Kahve Kitap

İslam Kültür ve Medeniyetinde KADIN ve Güncel Sorunları

SİVİL TOPLUM 13.03.2016 - 23:23, Güncelleme: 26.12.2020 - 09:55
 

İslam Kültür ve Medeniyetinde KADIN ve Güncel Sorunları

İlim Yayma Cemiyeti Adana Şubesi"İslam Kültür ve Medeniyetinde KADIN ve Güncel Sorunları" konulu bir panel düzenledi.

  ADANA GÜNDEMİ (ÖZEL HABER)- İlim Yayma Cemiyeti Adana Şubesi'nin düzenlediği  önceki gün Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin konferans salonunda, "İslam Kültür ve Medeniyetinde Kadın ve Güncel Sorunları" konulu bir panel düzenledi. Panel'e Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Adana Valisi Mustafa Büyük, Yüreğir ve Aladağ Belediye Başkanları ile Sarıçam kaymakamı Ali Murat KAYHAN iştirak etti.Kur'an-ı Kerim Kıraati başlayan program'da İlim Yayma Cemiyeti Adana Şube başkanı ve Adana eski Müftüsü Mehmet Barış hoşgeldiniz konuşması için kürsüye davet edildi. Barış konuşmasında İslam'da Kadın'a verilen en önemli değerin Annelik olduğuna işaret ederek "davetimize icabet eden annelere ve anne adaylarına canı gönülden hoşgeldiniz diyorum." dedi.İlim Yayma Cemiyeti Adana Şube Başkanı Mehmet Barış'ın ardından Adana Valisi Mustafa Büyük Selamlama konuşması için kürsüye davet edildi. Vali Büyük konuşmasında İlim Yayma cemiyeti'nin böylesine anlamlı bir konuya duyarlılık göstermesi nedeni ile teşekkür etti.  Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı konuşmalarını yapmak üzere kürsüye davet edildi. Bakan Sarı "Kadını aile hayatında olduğu kadar toplum ve iş hayatında aktifleştiren politika ile yolumuza devam ediyoruz. Aynı kararlılıkla, sadece kadınlarımız için değil, tüm milletimiz için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz" dedi. Evlatlarını şehit vermiş annelerin ve tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü kutladığını ifade eden Bakan Sarı, Kadının "yaşam, medeniyet, zerafet ve güç" demek olduğunu vurguladı ve kadının hayatın her alanında yer aldığını söyledi. İslam'ın kadına gelebilecek maddi ve manevi zararlara karşı adeta bir "kalkan" gibi olduğunu ifade eden Sarı, "İslamiyet'te kadın ve erkek bir bütünün parçalarıdır. Görev ve sorumluluklarında da kadın-erkek eşitliği esastır" diye konuştu. Sarı, kadının İslamiyet'ten önce toplumda hak ettiği yeri alamadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Kadının durumundaki bu önemli değişikliği bizzat Kur'an-ı Kerim getirmiş, Hazreti Peygamber bunu tamamlamıştır. İslam dininin kadına tanıdığı hakların değer ve önemini daha iyi kavrayabilmek için İslam'dan önceki medeniyetlerde kadının statüsünü iyi değerlendirmek gerekir. Kadının insan olup olmadığının, ruhunun bulunup bulunmadığının tartışıldığı, tamamen erkeğe tabi olduğu ve sürekli vesayet altında bulunduğu bir dönemde yüce İslam dini kadını olması gereken yere koymuştur." İslam tarihindeki önemli kadınlardan bahseden Sarı, "Osmanlı padişahı 4. Mehmed'in annesi Hatice Turhan Sultan şehirciliğe çok önem vermiştir. Çanakkale Boğazı'nın iki yakasına yaptırdığı kaleler ile hem kent bilincini öne çıkarmış, hem de kendisinden yüzyıllar sonra yapılan Çanakkale Savaşı'nın kazanılmasında pay sahibi olmuştur" ifadelerini kullandı.  