben istedim. Benim çocuklarım da hiç okula gitmedi" diye konuştu."OKULA GİDİP DOKTOR OLMAK İSTERDİM"Ayakkabısı olmadığı için ağabeyinin yırtık ayakkabısını giyen 18 yaşındaki Gül Özdemir ise babasının 'Kızlar okula gitmez, sen beceremezsin' diye okula göndermediğini belirterek, "Ben okula gitmek isterdim, okuyup doktor olmak isterdim ama babam göndermedi. Şimdi yaşıtlarımı okula giderken görünce çok üzülüyorum. Bu arada evimiz villaların tam altında oradaki genç kızları görünce ben de onlar gibi olmak istiyorum ama paramız yok. Evimizin halini görüyorsunuz çok zor şartlar altında yaşıyoruz" dedi.Ayşe Ezer'in başvurusu üzerine Çukurova Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aile hakkında inceleme başlattı. - ADANA