Kahve Kitap

Mülteci Dramına Adana'lı Annelerden ve Çocuklardan Tepki

SİVİL TOPLUM 04.02.2016 - 18:54, Güncelleme: 26.12.2020 - 09:55
 

Mülteci Dramına Adana'lı Annelerden ve Çocuklardan Tepki

Ege Denizinde Yaşanan Mülteci dramına Adana Gökkuşağı Derneği üyesi anneler, çocukları ile birlikte tepki gösterdi.

Son günlerde artan çocuk yaştaki mülteci ölümlerine karşı Adana Gökkuşağı Derneği üyesi bayanlardan tepki geldi. Gökkuşağı Derneği üyesi bir gurup bayan bugün Saat 13.30'da Adana İsmet İnönü Parkında biraraya geldi.Dernek tarafından yapılan basın açıklamasında "Savaşın büyümesinde ve boyut değiştirmesinde büyük rol sahibi olan Avrupa , bu mazlum ve mağdur insanlar için maalesef bir çözüm yolu olarak , hayatlarını idame gidebilecekleri bir nefes borusu olarak görülmekte bu meyanda binlerce kişi savaştan kaçarak her yolu deneyip ve ölmek riski de bilinmesine rağmen göç yollanna dokulmektedir. Bu gün basına yansıyan bazı haberlerden anlaşıldığı üzere Avrupa'ya bir şekilde ulaşabilmiş mültecilere mensup binlerce çocuğun ortadan kaybolduğu görülmektedir." denildi. Gökkuşağı Derneği'nden yapılan basın açıklamasında şöyle denildi:   Basına ve Kamuoyuna Denizlerde can veren mültecilerin önlen(e)meyen trajedilerine dair; Suriye’de yaşanan korkunç savaş ,insanlık tarihinde derin izler bırakarak yaşanmaya devam etmektedir. Milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyen, yüz binlercesini şehid, çok daha fazlasını mazlum ve mağdur durumuna getiren savaş farklı güçlerin farklı hesaplarla devreye girmesiyle sürekli boyut değiştiren bir hal almaktadır.Maalesef gerek Suriye de gerekse de Suriye dışında hayatlarını kaybeden insanlar sadece birer sayıya istatistik bilgisine indirgenmiş, Allah’ın yarattığı birer şerefli varlık oldukları çoktan göz ardı edilmiştir. Bu, elbette Suriye ve Suriye halkının selametinden ziyade kendi bölgesel çıkarlarını önceleyen, siyaseten yürütülen bilek güreşinde kazanan taraf olmayı ilk hedefi kabul etmiş devlet ve örgütlerin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Bir avuç duyarlı kesim dışında büyük kitleler de maalesef yaşanan trajedileri kanıksamış , bu haliyle de yaşanan kirli süreci değiştirici bir özne olmaktan çıkmışlardır.Gerek küresel şer güçleri gerekse de bölgesel güçler halihazırda yaşanan savaşı ve insanlık dramlarını daha fazla büyütmekten başka bir işlev görmemektedir. Mazlum ve mağdur insanlar ise bu tablo içerisinde mikroçözümler üretmeye çabalamakta çeşitli yollar deneyerek kendilerini ve ailelerini muhafazaya, ırzlarını canlarını ve ellerindeki çok az varlığı korumaya çalışmaktadır. Bizce savaşın büyümesinde ve boyut değiştirmesinde büyük rol sahibi olan Avrupa , bu mazlum ve mağdur insanlar için maalesef bir çözüm yolu olarak , hayatlarını idame edebilecekleri bir nefes borusu olarak görülmekte bu meyanda binlerce kişi savaştan kaçarak her yolu deneyip ve ölmek riski de bilinmesine rağmen göç yollarına dökülmektedir. Bu gün basına yansıyan bazı haberlerden anlaşıldığı üzere Avrupa’ya bir şekilde ulaşabilmiş mültecilere mensup binlerce çocuğun ortadan kaybolduğu görülmektedir.Türkiye başı ve sonu ayrı trajedileri ihtiva eden bu yolcukların önemli bir durağı, geçiş güzergahı olarak görülmektedir. İnsanlık tarihinin bu önemli trajedisini kendileri için birer fırsata dönüştürmüş olan insan kaçakçılarından, organ mafyasına , çocuk tacirlerine değin bir çok suç örgütü bu insanları maddi olarak sömürmekte canlarına ırzlarına ve evlatlarına kastetmektedir Özellikle son günlerde basına sıkça yansıdığı üzere deniz yoluyla farklı ülkelere gitmeye çalışan yüzlerce insan denizlerde can vermiş, bedenleri sahillere vurmuştur.Küçücük çocukların cansız bedenleri kıyılara vurmakta , bazen de batan botların denize savurduğu insanların çırpınışları feryatları yüreklerimizi vicdanlarımızı sızlatmaktadır. Aylan Kurdi nin küçücük bedeni kıyıya vurduğunda kamuoyunda bir hassasiyet oluşmuşsa da bu hassasiyet çözüme dönüşmemiş, fotoğrafı ve görüntüleri medyada haftalarca dolaşan bu yavrucak tarihin hafızasına kazınmış ve fakat kendisinden sonra onlarca akranı aynı şekilde can vermiştir.   Bizler yaşanan bu trajedinin bir müsebbibi olarak da kendi ülkemizin muktedirlerini görmekteyiz. Her ne kadar ülkemizde milyonlarca mülteci halihazırda bulunsa da pansuman çözümler üretmek yerine daha kalıcı çareler üretmek ve bu tabloları her alanda küresel güçlere dayatmak bir zorunluluktur. Bu gün gelinen noktada uluslarası bir gayretle (!) çözüm arayışları adı altında Cenevre de 3. Toplantı yapılıyor olsa da insani ve İslami çözümden ziyade kendi çıkarıyla örtüşen çözümü önceleyen toplanmalar hükümsüz ve anlamsızdır. Bir yandan mültecileri kendi ülkelerinde görmek istemedikleri için onları Türkiye’de tutmak adına Türkiye devletine 3milyar avro yardım fonu ayıran bu küresel güçler bir yandan da Suriye de vekalet savaşı yürütüp her gün çok daha fazla insanın mülteci durumuna düşmesine sebeb olacak kadar iki yüzlüdürler. Kıyılara vuran bedenlerle her gün yüzleşmek zorunda kalan bizler ülkemizin bu ikiyüzlülüğün bir parçası olmasına rıza göstermiyoruz. Kıyılarımız mazlum ve mağdurların cansız bedenlerinin teşhir olduğu yerler olmaktan çıkmalı, bu trajedilerin yaşanmaması için çok daha ciddi tedbirler alınmalı, o insanların denizlerde can vermesine sebeb olan yerli failler caydırıcı cezalarla cezalandırılmalı, bu insanların ülkemizde izzet ve onurları zedelenmeden emekleri sömürülmeden yaşamlarının imkânları çoğaltılmalıdır.  Gökkuşağı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği 
Ege Denizinde Yaşanan Mülteci dramına Adana Gökkuşağı Derneği üyesi anneler, çocukları ile birlikte tepki gösterdi.