Kadınlarla ilgili çalışmalar Kadınların yol göstericiliğinde Türkiye Cumhuriyeti'ni daha ileriye taşımayı amaçladıklarını dile getiren Sarı, AK Parti hükumetleri dönemde kadınlar için yapılan çalışmaları anlattı. Parti olarak kadınların sosyal hayatta olduğu kadar siyasette, iş yaşamında ve hayatın her alanında yer almasına çok önem verdiklerini aktaran Sarı, şunları kaydetti: "Başta çağ dışı başörtüsü yasağı olmak üzere kadınlara yönelik pek çok ayrımcı uygulamayı oranda kaldırdık. Artık ne üniversitelerde ne de kamuda hiçbir kadın başörtüsü nedeniyle iş ya da eğitim hayatından yoksun bırakılmıyor. Hiçbir kadın başörtülü ya da başörtüsüz olduğu için ayrımcılığa maruz kalmıyor. Son çalışmamızda, doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesini sağlarken, işçi ve memur tüm kadınlara, doğuma bağlı yarı zamanlı ama tam ücretli çalışma hakkı kazandırdık. Kendi hesabına tarımsal faaliyetlerde bulunan kadın çiftçilerimizin sigorta kapsamında sayılması için aile reisi olmaları koşulunu kaldırdık. 2003'te göreve gelir gelmez, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde 'Haydi Kızlar Okula Kampanyası' ile bugün yaklaşık 400 bin kızımız okullarına kavuştu. 2008'de kız çocuklarımızın yanı sıra kadınlarımızın da okuma-yazma öğrenmesi için başlattığımız 'Ana-Kız Okuldayız Kampanyası' ile şimdiye kadar 1 milyonu aşkın kadınımızın okur-yazar olmasını sağladık. Kadını aile hayatında olduğu kadar toplum ve iş hayatında aktifleştiren politika ile yolumuza devam ediyoruz. Aynı kararlılıkla, sadece kadınlarımız için değil, tüm milletimiz için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz." Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı'ının konuşmasının ardından Panele geçildi. Oturum Başkanlığını Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş'in yaptığı Panelde İlk sözü Çukurova Üniversitesi Tefsir Anabilim dalı öğretim üyesi Yrd. Doç Dr. Hadiye ÜNSAL aldı. Konuşmasında Kur'an'da kadının değeri ve konumuna işaret eden Ünsal, vahiy merkezli bir perspektifle toplumumuzda kadın unsuruna dair doğru bilinen yanlışlara işaret etti. Yrd. Doç Dr. Hadiye Ünsal'ın konuşmalarının ardından Ç.Ü. İlahiyat Fakültesi Temel İslami Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhammet Yılmaz söz aldı ve "islam Kültür ve Medeniyetinde Kadın" başlığı altında Kadın'ın İslam öncesi, İslam'ın geldiği dönem ve sonrasında yaşadıkları konumunu ortaya koyan detaylı bir sunuma imza attı. Müslüman kadınların tarih boyunca ilme ve ilmi çalışmalara sunduğu katkıyı delilleri ile ortaya koyan Prof. Dr. Yılmaz konuşmasını Ziya Gökalp'in Aile şiirinden bir bölüm ile bitirdi. Prof Dr. Muhammed Yılmaz'ın ardından söz alan Ç.Ü. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Asım Yapıcı sunumunda "Toplumsal Cinsiyet Din ve Kadın" konusunu ele aldı. Konuşmasına'Kadının sorunları' hakkında konuşmak, aynı zamanda sosyokültürel yapı hakkında konuşmak demektir." diye başlayan Prof Dr. Yapıcı "Semitik / İbrahimî (Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam) dinlerde ise sosyokültürel yapı ile din adeta sarmaş dolaştır. Bu sebeple her üç dinî-sosyal yapıda neyin kültürel, neyin dinsel