BAŞBAKAN 21 İL ADAYINI DAHA AÇIKLADI

 

Başbakan Erdoğan, bugün AK Parti’nin 6’sı büyükşehir 21 yerel seçim adayını daha açıklayacak. Başbakan’ın bugün, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Gaziantep Belediye Başkan adayı olduğunu da ilan etmesi bekleniyor.İzmir’e yönelik hazırlıklar ise İstanbul’dan sonraki grupta açıklanmasına yönelik. Ege Bölgesi illerinin İzmir’le birlikte açıklanması planlanıyor. 

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

Toplantımızın ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Salı günü grup toplantımızda 10 şehrimizdeki belediye başkan adaylarımızın  ismini açıklamıştık. Bugün de konuşmamızın sonunda 21 şehrimizin adaylarını duyurmuş olacağız.  Aday tanıtımlarına geçmeden önce burada bazı önemli değerlendirmelerimi paylaşmak arzusundayım. 30 Mart mahalli seçimleri için artık son dönemece girmiş bulunuyoruz. Önümüzde sadece 4 ay var. Önümüzdeki bu seçimin son derece önemli olduğunu, seçim sürecinin de meşakkatli olacağını ifade ettim. Zira karşımızda hiçbir şey üretmeyen, çabası enerjisi olmayan bir muhalefet var. aramızdaki fark bizim iktidar onların muhalefet de olması değil. bizim projelerimiz var, vizyonumuz var, hayallerimiz var.

İŞTE AK PARTİ'NİN ADAYLARI

Adana belediye başkan adayı: Abdullah Torun
Adıyaman belediye başkan adayı: Fehmi Hüsrev Kutlu
Aksaray belediye başkan adayı: Haluk Şahin Yazgı
Artvin belediye başkan adayı: Mehmet Kocatepe
Bilecik belediye başkan adayı: Selim Yağcı (mevcut belediye başkanı)
Bolu belediye başkan adayı: Alaaddin Yılmaz (mevcut belediye başkanı)
Çankırı belediye başkan adayı: İrfan Dinç (mevcut belediye başkanı)
Düzce belediye başkan adayı: Mehmet Keleş (Eski belediye başkanı)
Gaziantep belediye başkan adayı: Fatma Şahin
Giresun belediye başkan adayı: Yılmaz Can
Karabük belediye başkan adayı: Mehmet Ceylan (Kalkınma Bakan Yardımcısı)
Kastamonu belediye başkan adayı: Tahsin Babaş
Kütahya belediye başkan adayı: Kamil Saraçoğlu
Malatya belediye başkan adayı: Ahmet Çakır
Mersin belediye başkan adayı: Mustafa Sever
Ordu belediye başkan adayı: Enver Yılmaz
Sivas belediye başkan adayı: Sami Aydın
Şırnak belediye başkan adayı: Ahmet Hamdi Yıldırım
Tokat belediye başkan adayı: Eyüp Eroğlu
Trabzon belediye başkan adayı: Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu
Zonguldak belediye başkan adayı: Ali Bektaş


FİTNE VE NİFAKA KARŞI ÇOK DİKKATLİ OLMALIYIZ

'Fitne üretmek, nifak ve kışkırtma için uğraşan bir muhalefet var.Tek bir proje üretmeden, hizmet etmeden sadece bununla meşgul bir muhalefet var. Onların daha fazla oy almak gibi çabası yok ama biz var olanla yetinemeyiz. Biz nifaka, kışkırtmaya karşı son derece dikkatli olmalıyız.

EDEP VE HAYAMIZDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ

Bir takım terbiyesizlikler yapıyorlar. Aile mahremiyete, edep,haya tanımadan saldırıyorlar. Bunlara tepki verdiğinizde o kadar utanmazlarki memnun oluyorlar. Onların gıdası hakaret, onlara hakaret ederseniz memnun olurlar. Bunun için enerjimizi onlarla harcamayacağız, hiç bir iftiralarını karşılıksız bırakmayacağız ama edep ve hayamızdan en ufak bir taviz vermeyeceğiz. Cahille sohbet etme, dışardan bakanlar aranızdaki farkı anlamayabilirler diye bir söz vardır.