Son günlerde artan çocuk yaştaki mülteci ölümlerine karşı Adana Gökkuşağı Derneği üyesi bayanlardan tepki geldi.

Gökkuşağı Derneği üyesi bir gurup bayan bugün Saat 13.30'da Adana İsmet İnönü Parkında biraraya geldi.

Dernek tarafından yapılan basın açıklamasında "Savaşın büyümesinde ve boyut değiştirmesinde büyük rol sahibi olan Avrupa , bu mazlum ve mağdur insanlar için maalesef bir çözüm yolu olarak , hayatlarını idame gidebilecekleri bir nefes borusu olarak görülmekte bu meyanda binlerce kişi savaştan kaçarak her yolu deneyip ve ölmek riski de bilinmesine rağmen göç yollanna dokulmektedir. Bu gün basına yansıyan bazı haberlerden anlaşıldığı üzere Avrupa'ya bir şekilde ulaşabilmiş mültecilere mensup binlerce çocuğun ortadan kaybolduğu görülmektedir." denildi.

Gökkuşağı Derneği'nden yapılan basın açıklamasında şöyle denildi:

 

Basına ve Kamuoyuna
Denizlerde can veren mültecilerin önlen(e)meyen trajedilerine dair;

Suriye’de yaşanan korkunç savaş ,insanlık tarihinde derin izler bırakarak yaşanmaya devam etmektedir. Milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyen, yüz binlercesini şehid, çok daha fazlasını mazlum ve mağdur durumuna getiren savaş farklı güçlerin farklı hesaplarla devreye girmesiyle sürekli boyut değiştiren bir hal almaktadır.