olduğunu anlamak ve ayırt etmek oldukça zordur. " dedi. Müslüman toplumlarda dinsel olan şeylerin kültürel, kültürel olan şeylerinde dinsel bir form altında ortaya çıkması  dinde kadının yeri ve statüsü  konusunu oldukça problematik bir hale getirmekted olduğuna işaret eden Prof. Dr. Asım YAPICI,  Kadın sorunlarını tespit edebilmek için ataerkil kültürel yapının kadını “nasıl” ve “niçin” ötekileştirdiğine ve bu süreçte kadına “nasıl” bir rol biçtiğine yakından bakmak gerektiğini ifade etti.  Konuşmasında "Hem moderniteyi hem de gelenekselliği savunanlar çoğu kere kendilerini kadın üstünden tanımlamışlardır. Bu nedenle var olan toplumsal cinsiyet tartışmasına müdahil olmak bir yönüyle taraf olmak anlamına gelmektedir. Günümüzde toplumsal cinsiyet ile din arasındaki ilişkisi hala ideolojik gözlüklerle çözümlenmeye çalışılmaktadır. Bu durum tarihin, dinin ve bilincin ideolojik bir okumaya tabi tutulmasından beslenmektedir." diyen Prof. Dr. Asım Yapıcı Dinde kadının yeri ve değeri meselesi tartışılırken genellikle ön yargılı bir tutum sergilendiğine işaret etti ve "Akademik anlamda ilahiyat bünyesinde olsun ya da olmasın dinî hassasiyetleri daha yüksek olanlar kesin bir yargıyla “İslam kadını yüceltmiştir” derken seküler yaşam tarzını benimsemiş olanlar genellikle “Tüm dinlerde olduğu gibi İslam’da kadın ikinci sınıf bir varlık konumundadır” görüşünü örtük ya da açık bir biçimde dillendirmektedir." dedi.  Prof. Dr. Asım Yapıcı Konuşmasının sonunda Kadın sorunlarının çözümüne dair şu önerilerde bulundu: —- Söylemsel ahlaktan eylemsel ve temsili ahlaka geçilmelidir.  —- Din ve ahlak yeniden bütünleştirilmelidir.  -— İslamlaşmanın insanlaşma olduğunu fark etmetmeliyiz.  —- Yeniden kalbimizi ve gönlümüzü keşfederek yaşamalıyız.  —- Dünya ve ahiret arasında vahdeti sağlamalıyız.  —- Önder olarak Hz. Peygamberi almayız.  —- Seküler dindarlığa direnmeliyiz.  —- Tüketim toplumunun esiri olmamalıyız.  —- Aileyi korumaya yönelik tedbirler almalıyız.  —- Bireyin ve toplumun ruh sağlığını koruyucu önlemler almalıyız.  —- Dinin dünyada ve ahirette insana huzur vermesi gerektiğini düşünerek eğitim ve din eğitimi politikaları geliştirmeliyiz.İlm Yayma Cemiyeti Adana Şubesi'nce düzenlenen İslam Kültür ve Medeniyetinde KADIN ve Güncel Sorunları konulu panelde son olarak otorum başkanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş, İslam'da kadına şiddetin reddedildiğini ve bunun en güzel örneğinin de Peymemberimiz (s.a.v) olduğuna işaret ederek O'nun kendi eşlerine en ufak bir şiddet sergilemediğini ifade etti.   Mahmut ÇELİKCAN İlim Yayma Cemiyetinin Yüreğir ilçesindeki Yurt İnşaatına destek sözü verdi.İlim Yayma Cemiyeti Adana Şube Başkanı Mehmet Barış'ın, Bakan Sarı'ya ve Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'a çiçek ve kitaplar hediye edildi. Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan İlim Yayma Cemiyeti'nin kendi ilçe sınırlarında yaptırılan öğrenci yurdunun bir tabliyesinin kendileri tarafndan yapılacağının ve inşaat süresince de destek olacaklarının sözünü verdi.
İlim Yayma Cemiyeti Adana Şubesi"İslam Kültür ve Medeniyetinde KADIN ve Güncel Sorunları" konulu bir panel düzenledi.
 