GÜYA ELİNDE BİR BELGE VAR

İşte bakın şimdiden başladılar. CHP’de bir Genel Başkan Yardımcısı çıkıyor. Güya elinde bir belge. “Suriyeli sığınmacılar seçmen yapıldı” diye ortaya bir iddia atıyor. Gösterdiği nüfus cüzdanı 18 yıldır Türkiye’de yaşayan, 2008 yılında vatandaşlığına geçen Suriye kökenli bir vatandaşımıza ait. Bunların tarzı işte budur. Birileri bunların eline bir iki kağıt parçası veriyor, rezil oluyorlar. Ama utanmadan sıkılmadan yüzleri hiç kızarmadan yollarına devam ediyorlar. Genel müdürleri neyse, genel müdür yardımcıları da o, milletvekilleri de o.

O KADAR HAYASIZLAR Kİ ELEŞTİRDİĞİNİZDE MUTLU OLUYORLAR

Hayal perdesi bir kez yırtılırsa, ar damarı bir kez çatlarsa o insan artık arsızlığı hayasızlığı kendisi için bir gıda olarak görmeye başlar. Şimdi bakıyorsunuz bir takım terbiyesizlikler yapıyorlar. Polislere kadınlara milletvekillerine bakanlara karşı ağza alınmayacak ifadeler kullanıyorlar. Aile mahremiyeti, kişi mahremiyeti, özel hayat, edep haya tanımadan saldırıyorlar. Tepki gösterdiğinizde eleştirdiğinizde o kadar hayasızlar ki bundan memnun oluyorlar. Onlar size hakaret ettiğinizde siz incinirsiniz, ama siz yaparsanız onları büyütürsünüz. Onlar küfretse siz rahatsız olursunuz, ama onlara küfredildiğinde bunu iltifat kabul ederler.  

ADEVİYE İŞARETİ BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR

ERDOĞAN'IN KONUŞMASI ALLAHÜ EKBER SESLERİYLE KESİLİYOR
Tuzaklar kurmaya çalışıyorlar. Önümüzdeki dört ay boyunca (eliyle dört işareti yaparak) gerci birileri bu işaretten rahatsız oluyor ama ben gurur duyuyorum. Önümüzdeki dört ay boyunca plan projeye değil fitne ve fesatlığa yönelecekler. Her türlü çirkinlik için çabalayacaklar, Türkiye düşmanlarıyla birlikte olup üzerimize saldıracaklar.Onların tuzağı varsa Allah'ın da hesabı var, milletin de hesabı var.

EĞER FIRSATIM OLSA HER HANENİN KAPISINA GİDERİM
Eğer fırsatım olsa 780 bin kilometrekare içindeki her aileye sohbet etmek için koşarım, her hanenin kapısını çalmak, bir çaylarını içmek için koşarım.Bütün yoğunluğumuza rağmen fırsat buldukça bunu yapıyorum. Ben bunu yapıyorsam, Bakanlarımızdan sandık müşahitlerimize kadar her bir arkadaşım bunu arzulamalı ve yapmalıdır.Millet bizi bu topraklara ganimet toplamak için gelmedik. Dava taşını gediğine koymak için geldik. Milletin sancağını en yüksek burca dikme hedefinde olacağız.

DAVA TAŞINI GEDİĞİNE KOYMANIN PEŞİNDE OLACAĞIZ

Eğer ben bunu arzuluyorsam, kadın kollarımızdan gençlik kollarımıza, milletvekillerimizden belediye başkanlarımıza, il genel meclis üyelerimize belediye meclis üyelerimize kadar her bir arkadaşım da bunu arzulamalı ve yapmalıdır. Bizim işimiz ganimet toplamak değil, ganimet için göndermedi. Bırakın fani olanın peşinde başkaları koşsun. Biz dava taşını gediğine koymanın peşinde olacağız. Biz Ulubatlı hasanlar olacağız. Bırakın ganimeti. Ok, mızrak, gülle hepsini göğüsleyecek ama milletin sancağını en yüksek burca dikmenin mücadelesi içinde olacağız.