Maalesef gerek Suriye de gerekse de Suriye dışında hayatlarını kaybeden insanlar sadece birer sayıya istatistik bilgisine indirgenmiş, Allah’ın yarattığı birer şerefli varlık oldukları çoktan göz ardı edilmiştir. Bu, elbette Suriye ve Suriye halkının selametinden ziyade kendi bölgesel çıkarlarını önceleyen, siyaseten yürütülen bilek güreşinde kazanan taraf olmayı ilk hedefi kabul etmiş devlet ve örgütlerin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Bir avuç duyarlı kesim dışında büyük kitleler de maalesef yaşanan trajedileri kanıksamış , bu haliyle de yaşanan kirli süreci değiştirici bir özne olmaktan çıkmışlardır.
Gerek küresel şer güçleri gerekse de bölgesel güçler halihazırda yaşanan savaşı ve insanlık dramlarını daha fazla büyütmekten başka bir işlev görmemektedir. Mazlum ve mağdur insanlar ise bu tablo içerisinde mikroçözümler üretmeye çabalamakta çeşitli yollar deneyerek kendilerini ve ailelerini muhafazaya, ırzlarını canlarını ve ellerindeki çok az varlığı korumaya çalışmaktadır.

Bizce savaşın büyümesinde ve boyut değiştirmesinde büyük rol sahibi olan Avrupa , bu mazlum ve mağdur insanlar için maalesef bir çözüm yolu olarak , hayatlarını idame edebilecekleri bir nefes borusu olarak görülmekte bu meyanda binlerce kişi savaştan kaçarak her yolu deneyip ve ölmek riski de bilinmesine rağmen göç yollarına dökülmektedir. Bu gün basına yansıyan bazı haberlerden anlaşıldığı üzere Avrupa’ya bir şekilde ulaşabilmiş mültecilere mensup binlerce çocuğun ortadan kaybolduğu görülmektedir.

Türkiye başı ve sonu ayrı trajedileri ihtiva eden bu yolcukların önemli bir durağı, geçiş güzergahı olarak görülmektedir. İnsanlık tarihinin bu önemli trajedisini kendileri için birer fırsata dönüştürmüş olan insan kaçakçılarından, organ mafyasına , çocuk tacirlerine değin bir çok suç örgütü bu insanları maddi olarak sömürmekte canlarına ırzlarına ve evlatlarına kastetmektedir Özellikle son günlerde basına sıkça yansıdığı üzere deniz yoluyla farklı ülkelere gitmeye çalışan yüzlerce insan denizlerde can vermiş, bedenleri sahillere vurmuştur.

Küçücük çocukların cansız bedenleri kıyılara vurmakta , bazen de batan botların denize savurduğu insanların çırpınışları feryatları yüreklerimizi vicdanlarımızı sızlatmaktadır.

Aylan Kurdi nin küçücük bedeni kıyıya vurduğunda kamuoyunda bir hassasiyet oluşmuşsa da bu hassasiyet çözüme dönüşmemiş, fotoğrafı ve görüntüleri medyada haftalarca dolaşan bu yavrucak tarihin hafızasına kazınmış ve fakat kendisinden sonra onlarca akranı aynı şekilde can vermiştir.

 

Bizler yaşanan bu trajedinin bir müsebbibi olarak da kendi ülkemizin muktedirlerini görmekteyiz. Her ne kadar ülkemizde milyonlarca mülteci halihazırda bulunsa da pansuman çözümler üretmek yerine daha kalıcı çareler üretmek ve bu tabloları her alanda küresel güçlere dayatmak bir zorunluluktur. Bu gün gelinen noktada uluslarası bir gayretle (!) çözüm arayışları adı altında Cenevre de 3. Toplantı yapılıyor olsa da insani ve İslami çözümden ziyade kendi çıkarıyla örtüşen çözümü önceleyen toplanmalar hükümsüz ve anlamsızdır.

Bir yandan mültecileri kendi ülkelerinde görmek istemedikleri için onları Türkiye’de tutmak adına Türkiye devletine 3milyar avro yardım fonu ayıran bu küresel güçler bir yandan da Suriye de vekalet savaşı yürütüp her gün çok daha fazla insanın mülteci durumuna düşmesine sebeb olacak kadar iki yüzlüdürler. Kıyılara vuran bedenlerle her gün yüzleşmek zorunda kalan bizler ülkemizin bu ikiyüzlülüğün bir parçası olmasına rıza göstermiyoruz. Kıyılarımız mazlum ve mağdurların cansız bedenlerinin teşhir olduğu yerler olmaktan çıkmalı, bu trajedilerin yaşanmaması için çok daha ciddi tedbirler alınmalı, o insanların denizlerde can vermesine sebeb olan yerli failler caydırıcı cezalarla cezalandırılmalı, bu insanların ülkemizde izzet ve onurları zedelenmeden emekleri sömürülmeden yaşamlarının imkânları çoğaltılmalıdır.

 Gökkuşağı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri deneme bonusu veren siteler