ADANA GÜNDEMİ (ÖZEL HABER)- İlim Yayma Cemiyeti Adana Şubesi'nin düzenlediği  önceki gün Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin konferans salonunda, "İslam Kültür ve Medeniyetinde Kadın ve Güncel Sorunları" konulu bir panel düzenledi.

Panel'e Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Adana Valisi Mustafa Büyük, Yüreğir ve Aladağ Belediye Başkanları ile Sarıçam kaymakamı Ali Murat KAYHAN iştirak etti.

Kur'an-ı Kerim Kıraati başlayan program'da İlim Yayma Cemiyeti Adana Şube başkanı ve Adana eski Müftüsü Mehmet Barış hoşgeldiniz konuşması için kürsüye davet edildi. Barış konuşmasında İslam'da Kadın'a verilen en önemli değerin Annelik olduğuna işaret ederek "davetimize icabet eden annelere ve anne adaylarına canı gönülden hoşgeldiniz diyorum." dedi.

İlim Yayma Cemiyeti Adana Şube Başkanı Mehmet Barış'ın ardından Adana Valisi Mustafa Büyük Selamlama konuşması için kürsüye davet edildi. Vali Büyük konuşmasında İlim Yayma cemiyeti'nin böylesine anlamlı bir konuya duyarlılık göstermesi nedeni ile teşekkür etti. 

Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı konuşmalarını yapmak üzere kürsüye davet edildi. Bakan Sarı "Kadını aile hayatında olduğu kadar toplum ve iş hayatında aktifleştiren politika ile yolumuza devam ediyoruz. Aynı kararlılıkla, sadece kadınlarımız için değil, tüm milletimiz için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.

Evlatlarını şehit vermiş annelerin ve tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü kutladığını ifade eden Bakan Sarı, Kadının "yaşam, medeniyet, zerafet ve güç" demek olduğunu vurguladı ve kadının hayatın her alanında yer aldığını söyledi.

İslam'ın kadına gelebilecek maddi ve manevi zararlara karşı adeta bir "kalkan" gibi olduğunu ifade eden Sarı, "İslamiyet'te kadın ve erkek bir bütünün parçalarıdır. Görev ve sorumluluklarında da kadın-erkek eşitliği esastır" diye konuştu.

Sarı, kadının İslamiyet'ten önce toplumda hak ettiği yeri alamadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Kadının durumundaki bu önemli değişikliği bizzat Kur'an-ı Kerim getirmiş, Hazreti Peygamber bunu tamamlamıştır. İslam dininin kadına tanıdığı hakların değer ve önemini daha iyi kavrayabilmek için İslam'dan önceki medeniyetlerde kadının statüsünü iyi değerlendirmek gerekir. Kadının insan olup olmadığının, ruhunun bulunup bulunmadığının tartışıldığı, tamamen erkeğe tabi olduğu ve sürekli vesayet altında bulunduğu bir dönemde yüce İslam dini kadını olması gereken yere koymuştur."

İslam tarihindeki önemli kadınlardan bahseden Sarı, "Osmanlı padişahı 4. Mehmed'in annesi Hatice Turhan Sultan şehirciliğe çok önem vermiştir. Çanakkale Boğazı'nın iki yakasına yaptırdığı kaleler ile hem kent bilincini öne çıkarmış, hem de kendisinden yüzyıllar sonra yapılan Çanakkale Savaşı'nın kazanılmasında pay sahibi olmuştur" ifadelerini kullandı.