MESELESİ MAKAM OLAN KAYBETMİŞTİR

Meselesi makam olan daha şimdiden kaybetmiştir. Nasıl olsa kazanacağız diyerek oturduğu yerden kalkmayan, kazansa bile kaybetmiştir.
“İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.”

KOVSUNLAR SEN HELE BİR GİT

Şubat’ı Mart’ı beklemeyeceğiz. Hemen şu andan itibaren her bir kardeşimin sokaklara caddelere mahallelere dağılmasını istiyorum. “Efendim bu kapıdan kovacaklar” kovsunlar, sen hele bir git.  “Efendim bu mahalleye giremiyoruz” istersen girersin.  “Tehdit ediyorlar, saldırıyorlar, taşlıyorlar” Sinme, korkma. Asla geri adım atma. Zafer mücadele ister, yürek ister, cesaret ister.

ZAMAN MÜNAKAŞA ZAMANI DEĞİL,30 MART AKŞAMINA ERTELE

Geri dönen, korkan, sinen, sadece davayı kaybetmekle kalmaz, milletin emanetine yol arkadaşına omuzlarındaki mirasına da haksızlık eder. Bu hassas süreçte teşkilatlarımızın kademeleri arasında hiçbir münakaşayı hoş görmeyiz. Zaman münakaşa zamanı değil. Eğer meselesi olan varsa rica ediyorum, meselesini 30 Mart akşamına kadar ertelesin.  Biz her bir adayımızı bir kuyumcu inceliğiyle belirledik. Bir kişinin birkaç kişinin hatta bütün bir teşkilatın değil şehrin hassasiyetini gözeterek adaylarımızı belirliyoruz. Küsmek, darılmak, kırılmak bizim dava kültürümüzde asla kendisine yer bulamaz. Aday adaylarıyla, il ilçe belde başlarımızla, gençler kadınlarla üyelerle tek yürek halinde çalışacağız.Beni aday yapmadılar diye uzak duran, küsen, mesafe koyan partimizi değil önce kendisini sorgulasın. Bu kardeşlerimiz içinde bir dönem, iki dönem başkanlık yapmış arkadaşlarımız da olacak. Başkan olduğunuzda bunları hiç konuştunuz mu diye sorulmaz mı. Ben inanıyorum ki kimsenin küstüğüne, darıldığına şahit olmayacağız.Zaman münakaşa zamanı değil, meselesi olan varsa 30 Mart akşamına kadar ertelesin.

BİZE SADECE BETON BİLGİSİ LAZIM DEĞİL

Hep vurguladım. Medeniyet Medine, yani şehir kelimesinden türemiş bir kavramdır. Ahlak sanat siyaset felsefe hatta dini düşünce kırdan ziyade şehirde gelişir. Şehir insanların bir arada, birbirlerini görerek yaşadığı, yani birbirlerine yaban olmadıkları yerdir. Bizim kendi öz tarihimiz şehirler inşa etmiş, oradan da medeniyet inşa etmiştir. En başta belediye başkanlarımızdan bizim şehir tarihlerimizi, estetik geleneklerimizi çok iyi anlamalarını rica ediyorum. Bize sadece beton bilgisi asfalt bilgisi lazım değil. 

MARMARAY'I NE KADAR ÖNEMSİYORSAK 

Şu hususun altını özellikle çiziyorum. Şehrin sakinleriyle, onlarla temas eden etkileyen çalışmalarına ağırlık vermelisiniz. Belediye başkanı ev ev dolaşan şehrin eminidir. Bunu yapacaksınız. Büyük projeler inşa ederken küçük ama önemli dokunuşları ihmal etmeyeceğiz. Marmaray’ı ne kadar önemsiyorsak, milyonlarca insanın yürüdüğü kaldırım taşlarını da o kadar önemsemek zorundayız. Tüneller açarken sokakları da tasarlamak zorundayız. Parklara otoparklara yeşillere daha fazla odaklanacak, çocuklar yaşlılar için engelliler için çok daha fazla yatırım yapacağız. Özellikle çocuklar.