 Kadınlarla ilgili çalışmalar

Kadınların yol göstericiliğinde Türkiye Cumhuriyeti'ni daha ileriye taşımayı amaçladıklarını dile getiren Sarı, AK Parti hükumetleri dönemde kadınlar için yapılan çalışmaları anlattı.

Parti olarak kadınların sosyal hayatta olduğu kadar siyasette, iş yaşamında ve hayatın her alanında yer almasına çok önem verdiklerini aktaran Sarı, şunları kaydetti:

"Başta çağ dışı başörtüsü yasağı olmak üzere kadınlara yönelik pek çok ayrımcı uygulamayı oranda kaldırdık. Artık ne üniversitelerde ne de kamuda hiçbir kadın başörtüsü nedeniyle iş ya da eğitim hayatından yoksun bırakılmıyor. Hiçbir kadın başörtülü ya da başörtüsüz olduğu için ayrımcılığa maruz kalmıyor. Son çalışmamızda, doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesini sağlarken, işçi ve memur tüm kadınlara, doğuma bağlı yarı zamanlı ama tam ücretli çalışma hakkı kazandırdık. Kendi hesabına tarımsal faaliyetlerde bulunan kadın çiftçilerimizin sigorta kapsamında sayılması için aile reisi olmaları koşulunu kaldırdık. 2003'te göreve gelir gelmez, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde 'Haydi Kızlar Okula Kampanyası' ile bugün yaklaşık 400 bin kızımız okullarına kavuştu. 2008'de kız çocuklarımızın yanı sıra kadınlarımızın da okuma-yazma öğrenmesi için başlattığımız 'Ana-Kız Okuldayız Kampanyası' ile şimdiye kadar 1 milyonu aşkın kadınımızın okur-yazar olmasını sağladık. Kadını aile hayatında olduğu kadar toplum ve iş hayatında aktifleştiren politika ile yolumuza devam ediyoruz. Aynı kararlılıkla, sadece kadınlarımız için değil, tüm milletimiz için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz."


Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı'ının konuşmasının ardından Panele geçildi. Oturum Başkanlığını Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş'in yaptığı Panelde İlk sözü Çukurova Üniversitesi Tefsir Anabilim dalı öğretim üyesi Yrd. Doç Dr. Hadiye ÜNSAL aldı. Konuşmasında Kur'an'da kadının değeri ve konumuna işaret eden Ünsal, vahiy merkezli bir perspektifle toplumumuzda kadın unsuruna dair doğru bilinen yanlışlara işaret etti.


Yrd. Doç Dr. Hadiye Ünsal'ın konuşmalarının ardından Ç.Ü. İlahiyat Fakültesi Temel İslami Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhammet Yılmaz söz aldı ve "islam Kültür ve Medeniyetinde Kadın" başlığı altında Kadın'ın İslam öncesi, İslam'ın geldiği dönem ve sonrasında yaşadıkları konumunu ortaya koyan detaylı bir sunuma imza attı. Müslüman kadınların tarih boyunca ilme ve ilmi çalışmalara sunduğu katkıyı delilleri ile ortaya koyan Prof. Dr. Yılmaz konuşmasını Ziya Gökalp'in Aile şiirinden bir bölüm ile bitirdi.


Prof Dr. Muhammed Yılmaz'ın ardından söz alan Ç.Ü. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Asım Yapıcı sunumunda "Toplumsal Cinsiyet Din ve Kadın" konusunu ele aldı. Konuşmasına'Kadının sorunları' hakkında konuşmak, aynı zamanda sosyokültürel yapı hakkında konuşmak demektir." diye başlayan Prof Dr. Yapıcı "Semitik / İbrahimî (Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam) dinlerde ise sosyokültürel yapı ile din adeta sarmaş dolaştır. Bu sebeple her üç dinî-sosyal yapıda neyin kültürel, neyin dinsel olduğunu anlamak ve ayırt etmek oldukça zordur. " dedi. Müslüman toplumlarda dinsel olan şeylerin kültürel, kültürel olan şeylerinde dinsel bir form altında ortaya çıkması  dinde kadının yeri ve statüsü  konusunu oldukça problematik bir hale getirmekted olduğuna işaret eden Prof. Dr. Asım YAPICI,  Kadın sorunlarını tespit edebilmek için ataerkil kültürel yapının kadını “nasıl” ve “niçin” ötekileştirdiğine ve bu süreçte kadına “nasıl” bir rol biçtiğine yakından bakmak gerektiğini ifade etti. 