CUMARTESİ VE PAZAR GÜNLERİNİ ÇOCUKLARIMIZA AYIRALIM

Dedim ya artık cumartesi ve pazar günlerini çocuklarımıza ayıralım. Yavrularımız yarış atına dönüştürülmesin. Onların da tatil hakkı var. Çimende yuvarlanma hakkı var. Toza toprağa onlara bulaşma hakkı var. Bu haktan yavrularımızı mahrum etmeyelim. İnşallah yavrularımızı daha iyi imkanlarla yetiştirmenin gayreti içindeyiz.

ÇOCUKLARIMIZIN TİCARİ META HALİNE GELMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ

Yavrularımızı ekonomik kaynak olarak görülmesine de fırsat vermeyeceğiz. Ticari meta haline gelmesine fırsat vermeyeceğiz. Her belediye başkanımız attığı her adımda bunları da düşünecek. Çocuklarımıza oyun parkları, yeşil alanlar. Ben çocukluğumda şunu şunu yaptım diye masal kitapları yazabilsin bu yavrular. Şimdi ne diyecek. Ben cumartesi Pazar günleri işte dershanedeydim. Başka söyleyecek bir şey yok. Onun adı da konuyor. Bebek arabasındaki bebekten, okula giden öğrenciye kadar önce çocukları hesaba katacak, çocuklar iyi şehirlerde yaşarlarsa büyüdüklerinde de iyi şeyler inşa ederler.AK Partinin büyükşehir şehir ve ilçe belediye başkanları, üyeleri, artık büyükşehirlerde il genel meclisi yok. İlçe belediye meclisleri var. ortak değerler, idealler çerçevesinde birlikte çalıştılar. İnanın AK Parti’nin belediyecilik birikimi hiçbir siyasi partide yoktur. Değil Türkiye’de dünyada yarışacak çok az belediye vardır. Birbirimizle koordinasyonumuz kadar hükümetle olan uyuma da dikkat çekeceğiz. 

Erdoğan'ın konuşmasından önemli notlar:

"CHP'de bir genel başkan yardımcısı çıkıyor elinde bir belge 'Suriyeli sığınmacılar seçmen yapılıyor' diye bir iddia ortaya atıyor. Gösterdiği nüfusu cüzdanı 18 yıldır Türkiye'de yaşayan Suriye uyruklu bir vatandaştır. Bunlar böyle rezil oluyorlar. Ama yüzleri kızarmadan yollarına devam ediyorlar. Genel müdürleri neyse genel müdür yardımcıları milletvekilleri de o. Haya perdesi bir kez yırtılırsa o insan artık arsızlığı bir gıda olarak görmeye başlıyor. Bir takım terbiyesizlikler yapıyorlar. Aile mahremiyeti, kişi mahremiyeti, özel hayat, edep haya tanımadan saldırıyorlar. Bunları eleştirdiğinizde o kadar hayasızlar ki bundan memnun oluyorlar. Onların gıdası hakaret... İşte onun için enerjimizi bunlarla harcamayacağız. Hiçbir iddialarını karşılıksız bırakmayacak, ama üslubumuzdan, edep ve hayamızdan da asla taviz vermeyeceğiz. Onlara ihtiyaçları olan gıdayı vermeyeceğiz. Çok güzel bir söz var; 'cahille sohbet etmeyin, dışarıdan bakan aradaki farkı anlamayabilir.' Onların seviyesine düşmeyecek, düştükleri çamurda onları kendi haline bırakacağız. Bu işaret (Rabia işareti) birilerini rahatsız ediyor, ama ben rahatsız değilim, bundan gurur duyuyorum, hep mazlumların yanında oldum, olmaya da devam edeceğim. Bu işareti yapan 20 kadar kızımızı içeri atan darbe yönetiminin karşısındayım. Önümüzdeki 4 ay boyunca plan, vizyon değil sadece fitne üretecekler. Gençler şunu unutmayın, onların tuzağı varsa Allah'ın da bir hesabı var, milletin de bir hesabı var. Onlar her yolu meşru görecekler, kaybedeceğimizi de bilsek biz meşruiyet dairesinden çıkamayız. Edep perdesi yırtılmışsa oradan bir kazanç çıksa da o kayıptır. Biz işimize bakacağız, biz proje üretecek, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz. Biz muhalefet gibi olamayız. Biz var olanla yetinemeyiz. Daha ileriye gitmek için bir an bile duraklamadan çalışmak zorundayız. Eğer millet nasılsa bizi seviyor derseniz, muhafeletin durumuna düşersiniz. Eğer imkanım olsa 780 bin kilometrekare'deki her evi ziyaret edip onlarla çay içmek hasbıhal etmek isterim. Bizim işimiz ganimet toplamak değil, bırakın ganimet peşinde, fani olanın peşinde başkaları koşsun. Biz Ulubatlı Hasanlar olacağız, bırakın ganimeti, ok, gülle hepsini göğüsleyecek ama milletin sancağını en yüksek burca dikmenin mücadelesi içinde olacağız. Meselesi makam olan şimdiden kaybetmiştir. Nasıl olsa kazanacağız diye oturduğu yerden kalkmayan seçimi kaybeder. Hepinizin Ocak Şubat Mart'ı beklemeden hemen bugün mahallelere dağılmanızı istiyorum. 'Bu kapıdan kovacaklar', kovsunlar sen hele bir git; 'efendim bu sokağa giremiyoruz'; sen istersen girersin; 'efendim tehdit ediyorlar, taşlıyorlar'; korkma, zafer yürek ister, cesaret ister. Bu hassas süreçte teşkilatımız içinde hiçbir münakaşayı maruz görmeyiz. Eğer meselesi olan varsa meselesini 30 Mart akşamına kadar ertelesin. Biz her bir adayımızı bir kuyumcu inceliğinde belirledik. Küsmek, darılmak, bozulmak, bizim dava kültürümüzde asla kendisine yer bulamaz. Sadece adaylara değil, aday adaylarıyla, tüm gençler, tüm kadınlar, üyeler, gönüllülerle tek yürek haline çalışacağız. Bu süreç aynı zamanda bir samimiyet imtihanıdır. 'Beni aday yapmadılar' diye kenara çekilen uzak duran, mesafe koyan partimizi değil, lütfen önce kendi nefsini sorgulasın ki bu arkadaşlarımızın içinde belediye başkanlığı yapmış olanlar da olacak. Peki başkanlığı yaptığınızda böyle konuştunuz mu? Peki aday olmayınca niye böyle sorgulama yapıyorsunuz? Biz inşallah kimsenin küstüğüne tanık olmayacağız. Daha önce 16 büyükşehir belediyesi vardı, şimdi 30 büyükşehir belediyesi var. Bu Türkiye'nin yüzde 75'idir. İşte bu gerçek anlamda değişimin simgesi olacak. Önümüzdeki süreçte son derece haksız bir biçimde sehirlerin durumlarından dolayı bizi eleştirenler çıkacaktır. Eleştirsinler, bir şehri bir belediye tek başına inşa edemez. Şehri o şerin bütün sakinleri idare eder. Burada kentsel dönüşümlerden bahsetmiyorum. Onları yapmaya devam edeceğiz. Belediye başkanı makamında oturmaz. Belediye başkanı ev ev dolaşan şehrin Emini'dir. Bunu yapacaksınız. Marmaray'ı ne kadar önemsiyorsak, milyonlarca insanların yürüdüğü kaldırımları da o kadar düşünmek zorundayız. Şehir güvenliğine, parklara, otoparklara daha fazla yoğunlaşacak, çocuklar, kadınlar, engelliler için çok daha fazla şey yapacağız. Özellikle çocuklar... Artık cumartesi pazar günlerini çocuklarımıza ayıracağız. Çocuklarımız yarış atına döndürülmesin. Onların da oynama, çimlerde gezme hakkı var. İnşallah eğitim sistemizde çocuklarımızı daha iyi yetiştirme amacı halinde olacağız. Çocuklarımızın ticari meta haline gelmesine izin vermeyeceğiz. Onun için çocuklarımıza yeşil alanlar yapacağız. 'Ben cumartesi pazar günleri dershanedeydim', başka söylecekleri bir şeyleri yok çocukların. İnşallah şimdi onların da adımları atılıyor.