Konuşmasında "Hem moderniteyi hem de gelenekselliği savunanlar çoğu kere kendilerini kadın üstünden tanımlamışlardır. Bu nedenle var olan toplumsal cinsiyet tartışmasına müdahil olmak bir yönüyle taraf olmak anlamına gelmektedir. Günümüzde toplumsal cinsiyet ile din arasındaki ilişkisi hala ideolojik gözlüklerle çözümlenmeye çalışılmaktadır. Bu durum tarihin, dinin ve bilincin ideolojik bir okumaya tabi tutulmasından beslenmektedir." diyen Prof. Dr. Asım Yapıcı Dinde kadının yeri ve değeri meselesi tartışılırken genellikle ön yargılı bir tutum sergilendiğine işaret etti ve "Akademik anlamda ilahiyat bünyesinde olsun ya da olmasın dinî hassasiyetleri daha yüksek olanlar kesin bir yargıyla “
İslam kadını yüceltmiştir” derken seküler yaşam tarzını benimsemiş olanlar genellikle “Tüm dinlerde olduğu gibi İslam’da kadın ikinci sınıf bir varlık konumundadır” görüşünü örtük ya da açık bir biçimde dillendirmektedir." dedi. 


Prof. Dr. Asım Yapıcı Konuşmasının sonunda Kadın sorunlarının çözümüne dair şu önerilerde bulundu:

—- Söylemsel ahlaktan eylemsel ve temsili ahlaka geçilmelidir.
 
—- Din ve ahlak yeniden bütünleştirilmelidir.
 
-— İslamlaşmanın insanlaşma olduğunu fark etmetmeliyiz.
 
—- Yeniden kalbimizi ve gönlümüzü keşfederek yaşamalıyız.
 
—- Dünya ve ahiret arasında vahdeti sağlamalıyız.
 
—- Önder olarak Hz. Peygamberi almayız.
 
—- Seküler dindarlığa direnmeliyiz.
 
—- Tüketim toplumunun esiri olmamalıyız.
 
—- Aileyi korumaya yönelik tedbirler almalıyız.
 
—- Bireyin ve toplumun ruh sağlığını koruyucu önlemler almalıyız.
 
—- Dinin dünyada ve ahirette insana huzur vermesi gerektiğini düşünerek eğitim ve din eğitimi politikaları geliştirmeliyiz.

İlm Yayma Cemiyeti Adana Şubesi'nce düzenlenen İslam Kültür ve Medeniyetinde KADIN ve Güncel Sorunları konulu panelde son olarak otorum başkanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş, İslam'da kadına şiddetin reddedildiğini ve bunun en güzel örneğinin de Peymemberimiz (s.a.v) olduğuna işaret ederek O'nun kendi eşlerine en ufak bir şiddet sergilemediğini ifade etti.  

Mahmut ÇELİKCAN İlim Yayma Cemiyetinin Yüreğir ilçesindeki Yurt İnşaatına destek sözü verdi.

İlim Yayma Cemiyeti Adana Şube Başkanı Mehmet Barış'ın, Bakan Sarı'ya ve Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'a çiçek ve kitaplar hediye edildi. Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan İlim Yayma Cemiyeti'nin kendi ilçe sınırlarında yaptırılan öğrenci yurdunun bir tabliyesinin kendileri tarafndan yapılacağının ve inşaat süresince de destek olacaklarının sözünü verdi.


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri